5 Ocak 2015 Pazartesi

Ünlü sunucunun muhteşem evi

NTV’nin ekran yüzlerinden Gülay Afşar ile İtaldeko’nun ortaklarından Murat Afşar, oğulları Alihan ve Burak’la yaşadıkları Tarabya sırtlarındaki renkli bahçe katında InStyle Home dergisini ağırladı. İtalyan estetiğinin öne çıktığı, modern tarzda dekore edilmiş ev, neşeli ve sıcak detaylarıyla dikkat çekiyor.

Gülay ve Murat Afşar, Tarabya’da yeşillikler içinde konumlanan bu sakin siteye 18 yıl önce taşınmış. Burası, evlendikten sonra yaşadıkları ikinci ev. Sitenin Boğaz’a yakınlığı, sunduğu sosyal imkanlar ve ilk oğulları Alihan’ı burada büyütme istekleri kararlarında etkili olmuş.

“Tarabya’yı zaten seviyorduk. Daha önce yaşadığımız ev, yine bu semtteydi. Murat’la bu siteyi görür görmez hemen taşınmak istedik” diye söze başlıyor Gülay Afşar evinin salonunda kapak çekimi için makyajı yapılırken. Cildi oldukça bakımlı gözüküyor. Devamlı ekran önünde olduğu için cildine iyi bakmak zorunda olduğunu söylüyor. İki yıla yakın bir süredir NTV’de hafta içi her gün yayınlanan kültür sanat programı “Gece Gündüz”ü başarılı bir çizgide sunmaya devam ediyor.

TELEVİZYON, TESADÜFENHAYATIMA GİRDİ
18 yıldır içinde olduğu televizyon sektörünün mutfağından kamera önüne varana kadar her basamakta ve birçok önemli işte onun imzası var. “Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi mezunuyum aslında. Televizyon, hiç aklımda yokken tesadüfen hayatıma girdi.

Ama ekonomi alanında ihtisas sahibi olmam, bunun yolunu açmada önemli rol oynadı tabii. Başlangıcım, ekonomi kanalıyla oldu. ‘Sahip olduğun bilgiyi ekranda da konuş’ dediler. Doğaçlama başladım anlayacağınız” diye anlatmayı sürdürüyor keyifle Afşar.
Televizyonun onun, dekorasyonun ise eşinin işi olduğunu belirtiyor. Evin dekorasyonunda söz sahibinin eşi Murat Afşar olduğunu belirtiyor bu yüzden. Evin yenilenme sürecinde İtaldeko’nun ortaklarından mimar Esra Günal da onlara destek vermiş. “Bu evi 40 günlük çalışma ile yaşanır hale getirmişlerdi” diye belirtiyor keyifle.

Çekim günü evde olan Murat Afşar da, 2007’de kurulan dekorasyon mağazası İtaldeko’da mutfak ve banyonun yanı sıra İtalya’nın Poliform, Erba, Ulivi ve Saba gibi önde gelen mobilya markalarını satışa sunulduğunu anlatıyor. Ardından daire içinde yaptıkları değişikliklerden bahsediyor.

MUTFAK ÇOK ÖNEMLİYDİ
Dairenin planı baştan sona değişmiş gözüküyor. Evde ağırlıklı olarak Türkiye distribütörü oldukları Poliform’un mobilyaları yer alıyor. 140 m2’lik bahçe katının üç oda ve üç banyosuna, salona ve antreye açılan geniş bir mutfak eşlik etmiş. “Evin modern çizgisinden ayrılan tek mekanı mutfak oldu. Burayı özellikle country tarzda tercih ettik” diye belirtiyor Murat Afşar.
Beyaz ve siyahın güzel dengelendiği mutfak zeminine, çini taşları ile nostaljik bir görüntü katmak istemişler. Tezgahın yanında kendi tasarımı siyah bir tel dolap yer almış. İçi spotlarla aydınlatılan dolap, mutfağa şık bir görsellik katmış. “Mutfak çok önemliydi. Ailece en çok vakit geçirdiğimiz yer burası çünkü” diye belirtiyor Murat Afşar. O da eşi gibi yemek yapmaya ve evde misafir ağırlamaya meraklı biri anlaşılan.

MURAT RENK KONUSUNDA BENİ İKNA ETTİ
Gri-mavi ile renklendirilmiş salon duvarlarında çiftin ortak tutkusu olan renkli tablolar yer almış. Neş’e Erdok, Komet, Sabri Berkel ve Necdet Kalay gibi çağdaş Türk ressamlarına Contemporary Art Fuarı’ndan aldıkları Dominique Barreau tabloları eşlik etmiş. “Ben evi tamamen beyaz hayal ederken, Murat duvarlara renk vermek konusunda beni ikna etmeyi başardı. Beyazın küçük mekanları büyük göstereceğini düşünürdüm hep. Ama bu tabu kafamda çıkan sonuçla tamamen yıkıldı” diye belirtiyor Gülay Afşar. 

Evde malzeme olarak carrara mermer, gri parlak lake ahşap ve meşe tercih edilmiş. Bunlara ham gri keten kumaşlı kanepeler ve çizgili perdeler eşlik etmiş. “Renkli mobilya ve aksesuvarları öne çıkarmanın en iyi yolu duvarda mat renk kullanmaktır” diye tüyo vermeyi de ihmal etmiyor Murat Afşar. Gerçekten de bu duvar rengi; mor, turuncu ve narçiçeği obje ve aksesuvarlara güzel fon oluşturmuş.

İYİ MÜZİK ŞIK SOFRA
Peki bir ev günleri nasıl geçiyor diye merak ediyoruz...
Gülay Afşar, oğullarını okula uğurlamak için erken kalktığını söylüyor. Kahvaltı sırasında televizyon daima açık oluyormuş. “Ağırlıklı olarak haber kanallarını izlerim. Tabii sabah gazeteler yanımda olmak kaydıyla” diye belirtiyor. O gün programında ağırlayacağı konuğuyla ilgili bilgileri ders çalışır gibi üzerinden geçerek kanalın yolunu tuttuğunu söylüyor.

İşini keyifle ve tutkuyla yapan biri olduğu her halinden o kadar belli ki. Ekran önünde olduğu için devamlı formunu korumak zorunda. “Kahvaltımı çok sıkı ve iyi yaparım. Meyve ve peynirsiz tek günüm geçmez” diyor. Haftada iki gün pilates yapmaya gayret ediyor. Yoğun iş tempoları olduğu için evlerinde huzurlu ve rahat bir atmosfer yaratmaya önem vermiş bir çift onlar. İyi müzik ve şık hazırlanmış samimi bir sofra evde olmazsa olmazı ikisinin de...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder