27 Şubat 2015 Cuma

Köyceğiz’de yüzde 15 indirim

Sinpaş Yapı, İstanbul Sancaktepe’deki 291 konutun yer aldığı Köyceğiz projesinde satışlar devam ediyor.

Köyceğiz, bir konut projesi olmanın çok ötesinde, “şehrin gürültüsünden uzak doğal bir yaşam sürme” hayalini gerçeğe dönüştürüyor.

Sunduğu doğal yaşam olanakları, geniş bir biyolojik gölet etrafında geliştirilmiş doğal yaşam konsepti, meyve bahçeleri ve orta kahvesiyle, Köyceğiz projesi büyük ilgi görüyor.

Yatırımcıların yeni gözdesi Sancaktepe’de 26.000 metrekare arazi üzerine inşa edilen Sinpaş Köyceğiz, 5 ila 11 katlı bloklardan oluşuyor. Tüm blokların göl ve peyzaj manzarasına hâkim olması ve arka cepheli konut bulunmaması, Köyceğiz evlerine ayrı bir değer katıyor. Yeşil alanı 8 bin 600 metrekare olarak projelendirilen Köyceğiz’de, 1+1’den 4+1’e kadar farklı konut seçenekleri bulunuyor.

Köy kahvesinde komşularıyla kahve içip sohbet etmek, köy meydanındaki çeşmeden soğuk su içmek, patika yollardan yürürken meyve ağaçlarından taptaze meyveler toplamak ve daha nice doğal yaşam olanağından yararlanmak isteyenler için Köyceğiz’de her ayrıntı düşünüldü.

Hep gitmek istediğiniz Güney’deki kasaba şimdi Köyceğiz’de

Şehrin karmaşasını bırakıp güneydeki bir kasabaya yerleşmeyi hayal edenler için Güney’deki o sahil kasabasının sıcaklığını İstanbul’a taşıyan Sinpaş Köyceğiz’de peyzaj; ortada oluşturulan 2500 metrekarelik biyolojik göletin etrafında geliştirildi.

Köy yaşamının huzurunu yansıtan bu sıcak ve samimi projenin merkezinde, Orta Kahve yer alıyor. Çınar ağaçları, taş dokusu, kahvesi ve çeşmesi ile bir köy meydanının doğallığı ve dinginliği Köyceğiz’de yeniden hayat buluyor. Köy meydanının hemen yanında asma, elma, armut, kayısı, erik, kiraz, portakal ve mandalina ağaçlarından oluşan bir meyve bahçesi var.
Patikalarda, yeşilin içinde saklanan yürüyüş parkuru boyunca yer yer nar ve portakal-mandalina ağaçları, zambak bahçeleri arasında dinlenme terasları, su kenarı locaları, hamaklar, salıncaklar, sakin kitap okuma köşeleri yer alıyor.

Kolay ve rahat ulaşım

Köyceğiz, TEM otoyolu üzerinde Sancaktepe gişelere sadece 4 kilometre, Şile otoyoluna ise 5 kilometre mesafede bulunmaktadır. .

Projenin lokasyonu, yakın çevresindeki okulları, hastaneleri ve bölgede inşası devam eden ve Mayıs 2015’te devreye girecek metro ulaşımıyla da öne çıkıyor. Yakın çevre hastanelerinin yanında, 4 bin 100 yatak kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük şehir hastanesinin hemen yanı başında, yürüme mesafesinde kurulacak olması da Köyceğiz’in yaşam ve yatırım değerini artırıyor.
Lansmana özel %10 indirim fırsatı ve %15 erken bahar indirim avantajı

Köyceğiz’de, konutların teslim tarihi Mayıs 2016 olarak belirlendi.

Köyceğiz’de, 1 + 1’den 4+1’e kadar farklı konut tipleri bulunuyor.

Köyceğiz Projesinde lansmana özel %10 indirim fırsatı ile birlikte, %15 erken bahar indirim fırsatı kampanyası da uygulanıyor. Avantajlar kapsamında lansmana  özel % 10 indirime ek olarak, satış bedelinin minimum % 70’inin ödenmesi durumunda ise ayrıca  % 15 erken bahar indirimi de sunuluyor. Tamamı peşin olan ödemelerde ise satış bedelinin tamamına % 15 erken bahar indirimi uygulanıyor.

Köyceğiz Proje Künyesi:

Proje ismi                                          : Köyceğiz

Firma                                                  :Sinpaş Yapı Endüstrisi ve Ticaret A.Ş.

Konum                                                : Sancaktepe – İstanbul

Toplam Arazi                                    : 26.000 metrekare

Toplam Konut                                  : 291 adet                                        

Metrekare Aralığı                          :  67-206 metrekare

Konut tipleri                                     : 1+1’den 4+1’e kadar farklı seçenekler

Fiyat Aralığı                                      : 323.600 – 945.600 TL

Teslim Tarihi                                    : Mayıs  2016

“Pahalı konutlar depremden daha fazla korkmalı”

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, İstanbul'da olası bir depremde yüksek gelirli kesimin oturduğu pahalı konut stoğunun daha fazla zarar göreceğini kaydetti.

Türkiye inşaat sektörünün çatı kurumu yöneticileri, yapı sektörünün geleceğini Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) tartıştı. Durbakayım, moderatörlüğünü YEM Satış ve Pazarlama Grup Yönetmeni Tolga Türkanık’ın yaptığı panelde yapı sektöründe deprem güvenliğine ilişkin açıklama yaptı.

Türk müteahhitliğinin dünyada başarılı bir noktada olduğunu aktaran Durbakayım, sektörün geçici ve hevesli müteahhitlerden arınması gerektiğini anlattı.
Türkiye’de yaklaşık 200 bin müteahhidin iş yaptığını aktaran Durbakayım, sektördeki kamu yararını gözetmeyen paydaşların temizlenmesi gerektiğini belirterek, “Artık akla karanın ayrılması lazım. Bu kadar insan inşaat sektörüne hevesle girip tekrar çıkabiliyorsa burada sorun var demektir. Giriyorlarsa hemen çıkamamalılar. Büyük olmak zorunda değiller, kaliteli iş yapsınlar, bunu da sürekli yapsınlar” dedi.

Depremde yüksek gelirli kesimin oturduğu konut stoğunun daha fazla zarar göreceğini savunan Durbakayım, şöyle konuştu:

“Olası İstanbul depreminin en fazla vuracağı yerler pahalı bölgelerdir. Daha mütevazı yerlerde mekanlar küçük. 100 metrekare, 70 metrekare daireler var. Bunlar en kötü malzemeyle dahi yapılsa burada oturanlar ağır yaralı kurtulma şansınız var. Ama zengin bölgelerde aynı itinasızlık 120 metrekare salonlarda olacak. Eğer santral kirişi yan çevirdiğim vakit yassı oluyor mantığında yapıldıysa bu, perdeleri, kolondaki demirleri burada daha fazla koydum diye içini ferahlatıyorsa ki bu binalarda böyledir. Allah korusun buralarda bırakın siz yaşam garantisini yaralıları, cenazeleri dahi oraya ulaşıp çıkarmamız mümkün olamayacak.”

– “En büyük çevrecilik mevcudu korumaktır”

Haliç’e sanayi tesisleri kurmanın hiçbir mantığı bulunmadığını, mevcut yapıları yıkarak bir yere varılamayacağını dile getiren Durbakayım, şunları kaydetti:

“En büyük çevrecilik mevcudu korumaktır. Yık, yeniden yap nereye kadar gidebiliriz. Onun için geri dönüşümlü bir şekilde ilerlemek, var olan yapıları yeni teknolojilerle yenilememiz çok daha mantıklı. Korkarım bugün kentsel dönüşüm adına yaptıklarımızı da 30 yıl sonra bilmem ne kanununa göre yeniden yapmak zorunda kalacağız. Kötü inşaat yapanlardan belli bir kısmı yaptıkları binaya çürük raporu alıp tekrar yapıyorlarsa burada zihniyet sorunludur. Kötü konut stoğunun müsebbibi budur. Başarısız ameliyat yapan bir doktora yeniden ameliyat oluyorsanız suç sizdedir.”
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Dündar Yetişener ise ev alacakların manzaradan ziyade, dış cephe ve çatıya dikkat etmeleri gerektiğini, güvenli yapıların sadece doğru malzemelerle üretilebileceğini söyledi.
Yetişener, kamu kesiminde “rüzgar yükü” tanımının dahi ayrı ayrı yapıldığını belirterek, inşaat sektöründe birlik ve bütünlüğün sağlanması için daha fazla diyalog ortamı sunulması gerektiğini anlattı.

Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Başkanı Aytek İtez de Türkiye’de 30 binin üzerinde mimar bulunduğunu belirterek, insan yaşamını önceleyen “duyarlı” bir inşaat sektörünün Türkiye’nin menfaatine olacağını söyledi.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Özdil de Türkiye’de metropolleri yaşanabilir kılmak için daha çevreci bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini, bunun da tasarımla başlayacağını söyledi. (Sözcü)

Evora İstanbul’da son 300 daire satışta

Toplam 4.979 daireden yüzde 91’i satılan, yaklaşık 3.000 dairesi teslim edilen Evora İstanbul’da son 35 ticari ünite açık satışa çıkarıldı. Projedeki 300 daire için ise % 12 indirim veya 50 ay sıfır faiz avantajı sağlanıyor.


İstanbul Anadolu yakasında inşa edilen Evora İstanbul’da kazanç fırsatı bitmedi. İlk temel atıldığı günden bu yana 700 milyon liralık değer artışı sağlayan Evora İstanbul’da son viraj dönülüyor. Projenin tamamen bitmesi ve dairelerin tamamının teslim edilmesine sayılı günler kala avantajlı bir kampanya düzenlendi.

3 bin kişi evlerine taşındı

“Bir inşaat firması için en büyük gurur; yarattığı bir şehrin yaşamasını görmektir” diyen Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Umut Durbakayım son yılların en büyük projelerinden biri olan Evora İstanbul’un küçük bir kasaba niteliği taşıdığına dikkat çekti. Umut Durbakayım “Böyle büyük bir projeyi aksatmadan ve geciktirmeden bitirmenin gururunu yaşıyoruz. Evora İstanbul projesinden daire veya ticari ünite alan her müşterimizin kazanç sağlaması, doğru işler yaptığımızın bir göstergesidir. Projemizi gerçekleştirirken burada en az 15 bin kişinin yaşayacağını öngörüyorduk. Daire teslimlerine başladığımız Ağustos 2014’ten bu yana yaklaşık 3.000 kişi evlerine taşındı ve yaşama başladı. Projedeki potansiyeli gören özel ilköğretim okulu, büyük süpermarketler ve yaşamın temel gereksinimlerini karşılayan esnaflar yerlerini aldı” bilgisini paylaştı.

Mutlu son

Evora İstanbul’da başlatılan kampanya ile büyük bir fırsat sunulduğuna dikkat çeken Durbakayım, daha önce ihale yöntemiyle satışa çıkarılan ticari ünitelerin artık daireler gibi açık satış yöntemiyle satılacağı bilgisini verdi. Projenin sonuna gelindiği için müşterilere böyle bir avantaj sunulduğunu kaydeden Umut Durbakayım “Mutlu son olarak niteleyebileceğimiz bir kapanış yapmak istedik. Bu kapsamda son 300 daire için yüzde 12 indirim veya 50 ay sıfır faiz avantajı sunarken, ofis ve dükkanları da açık artırma olmaksızın satışa sunduk” dedi.

26 Şubat 2015 Perşembe

Ünlülerin inanılmaz evleri...

1.TAYLOR SWIFT
Taylor Swift'in Rhode Island'daki bu villası 17 milyon dolar değerinde. Ünlüler Taylor'un gizli partileri için sık sık bu eve geliyor.


2.JENNIFER LAWRENCE
Daha önce bu evde komedyen Ellen deGeneres ile Jessica Simpson oturmuştu. Şimdiki sahibi ise Jennifer Lawrence. Kaliforniya'daki villanın değeri 6 buçuk milyon dolar.

3.ROBERT PATTINSON
Dünyanın en ünlü 'vampiri' Robert Pattinson, iki yatak odası ve iki banyosu bulunan bu villayı 2.2 milyon dolara satın aldı. Hollywood'daki malikane, tam bir bekar evi.

4.BRUNO MARS
Şarkıcı ve söz yazarı Bruno Mars, cennetin anahtarına 7 milyon dolar ödedi. Kaliforniya'daki bu villanın 7 yatak odası, 8 banyosu var.

5.LADY GAGA
Lady Gaga'nın Malibu sahillerindeki 23 milyon dolarlık bu evi, beş odalı, 7 banyolu modern bir Avrupa villası. Umarız casual akşam yemeklerine, partilere ve bowling oynamaya yalnızca Tony Bennet'ı davet ediyordur. Evin bir bowling salonu olduğundan bahsetmiş miydik?

6.RIHANNA
Yaramaz kız Rihanna, ev hayatında 'düzen ve intizam'dan yana. Bütün kötü alışkanlıklarını evin dışında bırakıyor. Çitlerle çevrili bu harika evin bedeli 15 milyon dolar.

7.KEIRA KNIGHTLEY
Oscar adaylığı bulunan Keira Knitghtley, anne olduktan sonra kocası James Righton ile bu eve taşındı. Beş odalı villa, Londra'da bulunuyor. Değeri 6 buçuk milyon dolar.

8.JUSTIN BIEBER
Calvin Klein'in iç çamaşırı modeli, şarkıcı ve part-time holigan Justin Bieber, altı yatak odalı, yedi banyolu bu Beverly Hills malikanesinde yaşıyor. Ev kiralık. Aylık bedeli inanılmaz: Tam 60 bin dolar! Yani, 150 bin TL.

23 Şubat 2015 Pazartesi

Çalışma odanızı yenileyin

Zamanınızın büyük bölümünü geçirdiğiniz çalışma ofislerinize yenilik katmaya ne dersiniz?


Koçtaş’ın her zevke ve bütçeye uygun fiyatları ve geniş ürün seçenekleriyle çalışma alanınızı ister küçük dokunuşlarla güzelleştirin, isterseniz baştan aşağı yenileyin.

Kitaplıklardan çalışma masalarına, raf ünitelerinden aydınlatmalara, duvar aksesuarlarından saklama ünitelerine kadar yüzlerce seçenekte ürün ile çalışma alanlarınıza stil ve fonksiyonellik katabilirsiniz.

Koçtaş, çalışırken rahatlık isteyenleri de unutmuyor ve 28 Şubat’a kadar sürecek olan Dev Sezon Finali kampanyasına özel olarak, Rapido ofis sandalyesini 169,90 TL yerine 119,90 TL’den; 20 yıl garantili Kronopol Meşe Laminant Parke’yi metrekaresi 23,99 TL yerine 18,99 TL’den satışa sunuyor.


Hayatınıza uyum sağlayan mutfaklar

Nolte Küchen; tasarımcıları tarafından geliştirilen ve kullanıcıların beğenisine hazırlanan Nolte NEO serisi ile 2015’te yine 1 numara olmaya devam edecek.

Nolte Neo Serisinde bulunan “Chalet”, “Salon” ve “Loft” modelleriyle evinizin salon ve mutfağını bir araya getirmeyi amaçlayan Nolte, 2015 Ocak ayında Almanya’nın Köln şehrinde bulunan Ren nehri yanındaki ihtişamlı salonda yapmış olduğu Dünya Lansmanıyla NEO serisini tanıttı.

Neo serisinin sloganını “mutfakta yaşam için; Nolte mutfakları” diyebiliriz. Nolte Neo serisi vizyoner bir konsept ile mutfaklarımıza, hayatlarımıza yeni bir boyut kazandırıyor.

Nolte Küchen CEO’su Andreas Kuipers ve Nolte Neo ürünlerinin tasarımcısı Mike Meire Neo serisini anlatırken en önemli çıkış noktasını “dünyadaki değişime her açıdan ayak uydurabilmek” olarak belirtiyorlar.

Mutfaklarımızı Neo serisi ile daha çok kişiselleştirme imkanı bulurken, bir yandan tekdüzeliği de ortadan kaldırmaktayız.

Nolte Neo serisi de Matrix 150 sistemine göre tasarlanmıştır. Yine bütün modüller birbirleri ile kolayca kombinlenebilmektedir.
Neo serisinde kullanılan Kitaplıklar, metal açık raflar, şömine vecamekanlı dolaplar sayesinde alışılmadık elementlerle mutfaklara yeni bir boyut kazandırıyor.

Salon, Loft ve Chalet modelleriyle çok çeşitli ve sonsuz karakteristik kombinasyonlar mümkün olmaktadır.

Nolte Küchen olarak benimsediğimiz düşünce; “dünya değişiyor ve mutfaklar da dünya ile birlikte değişiyor”. Nolte NEO ile mutfaklarda yeni bir dönem başlıyor.

Artık mutfaklarımız daha uzun zamanlar geçirdiğimiz, evlerimizde daha çok iletişim kurduğumuz, dostlar ile buluşup güzel vakit geçirdiğimiz alanlar olmaya başladı.

Nolte Neo serisi; yeniden hayatımızı mutfaklarda yaşadığımız bir konsept olarak karşımıza çıkıyor. Yenilikçi tasarım, daha geniş yer anlayışı ve esnek modüler sistem sayesinde herkese yaşam tarzına uygun konsepte sahip olmasına olanak veriyor.

Nolte için bir evin en önemli yeridir mutfaklarımız.
En çok vakit geçirdiğimiz yer, ailemiz, arkadaşlarımız ile buluştuğumuz, yemek pişirdiğimiz, yemek yediğimiz, güzel vakit geçirdiğimiz yerdir mutfaklar.

Bazen kavga edip barıştığımız yer, bazen de kitap okuduğumuz ve düşüncelere daldığımız yerdir. Sakin ve gizem dolu bir günümüzün ritmini belirleyen yerdir mutfak.

Kredi kullanırken dikkat!

Bu bedeli ödemek zorunda değilsiniz.

Bankaların kredi başvurusu yapan tüketicilerin önüne koydukları sigorta yapma zorunluluğunun hukuka aykırı bir işlem olduğu ortaya çıktı. Avukat Cevat Kazma, “Hayat sigortası, konut sigortası gibi isimler altında kullanılan krediden tahsil edilen bedelin hiçbir yasal dayanağı yoktur” dedi ve 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 29. ve 38. maddelerini hatırlattı. Bu maddelerde tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacağı net bir şekilde belirtiliyor.

Nakit ihtiyacı olan her tüketicinin ilk başvuru noktası bankalar oluyor. Türkiye’de son 10 yılda 80 milyon adet kredi başvurusu yapılması da bankaların nakit ihtiyacında ne kadar önemli bir rol oynadığını gösteriyor.

Bununla birlikte tüketicilerin en çok şikayetçi olduğu kurumlar da yine bankalar oluyor. Kredi kartı aidatları, kredi dosya masrafları gibi alanlar şikayetlerin ana başlıklarını oluşturuyor. Yeni şikayet konusu ise, kredi kullanımı sırasında “zorunlu” gibi gösterilerek imzalatılan sigorta sözleşmeleri.

Tüketici “Açıkça” Talep Etmeli

Avukat Cevat Kazma, kredi kullanırken yapılması zorunlu bir sigorta sözleşmesi olmadığını, sadece konut kredisi kullanımında DASK yapılması gerektiğini vurguladı. Hayat Sigortası, konut sigortası gibi isimler altında yapılan diğer tüm sigorta sözleşmelerinin bankaların gelir kaynağı haline geldiğini belirtti.

“Tüketicilerin nakde ihtiyacı bulunduğu için, sözleşme şartı gibi gösterilen sigorta uygulamalarını mecburen kabul ediyor. Oysa yürürlükteki 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 29. ve 38. maddelerinin açık hükmü gereğince, gerek tüketici kredisi sözleşmeleri gerekse konut kredisi sözleşmelerinde tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacağı belirtiliyor.” diyen Cevat Kazma, hayat sigortası, konut sigortası gibi sigorta sözleşmelerinin kanunen tüketicinin isteğine bağlı olduğunu vurguladı.
Üstelik bankalar bunun bir zorunluluk olmadığını sözleşme öncesi tüketiciye sunacağı bilgi formunda en az 16 punto ve koyu harfler ile yazılı olarak belirtmek zorunda.

Avukat Cevat Kazma, mevcut uygulamanın sözleşmeler hukukunun en temel ilkesi olan eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu ve tüketicinin özgürlüğünü yok saydığını sözlerine ekledi.

Depozitoda yasal zorunluluk

Depozito bedelinin taraflarca bankaya yatırılması yasal bir zorunluluk oldu.

Bugüne kadar kiraya verenin elden almayı tercih ettiği depozito bedelinin taraflarca bankaya yatırılması yasal bir zorunluluk oldu. Müşterek hesapta tutulan depozito bedelinin hem kullanılmadığı dönemde faizle değer kazanması hem de tarafların keyfiyete dayalı kullanımlarının ortadan kalkması amaçlanıyor...

Türk Borçlar Kanunu’nun 342. Maddesi kiraya verene ödenen depozitonun kullanım şeklini tamamen değiştirerek kiralamaya farklı bir boyut kazandırdı. Altın emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, bugüne kadar kiraya verenin elden almayı tercih ettiği depozito bedelinin taraflarca bankaya yatırılması konusundaki yasal zorunluluğa dikkat çekerek şunları söyledi: "Depozito bedeli, mecurda kiracının kullanımından ötürü oluşacak hasarlara ve/veya ödenmeyen faturalar gibi borçlara karşılık kiraya vereni güvence altına alan bedeldir. Bu bedel, genelde elden tahsili ediliyor, son ayın da kirasına mahsup ediliyor. Ancak kiracının uzun zaman ikamet etmesi halinde değer kaybı yaşanabiliyordu. Depozito bedelinin bankaya yatırılması güvence bedelinin gerçek anlamda güvence bedeli olarak kullanımına yönelik bir uygulama olmasının gereğidir.

Ortak Hesapta Faizle Değer Kazanacak

Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, bu finansmanın kullanımının da taraflarca belirlenecek ortak hesapla yönlendirilmesinin hakkaniyet gereği olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Borçlar Kanunu, kiraya verenin aldığı depozito bedelinin yalnızca bankaya koyulmasını öngörmüyor. Aynı zamanda bu bedelin tarafların müştereken belirleyecekleri bir ortak hesapta tutulmasını ve taraflardan birinin değil ikisinin de müşterek karar ve imzasıyla çekim yapılabilecek nitelikte bir hesap olmasını şart koşuyor. Dolayısıyla müşterek hesapta tutulan depozito hem kullanılmadığı dönemde faizle değer kazanacak hem de tarafların keyfiyete dayalı kullanımları ortadan kalkacaktır. Kanunda hesaptan elde edilen gelir faiz geliri olarak açıkça belirtildiği için katılım bankalarına hesap açmak yerinde değildir.”

Depozito, 3 Aylık Kira Bedelini Aşamaz

Türkiye’de özellikle konut kiralamalarında birbirinden farklı ve keyfiyete dayalı pek çok uygulama örneği yaşandığını belirten Hakan Erilkun; “Kiralama işlemlerinde şartlar, tarafların imzası olsa bile keyfiyete dayalı belirlenemez. Depozito bedelinin 3 aylık kira bedelini aşmaması, katılım bankalarına yatırılamaması, vadeli hesaplarda vadenin kira sözleşmesinin süresi kadar olması bunların başlıcalarıdır’ dedi.

Adres Sancaktepe'de yüksek kâr olanağı

Dumankaya İnşaat Sancaktepe’de, Adres projesini hayata geçiriyor.


İstanbul’un parlayan yıldızlarından Tuzla-Aydınlı bölgesinde gerçekleştirdiği dumankaya Adres Projeleri ile yatırımcısına %100’e kadar kâr olanağı sunan Dumankaya İnşaat, Adres konseptli projelerinin sonuncusunu Sancaktepe’de hayata geçiriyor.

Dumankaya İnşaat tarafından Tuzla-Aydınlı bölgesinde teslim edilmiş 2500 konutun tescillenmiş başarısı, Sancaktepe’de, Adres fırsatları ile kaldığı yerden devam ediyor. Önceki yatırımcılarına çok kazandırmasıyla dikkat çeken Adres Projeleri, Dumankaya garantisiyle yeni yatırımcılarının ilgisine sunuluyor.

2008 yılı ile 2012 yılları arasında Adres konsepti ile 10 farklı etaptan oluşan bir proje gerçekleştiren Dumankaya İnşaat’ın, her bir etabında yer alan konutlar yüzde 100 oranında değer kazandı. Projedeki 2.500 adet konutun çok kısa sürede satıldığı Dumankaya Adres Projeleri hem çok kazanmak isteyen yatırımcıların hem de ulaşılabilir fiyatla kaliteli konut ve değer oluşturan yaşam alanlarına sahip olmak isteyen ailelerin hayallerini gerçekleştirdi. Sunduğu fırsatlar ile Dumankaya’nın efsane projesi olan Adres konsepti, şimdi ise yepyeni avantajlar ile Sancaktepe’de yükseliyor.

Dumankaya İnşaat’ın, geçmişteki Adres Projeleri’nde sergilediği inceliğini ve kalitesini bir kez daha ortaya koyacak olan proje, her detayı düşünülmüş tasarımıyla konut sahipleri için sadece bir yuva olmakla kalmıyor, yüksek standarttaki sosyal donatıları sayesinde sakinlerine eşsiz bir sosyalleşme imkânı tanıyor. Sektörün trend dokusunu da bünyesinde barındıran Sancaktepe Adres; geniş lobileri, yüzme havuzları, spor tesisleri, yürüyüş alanları, kafeterya, alışveriş merkezleri ve çocuklar için güvenli bir şekilde dizayn edilmiş Oyun parkları gibi, son derece işlevsel birimlerden oluşuyor.

İnşa edildiği bölgenin çehresini değiştiren Adres Projeleri’nin en yenisi olma özelliği taşıyan Sancaktepe Adres, şimdiye kadarki en iyi lokasyon seçeneğiyle yatırımcılarıyla buluşuyor. Gerçekleştirdiği projeler ile yatırımcısına karlı seçenekler sunan Dumankaya’nın, gelen yoğun talep üzerine sürdürme kararı aldığı proje konsepti, son yıllarda İstanbul’da gerçekleştirilen en saygın projelerin merkezi haline gelen Sancaktepe bölgesinde yer almasıyla da benzersiz bir yatırım fırsatı olarak öne çıkıyor.

Yapımı devam eden ve 2015 yılının son aylarında devreye girmesi beklenen metro ile birlikte kusursuz bir ulaşım kolaylığına erişecek proje, inşası tamamlandığında Avrupa’nın en büyük şehir hastanesiyle birlikte tam anlamıyla bir ilgi odağı haline gelecek bölgenin kalbinde yer alıyor. Bu özellikleri göze alınarak, uzmanlarca İstanbul’un Anadolu yakasının en çok değer kazanacak bölgelerinden biri olacağı öne sürülen Sancaktepe’de, yatırım amaçlı konut edinme konusuna yepyeni bir soluk getiren Sancaktepe Adres Projesi, sınırlı sayıda olan daireleriyle sadece en özel yatırımcıların sahip olabileceği özgün bir ayrıcalık olarak da göze çarpıyor.

Modern kent anlayışı çerçevesinde ve Dumankaya İnşaat güvencesiyle yükselecek Sancaktepe Adres Projesi, ilgilenen kişilere emsalsiz bir ev sahibi olma ve muhteşem bir yatırım fırsatını bir arada sunuyor. Siz de hayallerin bile ötesindeki bu projenin bir parçası olmak ve sınırlı sayıdaki daireler için ilk katılımcılar arasında yer alarak cazip fiyat avantajlarından yararlanmak istiyorsanız; http://www.dumankaya.com/adres-sancaktepe/ontalep.aspx adresinden kazandıran ön talep formunu şimdiden doldurabilirsiniz.

22 Şubat 2015 Pazar

189 bin kişiyi ilgilendiren indirim kampanyası yarın başlıyor

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının borcunu ödeyip tapusuna hemen sahip olmak isteyen konut ve iş yeri alıcıları için yaptığı yüzde 20 indirim kampanyası, yarın başlıyor.

TOKİ Başkanı Ergün Turan, borcunu erken kapatıp tapusunu almak isteyenlerden gelen yoğun talep nedeniyle, geri ödemeleri süren gayrimenkuller için indirim kampanyası düzenlendiğini açıkladı.

Borçlarını peşin ödeyeceklere yüzde 20 indirimin uygulanacağı kampanyadan yararlanmak isteyen konut ve iş yeri alıcıları, 23 Şubat-19 Mart arasında ilgili bankaya başvurabilecek. Bu tarihten sonra yapılacak borç kapatmalarında, kampanya indirim oranından yararlanılması mümkün olmayacak.

İndirimin uygulanacağı projelerdeki konut ve iş yeri alıcılarının, başvuru tarihi itibarıyla İdare'ye ödemekle yükümlü oldukları aidat, emlak vergisi gibi herhangi borcunun bulunmaması gerekiyor. Kampanyadan, satışları 2012 sonuna kadar gerçekleştirilmiş ve geri ödeme taksiti 2012 sonuna kadar başlamış, geri ödemeleri süren konut ve iş yerleri sahipleri yararlanacak.

Vadesi 12 aydan az kalan projeler, indirim kampanyasına dahil edilmedi.

189 bin alıcı yararlanabilecek

İndirim kampanyasından, gerekli şartları taşıyan 188 bin 230 konut ve 910 iş yeri alıcısı yararlanabilecek.

Ev alanın cebi doldu

Son yıllarda hızlı bir büyüme trendi yakalayan gayrimenkul sektörü yatırımcısına kazandırmaya devam ediyor. Merkez Bankası kayıtlarına göre konuttaki 5 yıllık kazanç tüm yatırım araçlarını sollayıp yüzde 70’in üzerine çıktı.

Gayrimenkul Türk halkının önemli yatırım araçlarından biri. Son beş yıllık konut ve yatırım araçlarının kazanç performansına bakınca doğru seçim yapmış görülüyor. merkez bankası kayıtlarından derlenen konut fiyat endekslerine baktık. Konut fiyat endeksi nedir? Konut kredisi kullandıran bankaların, satışa konu olan konutlar için kredi kullandırma aşamasında düzenledikleri değerleme raporlarındaki konut değerleri esas alınarak ortanca fiyat yöntemiyle hazırlanan endekstir. Yaptığımız performans ölçümünde konut, hem beş yıllık dönemde, hem de 2014 yılı getirilerinde ilk sırada yer aldı.
BİR TAŞLA İKİ KUŞ
Riske girmeden veya daha az riskle, borsa bugün ne yapmış, altın düştü mü çıktı mı, döviz ne durumda endişesinden uzak, hem başını sokacak bir ev, hem de tasarruf aracı. Faiz düşüşü, bankaların uzun vadeli kredi imkanları ve özellikle “Arap Baharı” etkisiyle artan yabancı ilgisi konut fiyatlarını ve talebini canlı tutan etkenler gibi görülüyor. Yapılan kısıtlı ve birkaç yıl geriden gelen araştırmalara göre, Türkiye konut sahipliğinde ülkeler arasında yüzde 60 ile biraz aşağı sıralarda ama Almanya (%53) ve İsviçre (% 43) gibi ülkelerin üzerinde görülüyor. Yunanistan, Portekiz, İspanya gibi AB ülkeleri ise konut sahipliğinde Türkiye’den önde. İşin ilginç tarafı kişi başı mili gelirin daha düşük olduğu Hindistan, Macaristan, Çin, Romanya gibi ülkeler konu sahipliğinde ilk sıralarda bulunuyor.

DALGALI SEYİR
Piyasalara gelince... Geçen hafta FED tutanakları ve Yunanistan ile AB arasındaki borç yapılandırma görüşmeleri öne çıktı. Önümüzdeki hafta ise daha çok 24 Şubat Salı günkü merkez bankası toplantısı ve faiz kararı izlenecek. Ocak enflasyonunun beklentilerin üzerinde gelmesi nedeniyle sınırlı bir faiz indirimi(25-50 baz puan) bekleniyor. Yeni beklenti oluşturmakta zorlanan borsada zayıf görünümle dalgalı seyir sürebilir.

BORSANIN KÂR ŞAMPİYONLARI
Borsa şirketleri yıl sonu bilançolarını açıklamaya devam ediyor. Şimdiye kadar bilançosu yayınlanan sanayi şirketleri içinde kâr artışları en yüksek şirketleri gösterir tabloyu bilgilendirme amaçlı verdik. Kârlılıkları yüksek şirketlerin hisseleri ucuz mu pahalı mı ayrıca değerlendireceğiz.

ALTINDA YÜKSELİŞ GÜÇ KAZANAMADI
Uluslararası piyasalarda ABD 10 yıllık bono faiz oranlarındaki yükselişin altın üzerindeki bakısı sürüyor. Tepki yükselişinin devamı için 1.236 ons/dolar seviyesinin geçilmesi gerekecek. Türkiye’de de kısa dönem trend desteğinden gelen tepki çıkışı güç kazanamadı ve altın satışla karşılaştı. Çıkış için 96.50 TL seviyesinin geçilmesi önemli. Bu seviyenin üzerinde 98.00-101.00 ve 104.00 sonraki direnç noktaları. İlk önemli destekler ise 94.50 ve 93.80 seviyelerinde. Kısa dönem 93.80-96.50 TL destek-direnç bandı izlenebilir. (Zeynel Balcı / Hürriyet)

20 Şubat 2015 Cuma

Ukra City mağdurları için heyecanlı bekleyiş

Özyurtlar İnşaat: Ukra City’nin devri için görüşmeler sürüyor


Özyurtlar İnşaat, Esenyurt’ta yaşanan imar sorunlarından dolayı inşaatı yarım kalan Ukra City’nin devri için Ukra İnşaat firmasıyla görüşmelerin devam ettiğini bu konuda henüz kesinleşmiş bir karar olmadığını açıkladı

Özyurtlar İnşaat, çeşitli yayın kuruluşlarında yer alan “Ukra City’yi devralacağı” yönündeki haberlere ilişkin bir açıklama yaptı. Özyurtlar İnşaat’tan yapılan açıklamada, “Esenyurt’ta yaşanan imar sorunundan dolayı inşaatı yarım kalan Ukra City’nin devri için Ukra İnşaat ile görüşmelerimiz sürüyor. Bu konuda henüz kesinleşmiş bir karar yok” denildi.

Ağaoğlu 1453'e Rus ziyareti

Rusya Gayrimenkul Geliştiricileri ve Yöneticileri Derneği Ağaoğlu Maslak 1453’ü gezdi.


Rusya Gayrimenkul Geliştiricileri ve Yöneticileri Derneği (RGMD) üyeleri, yerli ve yabancı, seçkin markalara ev sahipliği yapacak olan Ağaoğlu Maslak 1453’ü gezdi. Rus yatırımcılar Türkiye’de ve Rusya’da ortak yatırım olanaklarını değerlendirecek.

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ile Rusya inşaat sektörünün muadil derneği olan RGMD arasında geçtiğimiz Eylül ayında Moskova’da imzalanan işbirliği sözleşmesi ile RGMD Derneği’nin yetkilileri, 18 Şubat 2015, Çarşamba günü Ağaoğlu Maslak 1453 projesini ziyaret etti.

Dernek yetkililerine Ağaoğlu Şirketler Grubu Ağaoğlu Maslak 1453 Proje Müdürü Metin Ardalı eşlik etti.  GYODER ve RGMD arasında imzalanan işbirliği sözleşmesi çerçevesinde ortak projeler geliştirmeyi hedefleyen Rus gayrimenkul yatırımcılar birliği RGMD üyeleri inşaat çalışmaları hızla devam eden Ağaoğlu Maslak 1453 projesine yoğun ilgi gösterdi.

Ağaoğlu Maslak 1453 satış ofisi ve örnek daireleri gezen heyet proje hakkında teknik bilgiler edindi. Yatırımcıların proje ile ilgili soruları Ağaoğlu yetkilileri tarafından yanıtlandı.

"Sahte vekalet" başınızı yakmasın

Tapudaki eski usulü fırsat bilen dolandırıcılar sahte vekaletnameler ile can yakıyor.


Gayrimenkulü olanlar tapuda son durumunu kontrol ettirsin. Çünkü bir zamanlar yatırım olsun diye aldığınız ve değerlensin diye üzerinde bu zamana kadar hiçbir tasarrufta bulunmadığınız gayrimenkulünüz sizden habersiz bir şekilde satılmış olabilir.

Haber7'nin haberine göre benzer bir durum İstanbul’da yaşayan İşadamı Mahmut dikmen’in başına geldi. İki farklı arsa için 1 milyon 150 bin TL para ödeyerek tapudan ayrılan Dikmen, aldığı arsaların gerçek sahiplerinin bu durumdan haberi olmadığını öğrenince soluğu savcılıkta aldı. Dikmen'e pahalıya patlayan olay sonrasında tapuda vekaletnamelerin teyidi noktasında kullanılan yöntemin de dolandıcıların ekmeğine yağ sürdüğü görüldü.

Organize bir dolandırıcılık olayının mağduru olan Dikmen’in başından geçenler şöyle gelişti…

1 MİLYON 150 BİN TL KAPTIRDI

İşadamı Mahmut Dikmen, geçtiğimiz ayın sonlarına doğru Beylikdüzü'nde satışta olan iki adet arsanın alımı için emlakçısı aracılığıyla arsa sahipleriyle pazarlık etmeye başladı. Yapılan pazarlıklar sonrasında 1.150.000 TL karşılığında arsaların alımı konusunda anlaşan Dikmen, satın alınan arsaların 26 bin 433 TL’lik harçlarını yatırıp söz konusu bedeli de şahıslara ödeyerek iki adet tapu senedi ile tapu müdürlüğünde ayrıldı.

10 GÜN SONRA KUŞKULANDIRAN GELİŞME

Tapuyu aldıktan yaklaşık 10 gün sonra satın aldığı arsalar ile ilgili inşaat ruhsatının alındığı ve inşaata başlanacağını duyması üzerine arsayı satan kişilere telefonla ulaşmaya çalışan Dikmen, söz konusu kişilere ulaşamayınca işlerin ters gittiğini anlayarak durumu avukatı ile paylaştı.

DOLANDIRILDIĞINI NOTERDE ANLADI

Avukatının tapuda işlem yapılan vekâletname ile noterdeki vekâletnamenin aslının karşılaştırılmasını istemesi üzerine bu seferde hiç vakit kaybetmeden vekâletin düzenlendiği Kartal’daki 9. Notere giden Dikmen, burada yapılan karşılaştırma sonrasında resmen dolandırıldığını anladı.

SAHTE VEKÂLETNAME!

Noterde yapılan karşılaştırmada tapuya verilen vekâletname fotokopisi ile mevcut vekâletname arasında resim ve imza farklılığı olduğu ortaya çıkarken yapılan incelemede sahte nüfus cüzdanıyla sahte vekâletname hazırlatıldığı tespit edildi.

ASIL SAHİPLERİ YURTDIŞINDAN GELDİ

Olayın ortaya çıkması sonrasında Noter yetkilileri arsaların yurtdışında yaşayan gerçek sahiplerine ulaştı. Sahte vekâletnameyle tapuda arsalarının satıldığını öğrenen hak sahipleri ise ilk uçakla Türkiye’ye geldi.

SAVCILIĞA ŞİKÂYETTE BULUNDULAR

Arsanın gerçek sahipleri Gezide Temel ve eşi İbrahim Temel ile birlikte dolandırılan İşadamı Mahmut Dikmen yaşananlar üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı'na giderek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

ŞAŞIRTAN DETAY!

Organize bir şekilde hareket eden 5 kişilik çetenin arsa sahibinin kimlik bilgilerini ve tapu fotoğraflarını ele geçirmenin yanı sıra yurtdışında yaşadığı evin adresini, telefonunu, hatta arsa sahibinin okuryazar olmadığı gibi kişisel bilgilerini de biliyor olması ve şaşkınlık yaratırken, şebekenin kurumlarla bağlantılı olma ihtimalini de gündeme getirdi.

DOLANDIRICININ EKMEĞİNE YAĞ SÜREN YÖNTEM

Yaşanan dolandırıcılık olayı sonrasında tapu müdürlüğünde vekâletname teyit işleminde kullanılan yöntemin de dolandırıcıların ekmeğine yağ sürdüğü görüldü. Satışa konu vekâletnamenin gerçek olup olmadığının Noter'den teyidi tapu yetkilileri tarafından eski usulle yani telefonla bir takım sorular yöneltilerek yapılıyor.

Oysa bu işlem faks, email vs... gibi evrakın görülebileceği yöntemlerle teyit edilmiş olsaydı dolandırıcılar tapuda kıskıvrak yakalanabilirdi. Milliyet

Perde seçerken dikkat!

Evinize perde alırken nelere dikkat etmeniz gerekiyor?

Evin dekorasyonunu tamamen değiştiren perde, başlı başına bir trende sahip... Hem eve bütünlük vermesi hem de evin dışarıdan daha etkili görünmesini sağlaması bakımından perdeler ev tekstil ürünleri arasında çok önemli bir yer kaplıyor.
 
Evinizin havasını tamamen değiştirecek ve uzun süre kullanılacak olan perdelerin seçim konusu sizi biraz zorlayabilir.
 
Perde alırken nelere dikkat etmeli?
 
Sade döşenmiş bir eve sahipseniz, ya da genel olarak evinizde sadelikten yanaysanız seçeceğiniz perdelerin geometrik desenli, taftalı kumaşlardan oluşma ya da renkli olmasına özen gösteriniz. Evinize canlılık getirecek olan bu hareket sayesinde mobilyalarınızın sadeliği de daha göz alıcı olacaktır.
 
Klasik döşenmiş evler için en uygun tercih metalik ışıltılar (bronz, altın ve gümüş) taşıyan perde modelleridir. 
 
Evinizde romantik bir görünüş elde etmek istiyorsanız sedef ipliklerle dokunmuş kumaşlardan yapılmış perdeleri tercih edebilirsiniz. Özellikler yatak odaları için vazgeçilmez olan bu perdeler sayesinde daha naif bir hava elde edeceksiniz.
 
Kış mevsimleri için perdelerinizi değiştirmeyi düşünüyorsanız mutlaka kadife kumaşlara ağırlık verin. Yeni sezon ürünlerde daha da incelikle çalışılan ve modernize olan kadife kumaşlar odanıza sıcak bir görüntü verecektir.
 
Sabah uykusu almayı seviyorsanız özellikle yatak odanız için koyu renk fonları kullanmanız önemlidir. Güneşlik perdeler yardımıyla da bu sorunu çözebilirsiniz.
 
Çocuk odası için antialerjik kumaşlardan yapılan perdeleri tercih edebilirsiniz.
 
Zebra perde ve stor perdeyi temizleme aşamasında sıkıntı yaşamamak için doğru ölçü ve kaliteli malzeme oldukça önemlidir.
 
Perde seçerken dikkat!
 
Fonun ve tül perdenin uyumu oldukça önem arz eder. Farklı desenler yorucu bir havaya sahip olabilir.
 
Perde seçiminizi yaparken, perdeniz için ölçü alırken tavan- taban uzunluğunu iyi hesaplarsanız, ısı yalıtımınıza katkıda bulunursunuz. 
 
Isı kaynağınızın üzerini kapatmayacak uzunluktaki perdeler sayesinde daha sıcak, şık ve kullanışlı perdelere sahip olabilirsiniz.

Bengü Öner - Milliyet 

19 Şubat 2015 Perşembe

500 yıllık şato 5.7 milyon dolara satılık

5.7 milyon dolar günümüz gayrimenkul sektöründe ultra lüks bir daire için biçilen ortalama fiyat... Bu artık şaşırtıcı değil. Ancak şaşırtıcı olan, bu fiyata şu günlerde Fransa'da 16. yüzyıldan kalma bir şatonun satışa çıkması...

Bir Fransız Kardinal için 1504 yılında inşa edilen muhteşem kale, yüzyıllardır taşıdığı tarihi anılarıyla yeni sahibini arıyor.

Paris'e sadece 30 kilometre uzaklıkta olan şato, neo-gotik mimarisiyle inşa edilmiş.

Altı kuleden oluşan ve etrafını küçük bir göletin ve asma köprülerin sardığı Fransız kalesinin içi ise lüks ayrıntılarla dikkat çekiyor.

37 bin metrekarelik dev alana yayılan kale 1867 yılında yenilenmiş.

Kaleyi bir malikane olarak kullanmak isteyenleri, içeride orjinal oyma şömineden lüks avizelere, ahşap kaplamalara ve pahalı halılara kadar birçok özel ayrıntı bekliyor.


Öte yandan kalenin özellikle mutfak bölümünde modern ve profesyonel izler var.

Tamamen günümüze uygun olarak yenilenen dev mutfak alanında özel pasta pişirme sistemleri dahil her türlü modern ekipmanı bulmak mümkün.