31 Ocak 2015 Cumartesi

Son moda evin yeni adresi

Stil sahibi bir evde oturmak kim istemez? Dekorasyon dergilerine bakıp iç çekmeyin. Düşük maliyetle ve kısa zamanda yaşam alanınız hem rahat hem de ‘in’ olabilir. Altıncı Cadde’nin kurucusu Elif Dürüst anlattı.

Yarattığınız konsept bir internet mağazası olarak doğdu. Ama şu an Nişantaşı’nda dördüncü mağazayı açtınız. Neden bu yolu seçtiniz? İnsanlar dekorasyon konusuna gelince illaki dokunmak mı istiyor?
Şu an dünyada ‘online’ ve ‘offline’ kanalları birleştiren yeni bir trend var. Yani pek çok ünlü site e-ticaretini devam ettirirken perakendeye de giriyor, mağaza açıyor. Bizim markamız da bu trendi ilk günden yakalayanlardan oldu: 3 seneyi aşkın zamandır internet sitemiz hizmet veriyor. Geçen yıl 3 mağaza açtık. Ama bu kanallardan biri diğerinden daha az kıymetli değil. Ev ve dekorasyon tutkunu müşterilerimizle temas ettiğimiz her nokta bizim için çok önemli. İnternet sitemiz 7/24 açık bir alışveriş merkezi gibi, bunun anlamı ve yeri başka. Mağazalarımızsa müşteriyle birebir iletişime geçebildiğimiz, onlar için tek tek seçtiğimiz ürünleri yakından sergileyebildiğimiz alanlar. Online ve offline kanallar birbirlerini besliyor. İnsanlar daha büyük parçaları satın alırken bazen dokunmak, görmek istiyor. Ama aksesuarları internet üzerinden satın alma rahatlığını da seçiyor. Durum böyleyken mağazamızdan L-koltuk alan biri daha sonra internet sitemizden onu tamamlayıcı sehpayı alabiliyor. Ya da tam tersi, internet sitemizden konsol alan müşterinin aksesuarlarını mağazadan alma şansı oluyor.

TAKIM SAPLANTISI SONA ERDİ

Sitede satılan ürünlerle, mağazadakiler arasında farklılıklar var mı?
En fazla yüzde 20’lik bir ayrışma olduğunu söyleyebilirim. Sitede ilk başlarda daha çok aksesuar satıyorduk, mobilyalar daha yavaş gidiyordu. Biz de sitemizde daha hesaplı ya da kolay ulaşılabilir mallara yer verip, mağazalarımızda daha büyük parçaları sunmaya başladık. Ancak mağazalaşıp, müşterinin güvenini sağladıktan sonra, bir tanışıklık oluşturduktan sonra mobilya satışında da hızlandık. Mağazada gördüğünüz her şeyi sitede bulabiliyorsunuz yani.

İnternet alışverişi tüm dünyanın kullandığı bir metot ama bir kısım da hâlâ bu kanala güvenmiyor. Kredi kartı verme, kargo gibi detaylar kafada soru işareti yaratabiliyor. Sizin internet alışverişiyle aranız nasıl?
 Aslında dürüst davranmam gerekirse önceden internetten hiç alışveriş yapmıyordum. Bu işe girince ne kadar güvenli ve pratik olduğunu, ne ölçüde enerji ve zaman kazandırdığını gördüm. E-ticaretle tanıştığımdan beri çok rahat alışveriş yapıyorum. Örneğin hepsiburada.com’un sıkı müşterilerindenim. Ama maalesef iyi bir sosyal medya kullanıcısı değilim.


Nişantaşı eskiden daha çok butikleriyle ünlüyken, son dönemde antikacılarla, dekorasyon mağazalarıyla dolup taşıyor. Sizce bu değişimin nedeni ne? Artık üst başa yatırım yapmak ‘out’ evde trendleri yakalamak ‘in’ mi oldu?
Şunu söyleyebilirim: Türk tüketicisi dekorasyon konusunda cesurlaşıyor ve daha yaratıcı oluyor. Dünyada ev ve dekorasyon modası zamanın hızına ayak uydurmuş durumda. Biz de bunları takip etmeye başladık. Eskiden bir ürün alırken sadece ihtiyaca yöneliniyordu, ‘evladiyelik olsun, çok uzun süreli kullanalım’ anafikirdi. Ya da modaya uygun ama daha düşük kaliteli parçaları alıp ‘bozulunca atarız’ mantalitesi vardı. Şimdi evin farklı yerlerini, modaya göre  farklı ve güzel tasarımlarla sıklıkla yenilenmek ‘in.’  Hem kaliteli hem de trendy ürünleri daha uygun fiyata alabiliyorsunuz. Bir diğer değişim de ‘takım’ saplantısının ortadan kalkmış olması. Tüm evin odalarının aynı tip ürünlerle oluşması da fena halde demode. Koltuk gruplarında üçlü, ikili, tekli koltuklardan oluşan bir takım yerine farklı renkte kumaşların kombinlenmelerini daha sık görüyoruz. Nişantaşı konusuna gelince, bu mağaza için de epeydir büyük bir heyecanla hazırlanıyorduk. Dekorasyonda tarz sahibi önerilere ve konseptlere ev sahipliği yapan çok özel bir mağaza oldu. Aslında diğer tüm mağazalarımızda ve internet sitemizdeki iddiamız bu: Sadece ihtiyaca yönelik alışveriş yapanlara değil, evinin de kendisi kadar özel olduğunu düşünenlere hitap eden tasarımları sergilemek...


Herkes ‘son moda’ evlerde oturmak ister tabii... Ama evi trendlere uydurma konusu hem zaman hem para olarak fazla ‘uğraştırıcı’ değil mi?
Biz sadece ürün satmıyoruz, konsept de satıyoruz. Yani müşteri trendleri takip etse de her bir ürünü tek tek birbiriyle uyduracak zamanı ya da sabrı olmuyor. Ama dediğim gibi eski usul ‘takım’ halinde satılan demode odalarda oturmak istemiyor. Ya da evini yenilemek istiyor fakat baştan aşağı değiştirecek gücü yok. Hem rahatlığı hem de modayı birleştiren küçük köşeler yaratarak, bu konseptleri sunarak birdenbire yaşam alanında farklı bir hava yaratılmasını sağlayabiliyoruz.

2015’te hangi dekorasyon trendleri konuşulacak?
Ev dekorasyonunda eklektik tarz, dönemin yeni trendi. Retro, modern, pastel ve neon renklerin uyumuyla çok farklı mekânlar yaratılıyor.  Ham ahşaptan yapılan doğal parçaların, metal gibi modern malzemelerle birlikte kullanılması çok revaçta. Renklere gelince... Pastel ve  sıcak tonlar popüler. İnsanların beklentisi, ulaşılabilir fiyatlara şık ürünler satın almak. Özellikle dekorasyonda rahatlık ve kullanışlılık ön planda... (Aslı Barış /Hürriyet)

29 Ocak 2015 Perşembe

Hollywood ünlülerinin banyoları

Celine Dion


Michael Douglas & Catherine Zeta-Jones

Renee Zellweger


Steve Martin

Heidi Klum

Dodi ve Diana'nın gizli aşk evi

Fransa'nın başkenti Paris'te paparazziler tarafından takip edilirken geçirdikleri kazada hayatını kaybeden Prenses Diana ve Dodi Fayed'in aşk evi satışa çıkarıldı.


Prenses Diana ve Dodi Fayed'in aşkları bu villada başlamıştı. İkili, en son bu evin iskelesinden yatla denize açıldıklarında görüntülenmiş; 9 gün sonra da Paris'te trafik kazası geçirerek hayatlarını kaybetmişlerdeki.




St. Tropez'deki 30 odalı evin satış fiyatı 70 milyon sterlin; yani 247 milyon lira olarak belirlendi.



1860'larda inşa edilen ev, en şaşaalı dönemini 1997 yazında; Prenses ve sevgilisinin tatilinde yaşadı.




Diana ve Fayed, kazadan birkaç gün önce bu villadan ayrılan bir yatta öpüşürken görüntülenmişti.

28 Ocak 2015 Çarşamba

En güzel çiçek heykeller

İspanyol heykeltıraş Ignacio Canales Aracil, kurutlmuş çiçekler ve botanik malzemelerle inanılmaz tasarımlara imza atıyor.








Tasarım harikası 10 masa

Mobilyada sınırın biraz ötesine geçip evinizi "cool" bir görünüme kavuşturmak isterseniz bu masa tasarımları mutlaka aklınızda olsun.











Ar Yıldız’dan zarif İngiliz porseleni

Türk mutfak kültürüne yenilikçi değerler katan Ar Yıldız, Royal Queen İngiliz Porseleni ile şimdi de kraliyet ailesinin zarafetini şık sofralara taşıyor.


7’si Ar Yıldız için özel tasarlanan 15 farklı desenden oluşan Royal Queen Serisi, bileşimindeki kemik külü sayesinde, daha hafif, ince ve dayanıklı olma ayrıcalığı sunuyor.

İngiliz porseleninin kalitesini yansıtan Royal Queen, ürün kullanıcılarına bu yılın ilk güzel sürprizi olarak Ar Yıldız Porselen Koleksiyonu’ndaki yerini aldı.  Estetik tasarımı ve kalitesiyle, özel sunumlar için sofralara sıra dışı bir ambiyans katacak olan “Royal Queen By Ar Yıldız” serisi, birbirinden göz alıcı desen seçeneklerinden oluşuyor.

Estetik, kaliteli ve sağlıklı

Yüksek kaliteyi yansıtan serideki ürünlerin içeriğinde, insan sağlığına zararlı "kurşun ve kadmiyum" gibi maddeler bulunmuyor. Buna karşın bileşiminde yer alan yüzde 45 oranındaki kemik külü, kaliteli bir porselende aranan, saflık, hafiflik, incelik ve dayanıklılığı, Royal Queen İngiliz Porseleni’nin kişilik özellikleri haline getiriyor.
Kemik külü, porselen hamuru ve koalin karışımı sayesinde, çok ince, pürüzsüz ve yüksek dirence sahip olan seri, parlak ve kalın sırı sayesinde metal çizilmelerine karşı da daha dayanıklı olma özelliği taşıyor.  Bu sayede çiziklerde yuvalanan bakterilerle, artık maddeleri barındırmayan ve sağlıklı bir kullanıma sahip olan Royal Queen By Ar Yıldız’ın, yaldızsız modelleri mikrodalga fırınlara da girebiliyor.

Ar Yıldız’ın porselen koleksiyonuna eklediği Royal Queen İngiliz Porseleni’nin 15 farklı desen serisi, www.aryildiz.com internet adresindeki web sitesi ile sosyal medyadaki Ar Yıldız sayfalarında sergileniyor. Royal Queen By Ar Yıldız İngiliz porselen takımları, Ar Yıldız’ın yurt içi ve yurt dışında 850 civarındaki bayisi ile birlikte, online satış sitesinde de satışa sunuluyor.

Konut desteğine inşaatçılardan ilk tepki

Konut alımında yüzde 25 peşinata devlet desteği inşaatçıları da memnun etti.


İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, konut kredilerindeki yüzde 25 peşinatı biriktirmek için açılan her hesaba devletin yüzde 15 civarında katkı vermesine ilişkin, "Gayrimenkul geliştiricileri açısından değerlendirildiğinde nakit girişine olumlu etki yaratılmış olacak ve kredili alımlarla peşin alımlar arasındaki oranın daha dengeli olması sağlanacaktır" dedi

Sektör temsilcileri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konut kredisine devlet desteği verileceğine yönelik açıklamalarını AA muhabirine değerlendirdi. Tanes, gerekli özkaynağı sağlayamadığı için konut alamayan önemli bir kitle bulunduğunu, dolayısıyla devlet eliyle gerçekleştirilmesi planlanan bu teşvikin öncelikli olarak bekleyen bir talebin harekete geçirilmesi yönünde etkili olmasının beklendiğini söyledi. Tanes, bunun yanı sıra özellikle orta-alt gelir grubunda sınırlı tasarrufu olan, düşük miktardaki eksiği ya da konut kredisi faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle konut alamayan ve ilk konutunu almak isteyen kişilerin motive edileceğini belirtti. Desteğin tasarrufları artırıcı bir etki oluşturmasının yanında nakit akışına da katkı sağlamasının beklendiğini vurgulayan Tanes, şunları kaydetti:

"Uygulama, az da olsa belirli bir birikimi olan konut alıcılarını harekete geçirecek, devlet tarafından sağlanan yüzde 15'lik teşvik vadeli satışlardan çok peşin alımlara yönelinmesi sonucunu doğurabilecektir. Bunun yanı sıra gayrimenkul geliştiricileri açısından değerlendirildiğinde nakit girişine olumlu etki yaratılmış olacak ve kredili alımlarla peşin alımlar arasındaki oranın daha dengeli olması sağlanacaktır. Söz konusu uygulamanın yanı sıra konut kredi faiz oranlarında yaşanması muhtemel gerileme ile de yaratılan olumlu etkinin daha geniş kapsamlı olacağı düşünülmektedir. Yabancılara yapılan satışların ise net ihracat kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde gerçekleştirilen birçok konut projesinde cam ürünlerden, seramiğe kadar yaklaşık yüzde 70-80 oranında yerli sanayi ve üretim malları kullanılmaktadır. Bu doğrultuda bütün olarak yabancıya satışı yapılan konutların hem sanayiyi desteklediği hem de net ihracat olarak görülmesi ve yabancılara satışlarda bu yöndeki teşviklerin artırılması gerektiği düşünülmektedir."

Genel kapsamda söz konusu uygulamanın sadece GYO sektörüne değil tüm gayrimenkul ve inşaat sektörüyle finans sektörüne de etki edeceği öngörüsünde bulunan Tanes, düzenlemeye ilişkin detayların gelecek günlerde netlik kazanmasıyla değerlendirmelerin de genişleyebileceğini vurguladı.

"Devlet bu kararla bir taşla iki kuş vurdu"

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, devletin konut alımını destekleme kararını, sektör ve vatandaşlar için olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini, hatta devletin bu kararla bir taşla iki kuş vurduğunu söyledi. Uygulanacak teşviğin öncelikte bugüne kadar konut alma imkanı bulamamış vatandaşların da başını sokabilecek bir yuvaya kavuşmasındaki yolu biraz daha açmış olacağını vurgulayan Durbakayım, "Cari açığın önüne geçebilmek için ihtiyaç duyulan tasarrufların artmasını sağlarken, finans sektörünün hayat damarlarından biri olan kredi hacmi rasyolarını yukarı çekerek güçlendirecektir. Bu uygulamanın arkasından 2014 sonunda 122 milyar lirayı bulan konut kredisi kullanma hacminin 200 milyar sınırını zorlayacağını söylemek hayal olmaz. Söz konusu süreci finans sektöründeki serbest rekabetin tetiklemesini ve konut kredi kullanım faizlerindeki düşüş eğilimi takip edecektir" ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan ilk defa ev sahibi olacak bir vatandaşa devlet tarafından yapılacak katkının az olabileceğini, bu katkıyı sadece ilk adım olarak düşündüklerini belirten Durbakayım, ilk defa konut alacak vatandaşlara damga vergisi, harç, KDV gibi konularda da katkı sağlanması yönünde teşviklerin de daha sonraki adımlar olmasını umduklarını söyledi. İnşaat sektörünün, sosyoekonomik kalkınmanın en önemli bir anahtarı olduğu ve ülke ekonomisindeki dinamo görevinin devam ettiğini dile getiren Durbakayım, buna ek olarak hükümetin inşaat sektöründeki gelişmelere duyarsız kalmadığına yönelik de önemli bir mesaj olduğunu kaydetti.

Durbakayım, 2014'ün 11 ayında gerçekleşen konut satışının yarıdan fazlasında banka kredisi kullanıldığını, eğer faiz oranları uygun olsaydı konut alımlarının tamamının krediyle alınacağını belirtti. Bu kapsamda 2014'ün 11 ayında kullanılan konut kredisi hacminin 122,8 milyar iken 2013 yılının tamamında 109,5 milyar lira olduğunu, 14 yıl önce kullanılan konut kredisi hacminin ise 646 milyon lira seviyesinde bulunduğunu aktardı.

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun da bunun orta ve dar gelirli kesimden konut alacaklar için tasarrufa yönelik bir teşvik olduğunu ifade etti. Uygulamanın, insanların ilerde daire almak için tasarruf etmelerini hatırlatmak için iyi bir çalışma olduğunu dile getiren Torun, hükümetin bu konuda tasarruf sahiplerinin yanında olduğunu göstermesi bakımından da anlamlı bir jest olarak gördüğünü söyledi. Bunu ciddi bir konut artışını sağlayacak boyutta düşünmemek gerektiğinin altını çizen Torun, "Yanlış anlaşılma olmasın; hükümet, yüzde 25'in yüzde 15'ini veriyor. Rakamlara bakıldığında çok büyük değil ama teşvik ve motive edici. Gayrimenkul almayla ilgili tasarrufu artıcı diye düşünüyorum. Ev almak isteyenler, ilk evi olanlar için bir teşvik olacak. Bunun düzenlemesi yapıldığında da detayları belirlenmiş olacak. Bankada belli bir tasarruf hesabı açılacak. Buna kamunun da devletin de katkıda bulunması durumu" diye konuştu.

27 Ocak 2015 Salı

Ev alacaklara yüzde 15 devlet yardımı

BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, İnşaat sektörü temsilcilerine seslenerek, “Ev alacaklar eğer ev birikim hesabı açıp 5 yıl süre ile bir birikim yaparsa buna devlet de yüzde 15 katkı yapacak” dedi.

Davutoğlu, “Nerede inşaat şirketinin şantiyelerinde Türk bayrağı dalgalanıyorsa, orası bizim büyükelçiliğimizdir” diye konuştu.

Davutoğlu, İnşaat Sektörü Zirvesi’nde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

YURT DIŞINDAKİ ŞANTİYELER BÜYÜKELÇİLİKTİR
“İnşaat sektörü tarihin ilk anından beri var. En çok istihdam sağlayan sektördür. İç ve dış boyutta stratejik bir sektördür. Başbakanlık olarak meselelerinizle doğrudan ilgileneceğiz. Projeleriniz ile yurtdışında da büyükelçilik vasıtasıyla ilgileneceğiz. Sizin yurtdışında, önünde Türk bayrağı dalgalanan şantiyeniz bizim büyükelçiliğimizdir. Nerede inşaat şirketinin şantiyelerinde Türk bayrağı dalgalanıyorsa orası bizim büyükelçiliğimizdir. Bu aziz vatan her köşesiyle bir hazinedir. Körfezin bütün petrolleri bize verilse, bir tek İstanbul’un değerini karşılamaz. Şirketlerimiz uzun vadeli projelere giriyorlarsa bu bize olan güveni gösterir.

İMAR YASASI
Mevzuat konusunda herhangi bir aksama varsa bunu düzeltmek için elimizden geleni yapacağız. İmar yasasını sizinle tartışmaya açıyorum. İmar yasasının en önemli ayağı şeffaflıktır.  Öngörülebilirliktir. Kararların ve kuralların net olması lazım. Biz hak edişleri günü gününe veriyoruz. Ama düşük teklifle ihale alarak sonra tekrar tekrar arttırıma gitmek, güven olayını gündeme getirir. Sektörde müşavirlik konusu en önemli eksiğimizdir. Katma değer alanlarına girin. Alt sektörlerin desteklenmesi ve arttırılması sizden beklentilerimizdir.

TALEPLERİNİZ YERİNE GETİRİLECEK
İş sağlığı ve güvenliği meselesi sektörün sorunudur. İş kazalarının çoğu bu sektörde oluyor. Kanunu çıkartmak kolay, önemli olan o kanuna sahip çıkmaktır. İnsanın estetiği ahlaktır. Şehirlerin estetiği imardır. Sizin hazırladığınız bildirgeyi hükümet bildirgesi olarak kabul ediyorum. Altına ben de imzamı atıyorum. Talepleriniz yerine getirilecektir. Bizimde sizden isteğimiz çalışanlarınızı bilinçlendirmenizdir. İmar bir imza ile değer kazanmışsa vergilendirilecek. Kimsenin hak ettiğinden fazla bir şey almaması, ama az da almaması için gereken düzenlemeler yapılacak.

KONUT ALACAKLARA YÜZDE 15 DESTEK
Çeyiz yardımını açıklamıştım. İşte onun gibi konut alacaklara da karşılıksız yüzde 15 yardım yapacağız. Konut edindirme esnasında bir vatandaş konut almak için birikim yapıyorum diyerek beş yıl süre ile bir hesapta para biriktiriyorsa, ev alırken bu paraya yüzde 15 de devlet katkı sağlayacak.”

Boşanmalar 1+1 ve stüdyoya yönlendiriyor

Boşanma istatistiklerine göre, 600 bin 138 çift evlenme kararı verirken, 125 bin 305 çift boşandı.
Türkiye pazarına girmesiyle sektörde hızla ilerleyen Amerikalı gayrimenkul devi Keller Williams, evlilik ve boşanmaların ev tercihlerine etkisini mercek altına aldı. Yapılan tespitlere göre eşinden ayrı yaşayan ve İstanbul’da ikamet eden bireyler durağan semtlerin aksine, gece gündüz hareketliliğin süregeldiği Beyoğlu, cihangir, Kadıköy ve boğaz hattını tercih ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan 2013 yılı evlenme ve boşanma istatistiklerine göre, 600 bin 138 çift evlenme kararı verirken, 125 bin 305 çift boşandı. Türkiye pazarına girdiği 2013 yılından bu yana sektörde hızla ilerleyen Keller Williams, özellikle boşanmaların her geçen gün arttığı Türkiye’de evlilik ve boşanma sürecinin gayrimenkul sektörüne etkisini mercek altına aldı. Yapılan incelemede yeni evli çiftlerin ileriye dönük bebek planlarına doğru orantılı olarak 2+1 tipi ve daha büyük metrekareli evleri tercih ederken, boşanan bireylerin ekonomik sebepleri göz önünde bulundurarak genellikle stüdyo veya 1+1 tipi daireleri kiralamayı tercih ettiği ortaya çıktı.

Küçük ev yalnızlık hissini en aza indiriyor

Boşanan çiftlerin daha pratik ve uygun fiyatlı oldukları için küçük metrekareli daireleri tercih etmelerinin yanı sıra büyük evde tek başına yaşamanın kişilerdeki yalnızlık hissini arttıran psikolojik bir durumunda seçimlerde etkili olduğunu belirten Keller Williams’ın Türkiye Ülke Direktörü Emre Erol; “Gayrimenkul tercihleri kişilerin hayat tarzları ve içlerinde bulundukları ekonomik şartlara bağlı değişkenlik gösterebilir. Fakat genel tabloya bakıldığında yeni evli çiftler aile kuracak olmanın bilinciyle daha büyük evleri tercih ediyor. En azından satın alacakları yada kiralayacakları evde çocuk odasının var olması aileler için büyük önem taşıyor. Boşanan çiftler ve tek yaşayan bireyler özellikle masrafların minimuma indirildiği yalnızlık hissinin çok fazla yaşanmadığı stüdyo veya 1+1 tipi evleri kiralamayı tercih ediyor”.

Boşanma sonrası mal paylaşımı yasa ile destekleniyor

2002 yılında hayata geçirilen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile evlilikle birlikte edinilmiş mallarda ortaklık kabul edilmesiyle malların çiftler arasında korunmasının hedeflendiğine vurgu yapan Emre Erol; “Yasa ile birlikte 2002 yılından sonra edinilen gayrimenkulün kimin üzerine olursa olsun %50 adına tescilini, ya da bedelinin ödenmesini isteyerek, yasal mal rejiminden yararlanabiliyor. Boşanmaların ardından genellikle büyük sorun haline gelen malların paylaşımı bu yasa ile eşit olarak paylaştırılabiliyor".

Kentsel dönüşümde kira yardımı ne kadar?

Kira yardımını kimler alacak? 2015 yılında kira yardımı tutarı ne olacak?

Kentsel dönüşüm sürecinde ilerleme kaydedilmeye devam ediyor. Hala bazı sorunlar olsa da ve hukuki yaptırımlar beklense de Bakanlık ve belediyelerin de katkılarıyla dönüşüm çalışmaları ilerliyor.

Kira yardımı kime verilir?

Binanız ya riskli alan ilan edilen bölgenin sınırları içerisindeyse, kentsel dönüşümden yararlanabilirsiniz.

Binanızın yenilenme süreci başladıysa devletten kira yardımı da alabilirsiniz.

Eğer kat malikiyseniz; her bağımsız bölüm için en fazla 100 bin lira kredi yardımı alabilirsiniz. Bir malikin en fazla 5 bağımsız bölüm için yardım alabildiği bu uygulamada; kredi, blokeli hesapta tutulur ve inşaat süreci ilerledikçe ekspertiz onayına göre kat malikine dönüşüm için kredi yardımı devam eder.

Eğer kat sahibiyseniz, ancak kredi yerine kira yardımı alacaksanız; riskli binada yaşayan mülk sahibi 18 ay boyunca geri ödemesiz kira yardımı alabilir.

Ancak kat sahibi bu iki seçenekten yalnızca birini kullanabilir. Yani kat maliki ya kredi yardımı ya da kira yardımını seçebilir.

2015'te kira yardımı ne kadar olacak?

Kira yardımı 2013 yılında 600 lira, 2014 yılında ise 680 liraydı. 2015 yılında yapılacak kira yardımı 735 liraya yükseldi. İstanbul'da kira yardımlarını yerel belediyeler yapıyor. 18 ay boyunca alınabilen kira yardımının 5 aylık bölümü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan peşin olarak tahsil edilebiliyor.

Sinpaş Aydos Country’de son gün 31 Ocak

Sinpaş GYO’nun Sinpaş Aydos Country projesinde 2014 fiyatları devam ediyor.

Sinpaş GYO’nun Anadolu Yakası’nda geliştirdiği doğa ile iç içe, oksijeni bol bir yaşam sunan konsept projesi Aydos Country’de lansmana özel yüzde 10 + 5 indirim fırsatı 31 Ocak tarihine kadar uzatıldı. Aydos Country, şehrin gürültü ve stresinden uzak, doğa ile iç içe konumu, mimari özellikleri ve peyzajıyla büyük beğeni topladı.
   
Anadolu Yakasının en doğal projesi Aydos Country 

Aydos Country, 537 metre yüksekliğiyle İstanbul’un en yüksek noktası Aydos Tepesi’ne komşu. Çam ormanlarıyla kaplı 10 kilometrekarelik alana yayılan Aydos Tepesi, Sancaktepe’yi İstanbul’un kişi başına en fazla yeşil alan düşen bölgesi haline getiriyor.

Ataşehir’e 10 dakika mesafede, şehrin stresi ve gürültüsünden uzaklaşmayı sağlayan Aydos Country’de, 50 dönümlük arazi üzerinde her biri geniş balkonlara sahip 900 daire yer alıyor. Aydos Country’nin bina cephelerinde kullanılan taş görünümlü doku ve doğadan rengini alan pastel tonlar sıcaklığı mimariyle buluşturdu. Sinpaş GYO’nun doğanın kalbinde geliştirdiği Aydos Country projesi, koru yolu, göl, patikalar, renk bahçesi, su değirmeni gibi doğal unsurlarla hazırlandı. Projeye yürüme mesafesindeki Aydos Ormanı’nda yer alan doğal spor imkanlarının yanı sıra, Aydos Country’nin içinde yüzme havuzu, fitness ve wellness center, Tenis kortu, yürüyüş ve bisiklet yolu,  sağlıklı ve zinde bir yaşam için geliştirildi.

Aydos Country projesi, ulaşım ağında büyük gelişmeler gösteren, iki adet metro hattının ve 3. Köprü bağlantı yollarının geçeceği Sancaktepe ilçesinde konumlanıyor.
   
Ödeme seçenekleri:

1+1’den 4+1’e farklı daire seçenekleri 235.500 lira ile 884.550 lira arasında satışa sunuluyor. Mayıs 2017’de teslim edilmesi planlanan projede lansmana özel yüzde 10 +  5 indirim avantajı da devam ediyor.
     
Ödeme planında,

1+1, 2+1, 3+1 dairelerde 10 bin TL peşinat
4+1 dairelerde 20 bin TL peşinatla,
İlk ara ödemesi Şubat 2016’da,
İkinci ara ödemesi Şubat 2017’de olmak üzere 30 ay taksitle daire sahibi olma imkanı sunuluyor.      

Cillop gibi imar kanununa ihtiyaç var

İdris Güllüce, "Anadolu tabiriyle cillop gibi bir imar kanununa, imar yönetmeliğine ihtiyaç var" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde katıldığı toplantıda yaptığı konuşmasında yeni bir imar kanununa ihtiyaç olduğunu belirtti.

"SIFIR KİLOMETRE CİLLOP GİBİ İMAR KANUNUNA İHTİYAÇ VAR"

İdris Güllüce, “Düşünce olarak şu anda değil ama seçim sonrasında Bakanlığımızın; şöyle imar kanununu yokmuş gibi kabul edip, imar yönetmeliğini yokmuş gibi kabul edip, sıfır kilometre, tertemiz, Anadolu tabiriyle cillop gibi bir imar kanununa, imar yönetmeliğine ihtiyaç var" dedi.

Güllüce, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), konusundaki yanlış anlamalar hakkında bilgiler vererek, özelikle medyada bu konuda yanlış bir algı olduğunu söyledi. Düşünülenin aksine bakanlıklarının çevre konusunda çok hassas olduğunu dile getiren Güllüce, bu konunun kentsel dönüşümün gölgesinde kalmasından rahatsız olduğunu anlattı.

Bakan Güllüce, konuşmasının ardından sektör temsilcileri ve akademisyenlerin, müteahhitlik yasası, yapı denetimi, arıtma tesislerinin kullanımı, imar yasası, TOKİ'nin yapısı, yapı müteahhitliği, imar hakkı transferi gibi konularda sorularını yanıtladı.

Toplantıya esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ile YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek de katıldı.

İlan sitelerini dolandırıcılar bastı

Ev ve otomobil arayanların büyük çoğunluğu günümüzde artık ilk baktığı yer online ilan ve satış siteleri oluyor. Müşterilerin bu mecraya kaymasıyla, doğal olarak dolandırıcılar da bu sitelerde cirit atmaya başladı. Özellikle 'çok iyi bir fırsat' yakaladığını düşünenler genellikle dolandırıcılar tarafından mağdur ediliyor.

İkinci el bir araç almak isteyen M.İ (32) bu internet dolandırıcılarının son mağduru oldu. İstanbul, Şişli'de oturan genç adam bir ilan sitesinde 35 bin liraya ikinci el bir pick-up buldu.

Bulduğu aracın sitedeki muadillerine göre yaklaşık 5 bin lira ucuz olduğunu söyleyen M.İ "Tek sorunu vardı. O da Doğu Anadolu'da bir ilde olmasıydı. İlanın sahibini aradığımda bana pick-up'ın zaten 34 plaka olduğunu, 1000 liralık kaporayı yatırmam halinde bizzat kendisinin bana ulaştıracağını söyledi. Ben de istediği hesaba 1000 lirayı yatırdım. İki gün içinde aracı getirmesi gerekiyordu, 1 hafta geçti adamdan ses çıkmadı. Daha önce konuştuğumuz numaradan kendisine ulaşamadım" diye konuştu.

KONUT ALACAKLAR, KİRALIK EV ARAYANLAR DİKKAT!

Bu dolandırıcılık türü sadece araba arayanların değil, özellikle İstanbul'da kiralık ev arayanların da sık sık başına geliyor. İnternette bir evin fotoğraflarını beğenip, evi kiralamak isteyen vatandaşların "Daha şu anki kiracı evi boşaltmadığı için gösteremiyorum" sözüne kuşkuyla yaklaşması gerekiyor. Çünkü bu lafı söyleyen dolandırıcılar sizden 1-3 aylık kirayı hesabına yatırmanızı istiyor. Taşınma vakti geldiğinde ise daha önce konuştuğunuz 'ev sahibine' kesinlikle ulaşamıyorsunuz.

Bu tip dolandırıcıların ilanlarında bazı ortak noktalar öne çıkıyor. Öncelikle ev ya da Otomobil sahiplerinin ne kadar 'acil nakit ihtiyacı' olursa olsun ellerindeki malı mümkün olan en yüksek fiyattan satmak isteyeceğini unutmamak gerekiyor. Yani ilan sitelerindeki 'müthiş indirimlere' şüpheyle yaklaşılmalı.

Bunun yanında dolandırıcılar inandırıcı olsun diye, söz konusu ilanlara genelde olumsuz bir ayrıntı ekliyor. Mesela 'sağ ön kapıda boya var' gibi dürüst açıklamalar bu tip ilanlarda sık sık yer alıyor. Tabii bu detayları ilanlarına koyan gerçekten dürüst satıcılar da yok değil. Bu nedenle dolandırıcılardan korunmak için öncelikle görmediğiniz bir eve veya araca asla para vermemeniz gerekiyor. (Habertürk)

26 Ocak 2015 Pazartesi

Tarkan aradığı evi buldu!

Megastar Tarkan, İzmir’deki Şirince Köyü’nden çiftlik evi aldı.

Sakin ve doğayla iç içe yaşamayı seven Megastar Tarkan, İzmir’deki Şirince Köyü’nden çiftlik evi aldı.

Tarkan'ın Ege kasabası Şirince’ye yerleşme hayali sonunda gerçek oldu. İstanbul’da biri Tarabya’da biri de Polonezköy’de olmak üzere iki evi bulunan Megastar, evlerinin yol inşaatı ve 3. köprü güzergâhında kalması nedeniyle yeni yaşam alanı arayışına girdi. Sanatçının tercihi ise çok sevdiği ve geçmişte de taşınacağı iddia edilen Şirince Köyü oldu.

YABANCI MİSAFİRLERİNE PARTİ VERİYOR

Sakin ve gözlerden uzak bir yaşam sürmeyi seven Tarkan, uzun arayışlar sonunda Şirince’de tam istediği gibi bir çiftlik evi satın aldı.

Almanya’da Berlin’de, Türkiye’de Şirince’de kalan Megastar, İstanbul’a ise artık sadece işlerini takip etmek için geliyor. Ünlü sanatçı, Amerika’dan ve Almanya’dan gelen dostlarını Şirince’de ağırlayıp yeni evinde partiler düzenliyor. (HT Magazin)

Manzara Adalar'da cazip fırsat

İş GYO Manzara Adalar projesinde cazip ödeme seçenekleri...

İş GYO’dan Kartal’ın yükselen değerine kimlik katan Manzara Adalar projesinde herkese uygun ödeme seçenekleri var.Adalar manzaralı daireleriyle dikkat çeken projedüşlerden alınan ilhamla keyifli bir yaşam tarzı sunuyor.

Manzara Adalar kampanya

İstanbul’un yeni gözdesi Kartal’da stüdyo dairelerden 5+1’e kadar değişen konut tipleri, ofis ve ticari nitelikli alanlardan oluşan farklı seçenekleriyle Manzara Adalar,avantajlı lansman fiyatları ve peşin ödemelerde %8 indirim oranı gibi kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor. Geniş daireleri ve zengin sosyal donatılarıyla Manzara Adalar’da 1,639 TL’den başlayan taksitlerle ev sahibi olunabiliyor.

İş GYO, başyapıtlardan oluşan portföyünün yeni üyesi olan Manzara Adalar’da, farklı daire seçeneklerinin yanı sıra herkese uygun ödeme seçenekleri mevcut. Yüzde 1 peşinat ile 36 ay faizsiz vade seçeneği de en avantajlı fırsatlardan biri olarak dikkati çekiyor.

Manzara Adalar nerede?

Sahil şeridine arabayla yaklaşık 5 dakika, yürüyerek ise 17 dakika mesafede bulunan Manzara Adalar, İş GYO’nun prestijli projeleri arasında yerini alıyor. Projede, dünyanın tanınmış mimarlık firması Perkins Eastman, özgün tasarımı ile konfor, güven ve ferahlığı buluşturuyor. Manzara Adalar, lokasyonu itibarıyla arz ettiği yüksek yatırım değerinin yanı sıra, İstanbul’un kalbinde huzurlu bir hayatın kapılarını açıyor.

Manzara Adalar sosyal donatıları

Manzara Adalar,  kapalı/açık yüzme havuzu, açık çocuk havuzu, fitnesscenter, SPA alanı, hobi odaları, çocuk kulübü ve çok amaçlı spor kompleksi ile dingin ve keyifli bir yaşam sunuyor. Yansıma havuzları ve yürüyüş parkurlarıyla yaşamı zevke dönüştürüyor. Yaklaşık 2.500 m2’lik sosyal tesis alanının yanı sıra, 7/24 özel güvenliği, kapalı otopark alanı, her daire için ayrılmış yaklaşık 3 m2’lik depo alanı, tüm dairelerde 24 saat kesintisiz enerji ve bir bölümü güneş enerjisinden faydalanılarak karşılanacak ortak alan aydınlatmaları ile aidat tasarrufu gibi özellikleriyle de keyifli ve güvenli bir hayat vadediyor.

Manzara Adalar daire fiyatları

DAİRE TİPİ KAT BRÜT NET ALAN FİYAT (KDV HARİÇ)
M2 M2 

Stüdyo 62,05 39,85 267.700 TL’den başlayan fiyatlarla
1+1  84,97 53,78 342.100 TL’den başlayan fiyatlarla
2+1 129,98 85,14 577.000 TL’den başlayan fiyatlarla
3+1 199,3 126,62 896.000 TL’den başlayan fiyatlarla
4+1* 291,82 189,76 1.518.500 TL’den başlayan fiyatlarla

Kırsal dönüşümü de önemsiyoruz

Türkiye’deki konut stokunun yaklaşık üçte biri değişecek ve toplam maliyetin 500 milyar Dolar civarında olmasını bekliyoruz.

Yapı Ürünleri ve Üreticileri Federasyonu, “2023’e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler” konulu toplantı düzenledi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın İdris Güllüce’nin onur konuşmacısı olarak katıldığı toplantının ev sahipliğini YÜF Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün yaptı. 23 Ocak 2015 tarihinde Çırağan Sarayı Mabeyin Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin yanı sıra yapı, çimento ve inşaat sektörünün yöneticileri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan YÜF Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün konuşmasının başında Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonu hakkında bilgi verdi. M. Şefik Tüzün, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği(TÇMB) öncülüğünde 2005 yılında kurulan YÜF’ün; çimento, beton ve kirece dayalı yapı malzemeleri üreten kuruluşlara mesleki sosyal, teknik ve ekonomik yönlerden rehberlik etmek, yapı malzemeleri ve ticaretinin mesleki ahlak ve kamu yararına uygun, ahenkli ve verimli tarzda çalışmasını sağlamak ve Uluslararası Entegrasyon hedefi doğrultusunda Türk Sanayi ve Hizmet Kesimi’nin rekabet gücünün artırılarak, uluslararası ekonomik sistemde belirgin ve kalıcı bir yer edinmesi amacıyla kurulduğunu kaydetti.

İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisine kattığı artı değeri vurgulayan M. Şefik Tüzün; Türkiye’nin büyüme, Dünya ile rekabet ve AB ile tam üyelik hedefleri doğrultusunda daha fazla üretim ve istihdam için bugüne kadar olduğu gibi 2015 yılında da Türk ekonomisinin lokomotif sektörü olmaya ve önemini korumaya devam edeceklerini söyledi.

Türkiye’de atık bertarafı konusunda en büyük katkı çimento sektöründen

Kentsel dönüşüm projesi kapsamında, ülke genelinde 20 yılda 7 milyon konutun yeniden inşa edileceğinin altını çizen Tüzün: “Türkiye’deki konut stokunun yaklaşık üçte biri değişecek ve toplam maliyetin 500 milyar dolar civarında olmasını bekliyoruz. Sektörümüz, çevre ve atık kullanımı ile ilgili her alanda öncülük rolünü üstlendiği gibi, kentsel dönüşümden kaynaklı inşaat ve yıkıntı atıklarının yeniden kullanımı konusunda yürütülen çeşitli araştırma projelerinde de yer almaktadır.” dedi.

Ulusal çevre politikalarına da değinerek, Türkiye’de yürürlükte olan çevre mevzuatının büyük ölçüde Avrupa Birliği müktesebatına paralel olduğunu ancak Avrupa Birliği’nin üye ülkelerin mevzuata uyumu konusunda 5 ila 7 yıl geçiş süreleri tanıdığını belirten Tüzün; “Bu geçiş sürelerinin ülkemizde de sektör işletmelerine uygulanması önemlidir. Ayrıca, AB ülkelerinin tümünde bile uygulanmayan sınır değerlerin, Türk endüstrisine uygulanması konusunda daha dikkatli davranmak gerekiyor.” dedi. Konuşmasında iklim değişikliği ile ilgili görüşlerini paylaşan Tüzün; “İklim değişikliği; demir çelik, çimento, elektrik enerjisi üretimi, ulaştırma, konutlar ve atık sektörleri gibi farklı sektörleri de kapsayan ortak bir mücadele alanıdır. Kyoto Protokolü 2020 yılında sona eriyor. Sektörümüz temsilcilerinin de katıldığı Peru’da yapılan 2014 yılı iklim değişikliği konferansı 2020 yılı sonrasında geçerli olacak yeni anlaşma üzerine odaklandı ve bu anlaşmanın çerçevesi belirlendi.” dedi.

Türkiye’de atık bertarafı konusunda en büyük katkıyı sağlayan sektörün çimento sektörü olduğunu vurgulayan M. Şefik Tüzün; “Türkiye çimento sektörü 2013 yılında yaklaşık 1,15 milyon ton atığı yakıt ve hammadde olarak ekonomik değere dönüştürerek sanayi ve çevrenin çözüm ortağı olmuştur. Bu malzemelerden 500 bin ton atık enerji kaynağı olarak, 650 bin ton atık ise hammadde alternatifi olarak değere dönüştürülmüştür.”

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce: “Çevre bizim hem kültürümüzde hem de tarihimizde var”

Yapı Ürünleri ve Üreticileri Federasyonu’nun onur konuğu olarak toplantıda sektörle ilgili değerlendirmelerini paylaşan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Türkiye’nin inşaat ve inşaat malzemeleri konusunda iyi bir noktada olduğunu belirtti. Türkiye’nin artık 50 yıl ötesini görebildiğini söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Türk sanayicilerinin de fedekar olduklarının altını çizdi ve “Çevre bizim hem kültürümüzde hem de tarihimizde var. Çevre konusuna fiziksel bakmamak gerek. Çevre ile ilgilenmenin insani bir değer olduğunu düşünüyorum. Bakanlık olarak Kentsel dönüşümün yanında kırsal dönüşüm için de çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.

Dumankaya'dan dev proje

Dumankaya İnşaat yeni projesiyle 5000 aileyi ev sahibi yapacak.


Hayata geçirdiği projeler ile gayrimenkul sektöründe standartları daima yukarı taşıyan dumankaya İnşaat, Gebze’nin Çayırova bölgesinde 4.500 mutlu aileye ev sahipliği yapacak dev bir projeyi hayata geçiriyor. Dumankaya İnşaat, Kocaeli’nin en değerli bölgesinde yükselecek olan projesinde daire sahibi olmak isteyenlere kusursuz niteliklere sahip yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor. İstanbul ve Kocaeli arasında, Gebze-Çayırova bölgesinde yar alan 142 dönümlük arazi üzerine kurulması planlanan proje, Dumankaya İnşaat’ın bugüne dek yaptığı en büyük konut projesi olacak.

Gebze'de yatırım amaçlı konut projesi olgusuna da yeni bir soluk getirecek olan proje, konum itibariyle üniversite yerleşkeleri, sanayi merkezleri, kurumsal şirketler ve özellikle de bankaların teknoloji üslerine oldukça yakın bir noktada bulunuyor. Gebze-Çayırova hattında ve metropol hayatının kalbine uzanan bir noktada inşa edilmesi planlanan proje, daire sahibi olmak isteyenlerin şehrin tüm olanaklarına şehirden kopmadan ulaşmasını sağlayacak. Bu eşsiz proje ile bölgede çalışan fakat ikamet adresi olarak İzmit ve İstanbul’u tercih edenler için hem muhteşem bir yuva olma, hem de emsalsiz bir yatırım alanı olma fırsatı sunuluyor.

Proje ile ilgili olarak konuşan Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya, “Gebze’de hayata geçirdiğimiz proje, Türkiye’de inşa edilmiş dev konut projeleri arasında en iddialılardan biri olacak. Dumankaya İnşaat olarak yapacağımız 1 milyar lira yatırım değeri ile 20 bin kişiye çok özel bir yaşam ve yatırım alanı sunacağız. Şehrin karmaşasından uzakta, yüksek kalite standartlarında keyifli yaşam alanları bulunan ve çocukların sosyalleşerek güvenli bir şekilde büyüyebileceği bir ortam oluşturacak olan proje bütün bölgenin çehresini değiştirecek”, dedi.

Bölgede yatırım yapacak veya yaşayacak ailelerin öncelikleri düşünülerek inşa edilecek olan proje, 3 etap ve 4500 konuttan oluşuyor. Yapımı süren 3. Köprü ve tamamlanmasına az bir süre kalan Körfez Geçiş Köprüsü yakınında yer alması, projeyi, Bursa, Yalova, İzmit ve İstanbul arasında yükselen bir cazibe merkezi haline getiriyor. Körfez Geçiş Köprüsü’nün 2015 yılı sonunda bitirilmesi ile birlikte projenin İzmir ile arası 3,5 saate iniyor.

Kendi kendine yeten ve canlı yaşam alanı fikrinden hareketle, adeta şehir içinde yeni bir şehir kurularak inşa edilecek projenin, çizimlerinin ve diğer tüm hazırlıkların tamamlanmasının hemen ardından daire sahibi olmak isteyenlerin beğenisine sunulması planlanıyor.

23 Ocak 2015 Cuma

Gereksiz ancak harika tasarımlar

Atinalı tasarımcı Katerina Kamprani, oldukça sıradışı ve güzel ancak maalesef pek işe yaramayacak eşyalarla dikkat çekiyor.