Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu ile İstanbul yeni havalimanı gibi büyük projelerin etkisiyle Eyüp, Çatalca, Arnavutköy, Sarıyer, Beykoz ve Çekmeköy'de yerleşim yerlerinde konut ve arsaların değeri projelerin başlangıcından bu yana 3-4 kat yükseldi.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köprü inşaatının başlaması, hatta güzergahının açıklanması ile birlikte Avrupa yakasında Halkalı-Başakşehir-Arnavutköy-Kayabaşı aksı ile Zekeriyaköy'de, Anadolu yakasında ise özellikle Beykoz, Çekmeköy ve Sancaktepe bölgelerinde konut piyasasında hareketlilik yaşandığını ifade etti.
Maya, üçüncü köprüyü de içerisinde bulunduran Kuzey Marmara Otoyolu ile bağlantı yollarına yakın çevredeki arsa ve tarla fiyatlarının özellikle Eyüp, Çatalca, Arnavutköy, Sarıyer, Beykoz ve Çekmeköy'de değerlendiğini belirterek, "Arnavutköy ve Çatalca için bu artışta İstanbul Yeni Havalimanı'nın etkisinin bulunduğuna da dikkat etmek gerek" dedi.
cnntürk'ün haberine göre; Üçüncü köprünün en çok değer artışı sağladığı bölgelerin Arnavutköy Karaburun, Beykoz Riva, Sarıyer Uskumruköy ve Çekmeköy Nişantepe olduğunu vurgulayan Maya, söz konusu bölgelerde yaklaşık 3-4 kata varan artışlar yaşandığını bildirdi.
"Köprü sonrası konut projelerine hız verildi"
Makbule Yönel Maya, Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı üzerinde ve bağlantı yollarının yakınlarındaki konut projelerine değinirken de özellikle Sancaktepe'nin kentsel dönüşüm ve yeni konut projeleri ile dikkati çektiğini söyledi.
Birçoğu inşaat aşamasında olmak üzere planlama aşamasındaki projeler de dikkate alındığında 4 bin yeni konut stokunun 2018'e kadar ilçeye kazandırılacağını ifade eden Maya, Sancaktepe'yi takip eden Çekmeköy ilçesinde ise bu sayının yaklaşık 930 civarında olduğunu bildirdi.
Maya, Çekmeköy'deki konut projelerinde bu yıl teslim edilmesi planlananlar da bulunduğunu belirterek, "Anadolu yakasında üçüncü köprü bağlantı yollarına yakın bölgelere bakıldığında, Sultanbeyli'de de yaklaşık 650 konutluk yeni stokta 2017 başına kadar hayatın başlaması planlanıyor" ifadesini kullandı.
Avrupa yakasında Kuzey Marmara Otoyolu ve bağlantı yollarının yakın noktalarına bakıldığında Sarıyer'de yaklaşık 300 yeni konut stokuyla Zekeriyaköy ve Uskumruköy bölgelerinin dikkati çektiğini belirten Maya, "Köprü çevresinde yeni imara açılacak alan olmayacağını düşündüğümüzde, mevcut imara sahip ve özelikle köprü çıkış ve bağlantı yollarına yakın konut alanlarında yeni projelere bu süreçte hız verildiğini, gayrimenkul geliştiricilerinin bu bölgelerde yeni projeler için önemli adımlar attıklarını görüyoruz" diye konuştu.
Konut fiyatlarının arttığı bölgeler
Maya, konut fiyatlarında köprü dolayısıyla artış yaşandığına işaret ederek, Göktürk, Zekeriyaköy, Başakşehir, Çekmeköy, Sancaktepe ve Beykoz bölgelerinde üçüncü köprüye bağlı konut fiyat artışı yaşandığını, ancak bu yükselişin arsalardaki oranlar kadar olmadığını bildirdi.
Bu tarz mega projelerde 2 farklı dönemde artış yaşandığının görüldüğünü aktaran Maya, ilkinin projenin ilan edilip inşasının başladığı dönem, ikincisinin ise projenin bitirilip hayata geçirildiği dönem olduğunu söyledi.
Bu arada, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, geçen hafta yaptığı açıklamada, üçüncü köprü güzergahında yeni imar alanı oluşturulmasının söz konusu olmadığını bildirmişti.
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 148 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesimi üzerinde yer alıyor. Temeli 29 Mayıs 2013'te atılan ve "dünyanın en geniş köprüsü" unvanını kazanan eser, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve farklı ülkelerden liderlerin katılımıyla 26 Ağustos Cuma günü açılmıştı.
30 Ağustos 2016 Salı
29 Ağustos 2016 Pazartesi
Ev almak isteyene "sandık" geliyor
Hükümetin tasarrufların artırılmasına yönelik çalışmaları kapsamında, konut edindirmede alternatif model arayışına giren Türk bankacılık sektörü, Almanya'dan dünyaya yayılan ve özellikle alt gelir grubunu hedefleyen "Yapı Tasarrufları Sandığı'nı" mercek altına aldı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, öneri üzerine yeniden Türkiye'nin gündemine giren Yapı Tasarrufları Sandığı modeli ile ilgili çalışmalar Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Çalışma Grubu bünyesinde devam ederken, ilgili bakanlıklar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da (BDDK) yasal çerçevesine ilişkin diğer çalışmaları yürütüyor.
İstanbul'da geçen hafta Fikir Sofrası Düşünce Platformu'nun bazı bakanların katılımıyla düzenlediği "Yeni Türkiye ve Ekonomide Güçlü Kalkınma Modeli Çalıştayı"nın basına kapalı bölümünde ele alınan modelin, hükümetin de gündeminde bulunduğu ve bu konuda adımlar atılmasını beklediği öğrenildi.
"Sistem mortgage alternatifi değil, destek ürünü"
"Yeni Türkiye ve Ekonomide Güçlü Kalkınma Modeli Çalıştayı"nda öneriyi dile getiren, Almanya'da özellikle mortgage alanında "en büyükler" arasında yer alan ve Türkiye'de de temsilciliği bulunan DZ Bank'ın Türkiye Baş Temsilcisi Pınar Ersoy, Almanya'da yaygın olan ve dünyanın farklı ülkelerinde uygulanan Yapı Tasarrufları Sandığı'nın işleyişine yönelik bilgi verdi.
Sandığın yasal bir çerçevesi bulunduğunu ve şirketin bu çerçevede kurulduğunu anlatan Ersoy, herkesin bu sisteme giriş yaparak para biriktirebildiğini söyledi.
Ersoy, sistemin mortgage alternatifi değil, destek ürünü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yapı Tasarrufları Sandığı, dar gelirli vatandaşlara öz kaynak sağlama amacıyla kurgulanmış. Bu bir anlamda sosyal devlet politikası. Buradaki avantaj şu; siz bugün sisteme giriş yaparken diyorsunuz ki 'Ben 3 yılda 30 bin lira para biriktiririm'. Sistem de size 3 yılın sonunda 30 bin lira daha kredi vermeyi garanti ediyor ve böylece 60 bin lira paranız oluyor. Sisteme giriş yapacağınız gün imzalayacağınız anlaşmada, sistem kapsamında sizin 3 yıl sonra kullanacağınız faiz oranı da belirtiliyor ve bu oran piyasanın altında oluyor. Bu süre içerisinde piyasa faiz oranı değişse de sistem size sunduğu faiz oranını hiçbir şekilde değiştirmiyor."
Sistemin, parasını biriktiren vatandaşa piyasanın altında mevduat faizi sunduğunu, bu faiz oranın kredinin uygun maliyetli verilmesinden dolayı piyasanın altında tutulduğunu aktaran Ersoy, "Bu süre içerisinde piyasada kredi faiz oranları düşerse sizin tüketici olarak bunu değiştirme şansınız var. Ancak böyle bir durumda size verilen mevduat faizi de azalacaktır. İkisi birbiriyle orantılı gidiyor. Güzel yanı, faiz oranları artarsa sistemin bunları yukarı doğru değiştirme yetkisi yok. Sözleşmeyi imzaladığınız tarihte size belirtilen oran geçerli olmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.
"Yapı Tasarrufları Sandığı'nda devlet katkısı önemli"
Ersoy, Yapı Tasarrufları Sandığı sisteminde devlet katkısının önemli olduğuna işaret ederek, diğer ülke uygulamalarında genellikle yüzde 20'lik devlet katkısı bulunduğunu bildirdi.
Sistemin cazip kılınması için ilk birkaç yıl devlet katkısı sağlanması gerektiğini ifade eden Ersoy, "Bu destek, Almanya haricindeki ülkelerde parasal katkı olarak sağlanıyor. Almanya'da da ilk kurulduğu yıllarda bu şekilde olmuş. Ancak refah seviyesinin yükselmesi ile birlikte bu vergi avantajına dönüşmüş. Türkiye için Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) olduğu gibi, parasal katkı daha avantajlı olacaktır" diye konuştu.
Ersoy, bu yapının kesinlikle bir banka olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"BES'te olduğu gibi, ayrı bir yasaya tabi bağımsız bir şirket kurulmalıdır. Yapı sandıklarının hissedarı bir banka olabilir, ancak bilançosunun bankanın bilançosundan ayrı olması şarttır. Özellikle yasal çerçevenin belirlenmesi lazım ki ondan sonra şirketler kurulsun diye ısrar edilmesinin sebebi de bu. Çünkü dar gelirli vatandaşların parasının korunması lazım. Bunu normal bir bankacılık ürünü olarak kurguladığınızda bankaların zarar etme ihtimali de var.
Bunun için de 'yapı tasarrufu' adı altında bir sandık kurulacak ve bu şirketler, bu özel yasa çerçevesinde faaliyet gösterebilecek. Bu çerçevede şu da öngörülüyor, kesinlikle bu paraları spekülatif şeylerde kullanmamanız gerek. 'Sadece hazine bonosu alabilirsin' gibi çok spesifik kurallar konuluyor. Yani asıl amaç zarar ettirmemek ve parayı korumak."
"Vatandaşın zarar etme ihtimali yok"
Pınar Ersoy, "Almanya'da enflasyon düşük ama burada yüksek. Bu durum, sistemin Türkiye'deki başarı durumunu nasıl etkiler?" sorusu üzerine, sistemin Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Çin ve Kazakistan gibi ülkelerde de devreye girdiğini hatırlatarak, bu anlamda Türkiye ile Macaristan'ın birbirine benzediğini ifade etti.
Ersoy, şöyle devam etti:
"Orada da enflasyon yüksek. Buna karşın güvenilirlik endeksinde yapı tasarruf sandık şirketleri Macaristan Merkez Bankası'ndan daha güvenilir şirket seçildi ve talep inanılmaz arttı. Riskli ortamlarda da yapı tasarruf sandıkları korumacı bir sistem olduğu için vatandaşın zarar etme ihtimali yok.
Yapı tasarrufları sandığı uygulamasında, diğer ülkelerde genellikle şube ağı yaygın yerli bankalarla ortaklık kurulmuş. Bankaların şube ağından yararlanılıyor, BES gibi şubeden satış olabiliyor. Böylelikle maliyetler düşük, masraflar kısılmış oluyor."
"Türkiye'ye uygun bir model"
Bankacılık yetkilileri de AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, dünyada konut edinmede yaygın olarak Avrupa tipi ve mortgageye dayalı ABD modelinin kullanıldığını ifade ederek, ABD tipi modelde, konut sahibi olmak için yüzde 20-25 öz kaynak ve yüzde 75-80 banka kredisi kullanıldığını, bunların sermaye piyasalarında toparlanıp menkulleştirilerek satılabildiğini söyledi.
Yetkililer, bu durumun bankalara çok büyük kaldıraç imkanı verdiğini, inşaat ve birçok sektörü canlandırdığını, ancak aşırıya kaçınılması nedeniyle subprime mortgage krizinin çıktığını anlattı.
Yastık altındaki mevduatın bankalarda değerlendirilmesini hedefleyen Avrupa modeli ile ilgili olarak da yetkililer, "Bankada tuttuğu mevduata bir süre sonra belli bir katkı sağlanarak kişinin, evini belli teşviklerle almasına destek olunuyor. İçerideki birikimlerin, mevduatın bankalara akması, orada birikmesini temin eden bir sistem olması nedeniyle daha iyi, Türkiye'ye de uygun bir model" bilgilerini verdi.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, öneri üzerine yeniden Türkiye'nin gündemine giren Yapı Tasarrufları Sandığı modeli ile ilgili çalışmalar Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Çalışma Grubu bünyesinde devam ederken, ilgili bakanlıklar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da (BDDK) yasal çerçevesine ilişkin diğer çalışmaları yürütüyor.
İstanbul'da geçen hafta Fikir Sofrası Düşünce Platformu'nun bazı bakanların katılımıyla düzenlediği "Yeni Türkiye ve Ekonomide Güçlü Kalkınma Modeli Çalıştayı"nın basına kapalı bölümünde ele alınan modelin, hükümetin de gündeminde bulunduğu ve bu konuda adımlar atılmasını beklediği öğrenildi.
"Sistem mortgage alternatifi değil, destek ürünü"
"Yeni Türkiye ve Ekonomide Güçlü Kalkınma Modeli Çalıştayı"nda öneriyi dile getiren, Almanya'da özellikle mortgage alanında "en büyükler" arasında yer alan ve Türkiye'de de temsilciliği bulunan DZ Bank'ın Türkiye Baş Temsilcisi Pınar Ersoy, Almanya'da yaygın olan ve dünyanın farklı ülkelerinde uygulanan Yapı Tasarrufları Sandığı'nın işleyişine yönelik bilgi verdi.
Sandığın yasal bir çerçevesi bulunduğunu ve şirketin bu çerçevede kurulduğunu anlatan Ersoy, herkesin bu sisteme giriş yaparak para biriktirebildiğini söyledi.
Ersoy, sistemin mortgage alternatifi değil, destek ürünü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yapı Tasarrufları Sandığı, dar gelirli vatandaşlara öz kaynak sağlama amacıyla kurgulanmış. Bu bir anlamda sosyal devlet politikası. Buradaki avantaj şu; siz bugün sisteme giriş yaparken diyorsunuz ki 'Ben 3 yılda 30 bin lira para biriktiririm'. Sistem de size 3 yılın sonunda 30 bin lira daha kredi vermeyi garanti ediyor ve böylece 60 bin lira paranız oluyor. Sisteme giriş yapacağınız gün imzalayacağınız anlaşmada, sistem kapsamında sizin 3 yıl sonra kullanacağınız faiz oranı da belirtiliyor ve bu oran piyasanın altında oluyor. Bu süre içerisinde piyasa faiz oranı değişse de sistem size sunduğu faiz oranını hiçbir şekilde değiştirmiyor."
Sistemin, parasını biriktiren vatandaşa piyasanın altında mevduat faizi sunduğunu, bu faiz oranın kredinin uygun maliyetli verilmesinden dolayı piyasanın altında tutulduğunu aktaran Ersoy, "Bu süre içerisinde piyasada kredi faiz oranları düşerse sizin tüketici olarak bunu değiştirme şansınız var. Ancak böyle bir durumda size verilen mevduat faizi de azalacaktır. İkisi birbiriyle orantılı gidiyor. Güzel yanı, faiz oranları artarsa sistemin bunları yukarı doğru değiştirme yetkisi yok. Sözleşmeyi imzaladığınız tarihte size belirtilen oran geçerli olmaya devam ediyor" şeklinde konuştu.
"Yapı Tasarrufları Sandığı'nda devlet katkısı önemli"
Ersoy, Yapı Tasarrufları Sandığı sisteminde devlet katkısının önemli olduğuna işaret ederek, diğer ülke uygulamalarında genellikle yüzde 20'lik devlet katkısı bulunduğunu bildirdi.
Sistemin cazip kılınması için ilk birkaç yıl devlet katkısı sağlanması gerektiğini ifade eden Ersoy, "Bu destek, Almanya haricindeki ülkelerde parasal katkı olarak sağlanıyor. Almanya'da da ilk kurulduğu yıllarda bu şekilde olmuş. Ancak refah seviyesinin yükselmesi ile birlikte bu vergi avantajına dönüşmüş. Türkiye için Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) olduğu gibi, parasal katkı daha avantajlı olacaktır" diye konuştu.
Ersoy, bu yapının kesinlikle bir banka olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"BES'te olduğu gibi, ayrı bir yasaya tabi bağımsız bir şirket kurulmalıdır. Yapı sandıklarının hissedarı bir banka olabilir, ancak bilançosunun bankanın bilançosundan ayrı olması şarttır. Özellikle yasal çerçevenin belirlenmesi lazım ki ondan sonra şirketler kurulsun diye ısrar edilmesinin sebebi de bu. Çünkü dar gelirli vatandaşların parasının korunması lazım. Bunu normal bir bankacılık ürünü olarak kurguladığınızda bankaların zarar etme ihtimali de var.
Bunun için de 'yapı tasarrufu' adı altında bir sandık kurulacak ve bu şirketler, bu özel yasa çerçevesinde faaliyet gösterebilecek. Bu çerçevede şu da öngörülüyor, kesinlikle bu paraları spekülatif şeylerde kullanmamanız gerek. 'Sadece hazine bonosu alabilirsin' gibi çok spesifik kurallar konuluyor. Yani asıl amaç zarar ettirmemek ve parayı korumak."
"Vatandaşın zarar etme ihtimali yok"
Pınar Ersoy, "Almanya'da enflasyon düşük ama burada yüksek. Bu durum, sistemin Türkiye'deki başarı durumunu nasıl etkiler?" sorusu üzerine, sistemin Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Çin ve Kazakistan gibi ülkelerde de devreye girdiğini hatırlatarak, bu anlamda Türkiye ile Macaristan'ın birbirine benzediğini ifade etti.
Ersoy, şöyle devam etti:
"Orada da enflasyon yüksek. Buna karşın güvenilirlik endeksinde yapı tasarruf sandık şirketleri Macaristan Merkez Bankası'ndan daha güvenilir şirket seçildi ve talep inanılmaz arttı. Riskli ortamlarda da yapı tasarruf sandıkları korumacı bir sistem olduğu için vatandaşın zarar etme ihtimali yok.
Yapı tasarrufları sandığı uygulamasında, diğer ülkelerde genellikle şube ağı yaygın yerli bankalarla ortaklık kurulmuş. Bankaların şube ağından yararlanılıyor, BES gibi şubeden satış olabiliyor. Böylelikle maliyetler düşük, masraflar kısılmış oluyor."
"Türkiye'ye uygun bir model"
Bankacılık yetkilileri de AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, dünyada konut edinmede yaygın olarak Avrupa tipi ve mortgageye dayalı ABD modelinin kullanıldığını ifade ederek, ABD tipi modelde, konut sahibi olmak için yüzde 20-25 öz kaynak ve yüzde 75-80 banka kredisi kullanıldığını, bunların sermaye piyasalarında toparlanıp menkulleştirilerek satılabildiğini söyledi.
Yetkililer, bu durumun bankalara çok büyük kaldıraç imkanı verdiğini, inşaat ve birçok sektörü canlandırdığını, ancak aşırıya kaçınılması nedeniyle subprime mortgage krizinin çıktığını anlattı.
Yastık altındaki mevduatın bankalarda değerlendirilmesini hedefleyen Avrupa modeli ile ilgili olarak da yetkililer, "Bankada tuttuğu mevduata bir süre sonra belli bir katkı sağlanarak kişinin, evini belli teşviklerle almasına destek olunuyor. İçerideki birikimlerin, mevduatın bankalara akması, orada birikmesini temin eden bir sistem olması nedeniyle daha iyi, Türkiye'ye de uygun bir model" bilgilerini verdi.
Dumankaya'dan "el koyma" haberine yalanlama
Dumankaya İnşaat, grup şirketlerinin mal varlıklarına el konulmadığını açıkladı.
Dumankaya İnşaat, FETÖ/PDY'ye "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada kapsamında, Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortakları olan 6 şüphelinin tüm mal varlıklarına el konulduğu haberiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle denildi:
"Geçtiğimiz günlerde basın yayın organlarında yer alan mal varlığına "El Koyma" haberleri üzerine verilen kararın Dumankaya Grubu'nun ticari faaliyetlerini kapsayıp kapsamadığına dair kamuoyunda endişelerin olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na bu hususun aydınlatılması için başvurulmuş olup, başvurumuz üzerine verilen kararda; Dumankaya Grubu şirketlerinin mal varlıklarına el konulmadığı, hususu açıkça belirtilmiştir.
Bu itibarla Dumankaya Grubu'nun ticari faaliyetlerini engelleyecek veya sınırlayacak içerikte herhangi bir mahkeme veya savcılık kararı bulunmadığını hususu netleşmiştir.
2016 yılında, toplam 2915 dairenin teslimini gerçekleştiren; kurulduğumuz günden bu yana ise binlerce aileyi ev sahibi yapan bir kurum olarak projelerimizde herhangi bir duraksama bulunmamakta, bütün şantiyelerimizde çalışmalar tüm hızıyla devam etmekte ve Yönetim Kurulu üyelerimiz şahsen şirket yönetiminin başında olup fiilen çalışmalarına devam etmektedirler.
Mevcut projelerimizdeki çalışmalar devam ederken, yeni projelerimizin hazırlıkları da sürdürülmekte olup çok kısa zamanda bu projelerimize başlanacaktır." (cnntürk.com)
Dumankaya İnşaat, FETÖ/PDY'ye "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada kapsamında, Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortakları olan 6 şüphelinin tüm mal varlıklarına el konulduğu haberiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle denildi:
"Geçtiğimiz günlerde basın yayın organlarında yer alan mal varlığına "El Koyma" haberleri üzerine verilen kararın Dumankaya Grubu'nun ticari faaliyetlerini kapsayıp kapsamadığına dair kamuoyunda endişelerin olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na bu hususun aydınlatılması için başvurulmuş olup, başvurumuz üzerine verilen kararda; Dumankaya Grubu şirketlerinin mal varlıklarına el konulmadığı, hususu açıkça belirtilmiştir.
Bu itibarla Dumankaya Grubu'nun ticari faaliyetlerini engelleyecek veya sınırlayacak içerikte herhangi bir mahkeme veya savcılık kararı bulunmadığını hususu netleşmiştir.
2016 yılında, toplam 2915 dairenin teslimini gerçekleştiren; kurulduğumuz günden bu yana ise binlerce aileyi ev sahibi yapan bir kurum olarak projelerimizde herhangi bir duraksama bulunmamakta, bütün şantiyelerimizde çalışmalar tüm hızıyla devam etmekte ve Yönetim Kurulu üyelerimiz şahsen şirket yönetiminin başında olup fiilen çalışmalarına devam etmektedirler.
Mevcut projelerimizdeki çalışmalar devam ederken, yeni projelerimizin hazırlıkları da sürdürülmekte olup çok kısa zamanda bu projelerimize başlanacaktır." (cnntürk.com)
24 Ağustos 2016 Çarşamba
Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortaklarının mal varlıklarına el konuldu
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca FETÖ/PDY'ye "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada kapsamında, Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortakları olan 6 şüphelinin tüm mal varlıklarına el konuldu.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortakları olan 6 şüphelinin tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verildi.
FETÖ/PDY'ye "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla Anadolu Örgütlü Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen, aralarında Bank Asya çalışanları, FETÖ/PDY yöneticileri ve iş adamlarının da bulunduğu şüphelilere yönelik soruşturma sürüyor.
Terör örgütüne destek sağladıklarına dair şüphe
Savcılık, "terör örgütüne finansman sağladıklarına dair kuvvetli şüphe" bulunduğu gerekçesiyle, soruşturma kapsamında şüpheli olan Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortaklarının mal varlıklarına el konulmasını talep etti.
Mahkeme kararında ne denildi?
Talebi değerlendiren Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında, dosya kapsamında yer alan şüphelilerin organize şekilde hareket ettikleri, ikna ettikleri bazı iş adamları ve esnafa Bank Asya'da hesap açtırdıkları, Türkiye çapında toplanan himmet, burs, kurban, abonelik paralarını bu iş adamları ve esnafın hesaplarında toplanmasını sağladıkları, hesap sahibinden vekaletname veya rızası olduğuna dair belge alan şüphelilerin bu hesaplardan çektikleri paraları örgütün faaliyeti çerçevesinde kullandıkları, tüm eylem ve işlemlerin örgütün talimatlarıyla yapıldığı belirtildi.
Bank Asya aracılığıyla sisteme soktular
Kararda, bu faaliyet kapsamında banka görevlisi, hesap sahibi, hesaptan para çeken veya çekleri işleme sokan kişilerin de şüpheliler arasında yer aldığı, bu eylemleriyle terörizmin finansmanını sağladıkları, kayıtsız bir şekilde makbuz veya hiçbir belgeye dayandırılmadan vatandaşın dini duygularını istismar ederek gerek rızasıyla gerek zorlama ve mecbur bırakmayla kayıt dışı olan para ve çeklerin Bank Asya aracı kılınarak sisteme sokulduğu, sanki hesap sahibinin ticari bir işlemiymiş gibi gösterildiği, böylece suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini akladıkları vurgulandı.
Gizli tanıklar Dumankaya'yı anlattı
Tüm bu anlatılan eylemlerin Bank Asya hakkında Teftiş Kurulu'nun hazırladığı raporda da ayrıntılı olarak saptandığının belirtildiği kararda, dosya kapsamında bu işlemleri yapan üç grubun mevcut olduğu, bu kişilerin Bank Asya görevlileri, hesap sahipleri ile bu hesabı bir şekilde kullanarak terör örgütüne finansman sağlayan örgütün ileri gelen elemanları olduğu kaydedildi.
Dosya kapsamında ifadesi alınan gizli tanıkların, Dumankaya isimli firmanın tüm ortaklarıyla birlikte FETÖ/PDY'ye üye oldukları, örgüte finansman sağladıkları yönünde beyanda bulundukları aktarıldı.
Oğlu aranıyor ve teslim olmadı
Kararda, dosya kapsamında adı geçen şüphelilerin terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye oldukları, üyeliğin gereğini finansal açıdan yerine getirdikleri, bu örgüte finansal destek sağladıkları, örgütün propagandasını da yaptıkları, Halit Dumankaya'nın oğlu olan şüpheli Barış Değer Dumankaya'nın halen firarda olduğu ve tüm aramalara rağmen yakalanamadığı, aile fertlerinin gözaltında olduğunu bildiği halde şüphelinin teslim olmadığı ifade edildi.
Sadece bir şubede bin 200 çeki işlemi gördü
Bank Asya müfettişlerince hazırlanan raporda ise Dumankaya şirketine ait bin 200 çekin sadece bir şubede işlem gördüğünün tespit edildiği, bu nedenlerden Dumankaya isimli firmanın sahibi ve ortakları olan şüphelilerin tüm mal varlıklarına el koyma kararı verilmesi talep edildi.
Kararda, savcılığın talebinin kabul edildiği, Dumankaya İnşaat firmasının sahipleri ve ortakları olan şüpheliler Halit Dumankaya, Necla Dumankaya, Uğur Dumankaya, Barış Değer Dumankaya, Ayla Dumankaya ve Semih Serhat Dumankaya'nın tüm mal varlıklarına el konulduğu belirtildi. cnntürk
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortakları olan 6 şüphelinin tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verildi.
FETÖ/PDY'ye "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla Anadolu Örgütlü Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen, aralarında Bank Asya çalışanları, FETÖ/PDY yöneticileri ve iş adamlarının da bulunduğu şüphelilere yönelik soruşturma sürüyor.
Terör örgütüne destek sağladıklarına dair şüphe
Savcılık, "terör örgütüne finansman sağladıklarına dair kuvvetli şüphe" bulunduğu gerekçesiyle, soruşturma kapsamında şüpheli olan Dumankaya İnşaat'ın sahibi ve ortaklarının mal varlıklarına el konulmasını talep etti.
Mahkeme kararında ne denildi?
Talebi değerlendiren Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında, dosya kapsamında yer alan şüphelilerin organize şekilde hareket ettikleri, ikna ettikleri bazı iş adamları ve esnafa Bank Asya'da hesap açtırdıkları, Türkiye çapında toplanan himmet, burs, kurban, abonelik paralarını bu iş adamları ve esnafın hesaplarında toplanmasını sağladıkları, hesap sahibinden vekaletname veya rızası olduğuna dair belge alan şüphelilerin bu hesaplardan çektikleri paraları örgütün faaliyeti çerçevesinde kullandıkları, tüm eylem ve işlemlerin örgütün talimatlarıyla yapıldığı belirtildi.
Bank Asya aracılığıyla sisteme soktular
Kararda, bu faaliyet kapsamında banka görevlisi, hesap sahibi, hesaptan para çeken veya çekleri işleme sokan kişilerin de şüpheliler arasında yer aldığı, bu eylemleriyle terörizmin finansmanını sağladıkları, kayıtsız bir şekilde makbuz veya hiçbir belgeye dayandırılmadan vatandaşın dini duygularını istismar ederek gerek rızasıyla gerek zorlama ve mecbur bırakmayla kayıt dışı olan para ve çeklerin Bank Asya aracı kılınarak sisteme sokulduğu, sanki hesap sahibinin ticari bir işlemiymiş gibi gösterildiği, böylece suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini akladıkları vurgulandı.
Gizli tanıklar Dumankaya'yı anlattı
Tüm bu anlatılan eylemlerin Bank Asya hakkında Teftiş Kurulu'nun hazırladığı raporda da ayrıntılı olarak saptandığının belirtildiği kararda, dosya kapsamında bu işlemleri yapan üç grubun mevcut olduğu, bu kişilerin Bank Asya görevlileri, hesap sahipleri ile bu hesabı bir şekilde kullanarak terör örgütüne finansman sağlayan örgütün ileri gelen elemanları olduğu kaydedildi.
Dosya kapsamında ifadesi alınan gizli tanıkların, Dumankaya isimli firmanın tüm ortaklarıyla birlikte FETÖ/PDY'ye üye oldukları, örgüte finansman sağladıkları yönünde beyanda bulundukları aktarıldı.
Oğlu aranıyor ve teslim olmadı
Kararda, dosya kapsamında adı geçen şüphelilerin terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye oldukları, üyeliğin gereğini finansal açıdan yerine getirdikleri, bu örgüte finansal destek sağladıkları, örgütün propagandasını da yaptıkları, Halit Dumankaya'nın oğlu olan şüpheli Barış Değer Dumankaya'nın halen firarda olduğu ve tüm aramalara rağmen yakalanamadığı, aile fertlerinin gözaltında olduğunu bildiği halde şüphelinin teslim olmadığı ifade edildi.
Sadece bir şubede bin 200 çeki işlemi gördü
Bank Asya müfettişlerince hazırlanan raporda ise Dumankaya şirketine ait bin 200 çekin sadece bir şubede işlem gördüğünün tespit edildiği, bu nedenlerden Dumankaya isimli firmanın sahibi ve ortakları olan şüphelilerin tüm mal varlıklarına el koyma kararı verilmesi talep edildi.
Kararda, savcılığın talebinin kabul edildiği, Dumankaya İnşaat firmasının sahipleri ve ortakları olan şüpheliler Halit Dumankaya, Necla Dumankaya, Uğur Dumankaya, Barış Değer Dumankaya, Ayla Dumankaya ve Semih Serhat Dumankaya'nın tüm mal varlıklarına el konulduğu belirtildi. cnntürk
22 Ağustos 2016 Pazartesi
TOKİ'nin yüzde 20 indirim kampanyası başlıyor
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) yüzde 20 indirim kampanyası bugün başlıyor. TOKİ Başkanı M. Ergün Turan, 30 Eylül'de sona erecek kampanyadan 175 bin vatandaşın yararlanabileceğini söyledi.
Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, indirim kampanyası kapsamında 113 bin 85 alıcıyı konut ve işyeri sahibi yaptıklarını, bunların TOKİ'ye toplam 4 milyar 427 milyon lira ödediğini kaydetti.
Geçen yıl uygulamaya koydukları yüzde 20 indirim kampanyasından 33 bin vatandaşın faydalandığını aktaran Turan, yarın başlatacakları indirim kampanyasından ise yaklaşık 175 bin kişinin yararlanabileceğini bildirdi.
"Son başvuru 30 Eylül"
Ergün Turan, borcunu erken kapatıp tapusunu almak isteyen konut ve işyeri sahiplerinden yoğun talep geldiğini ifade etti.
Talepler üzerine her yıl olduğu gibi bu yıl da borcunu ödeyerek tapusunu almak isteyen vatandaşlar için indirim kampanyası düzenlediklerini anlatan Turan, söz konusu kampanyaya başvuruların yarın başlayacağını söyledi.
Turan, kampanyadan yararlanmak isteyen konut ve iş yeri alıcılarının 22 Ağustos - 30 Eylül tarihleri arasında ilgili bankaya başvuruda bulunabileceğini dile getirerek, "Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşlarımızın son başvuru tarihine kadar başvurularını yapması gerekir. Bu tarihten sonra yapılacak borç kapatmalarında söz konusu indirim oranından yararlanılması mümkün olmayacak" dedi.
İndirim uygulaması kapsamına alınan projelerdeki konut ve iş yeri alıcılarının başvuru tarihi itibarıyla TOKİ'ye ödemekle yükümlü oldukları aidat, emlak vergisi gibi herhangi bir borcunun bulunmaması gerektiğini vurgulayan Turan, "Kampanyamızdan, satışları 2013 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmiş ve geri ödeme taksiti 2013 yılı sonuna kadar başlamış konut ve iş yerleri sahipleri yararlanacak. Vadesi 12 ay ve daha az kalan projelerimiz indirim kampanyasına dahil edilmedi" diye konuştu.
"Faizler inmeli"
Turan, geçen yıl yapılan indirim kampanyasında kapatılan 1,4 milyar borcun yaklaşık 710 milyon lirasının yastık altından çıktığını belirterek, bu yıl ki kampanyaya dair beklentilerine yönelik şunları söyledi:
"Bu yıl uygulamaya koyduğumuz indirim kampanyamızdan beklentilerimiz için iki şey çok önemlidir. Birinci moral motivasyon çok önemli. Bir diğeri ise bankaların faizinin belli oranda olması gerekir. Bir hafta önce banka faizleri yüzde 1,06 civarındaydı. Bu faizlerin düşmesi gerekir. Bankalar geçen hafta itibarıyla oran verdi. Bu önemli bir adımdır ama faizlerin 120 ayda da yüzde 0,90 civarına gelmesi gerek.
Vatandaşlarımızla diyalog içerisinde ve kamu biriminin başında birisi olarak banka genel müdürlerimizden de yönetim kurullarından da isteğimizdir. Bu zor günlerde vatandaşlarımızın yararı için faizlerin en azından 120 ayda yüzde 0,90'ın altına gelmesi gerekir."
TOKİ'nin indirim kampanyası (22 Ağustos-30 Eylül) için bankalar ve kredi koşulları şu şekilde:
Halk Bankası:
VADE (Ay) 1-24 25-48 49-60 61-120
Faiz Oranı (%) 0,80 0,89 0,90 0,95
Tahsis Ücreti Yok Yok Yok Yok
Ziraat Bankası:
VADE (Ay) 1-24 25-48 49-60 61-120
Faiz Oranı (%) 0,80 0,89 0,90 0,95
Tahsis Ücreti Yok Yok Yok Yok
Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, indirim kampanyası kapsamında 113 bin 85 alıcıyı konut ve işyeri sahibi yaptıklarını, bunların TOKİ'ye toplam 4 milyar 427 milyon lira ödediğini kaydetti.
Geçen yıl uygulamaya koydukları yüzde 20 indirim kampanyasından 33 bin vatandaşın faydalandığını aktaran Turan, yarın başlatacakları indirim kampanyasından ise yaklaşık 175 bin kişinin yararlanabileceğini bildirdi.
"Son başvuru 30 Eylül"
Ergün Turan, borcunu erken kapatıp tapusunu almak isteyen konut ve işyeri sahiplerinden yoğun talep geldiğini ifade etti.
Talepler üzerine her yıl olduğu gibi bu yıl da borcunu ödeyerek tapusunu almak isteyen vatandaşlar için indirim kampanyası düzenlediklerini anlatan Turan, söz konusu kampanyaya başvuruların yarın başlayacağını söyledi.
Turan, kampanyadan yararlanmak isteyen konut ve iş yeri alıcılarının 22 Ağustos - 30 Eylül tarihleri arasında ilgili bankaya başvuruda bulunabileceğini dile getirerek, "Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşlarımızın son başvuru tarihine kadar başvurularını yapması gerekir. Bu tarihten sonra yapılacak borç kapatmalarında söz konusu indirim oranından yararlanılması mümkün olmayacak" dedi.
İndirim uygulaması kapsamına alınan projelerdeki konut ve iş yeri alıcılarının başvuru tarihi itibarıyla TOKİ'ye ödemekle yükümlü oldukları aidat, emlak vergisi gibi herhangi bir borcunun bulunmaması gerektiğini vurgulayan Turan, "Kampanyamızdan, satışları 2013 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmiş ve geri ödeme taksiti 2013 yılı sonuna kadar başlamış konut ve iş yerleri sahipleri yararlanacak. Vadesi 12 ay ve daha az kalan projelerimiz indirim kampanyasına dahil edilmedi" diye konuştu.
"Faizler inmeli"
Turan, geçen yıl yapılan indirim kampanyasında kapatılan 1,4 milyar borcun yaklaşık 710 milyon lirasının yastık altından çıktığını belirterek, bu yıl ki kampanyaya dair beklentilerine yönelik şunları söyledi:
"Bu yıl uygulamaya koyduğumuz indirim kampanyamızdan beklentilerimiz için iki şey çok önemlidir. Birinci moral motivasyon çok önemli. Bir diğeri ise bankaların faizinin belli oranda olması gerekir. Bir hafta önce banka faizleri yüzde 1,06 civarındaydı. Bu faizlerin düşmesi gerekir. Bankalar geçen hafta itibarıyla oran verdi. Bu önemli bir adımdır ama faizlerin 120 ayda da yüzde 0,90 civarına gelmesi gerek.
Vatandaşlarımızla diyalog içerisinde ve kamu biriminin başında birisi olarak banka genel müdürlerimizden de yönetim kurullarından da isteğimizdir. Bu zor günlerde vatandaşlarımızın yararı için faizlerin en azından 120 ayda yüzde 0,90'ın altına gelmesi gerekir."
TOKİ'nin indirim kampanyası (22 Ağustos-30 Eylül) için bankalar ve kredi koşulları şu şekilde:
Halk Bankası:
VADE (Ay) 1-24 25-48 49-60 61-120
Faiz Oranı (%) 0,80 0,89 0,90 0,95
Tahsis Ücreti Yok Yok Yok Yok
Ziraat Bankası:
VADE (Ay) 1-24 25-48 49-60 61-120
Faiz Oranı (%) 0,80 0,89 0,90 0,95
Tahsis Ücreti Yok Yok Yok Yok
19 Ağustos 2016 Cuma
Ev almak isteyenlere devlet desteği 26 Ağustos'ta başlıyor
Konut hesabı uygulaması 26 Ağustos Cuma gününden itibaren başlayacak. Konut almak için tasarruf yapmak isteyenler, bu tarihten itibaren mevduat veya katılım bankalarında mevduat hesabı ya da katılım fonu hesabı açtırabilecekler. Devlet katkısından eksiksiz yararlanabilmek için planlamanın iyi yapılması gerekiyor.
Gazete Habertürk'ten Ahmet Kıvanç ve Tahsin Akça'nın haberine göre, devlet katkısı talebinde bulunan kişinin, konut hesabıyla ilgili yasanın yürürlüğe girdiği 7 Nisan 2015 tarihi itibarıyla kendi üzerine kayıtlı müstakil bir konut tapusu bulunmaması, sonradan da almamış olması gerekecek. Devlet katkısı sadece ilk konut alanlara verilecek. Hesap açılırken bu konuda bankaya beyanda bulunulacak.
Ayrıca banka da hesap sahibinden alacağı yazılı izinle, Tapu ve Kadastro Paylaşım Sistemi üzerinden tapu araştırması yapacak. Konut hesabı bankaların yurt içi şubelerinde Türk Lirası cinsinden mevduat ya da katılım fonu hesabı olarak açılabilecek. Ortak hesap açılamayacak. Konut hesabı açılırken banka ile sözleşme imzalanacak. Bir kişi birden fazla hesap açtıramayacak. Bir bankada açılan hesap başka bir bankaya taşınamayacak. Anne-babalar, 18 yaşından küçük çocukları için de vasi olarak konut hesabı açtırabilecekler.
Açılışta 30 bin TL toplu para
Devlet katkısı tutarı, konut edinim tarihindeki birikimin yüzde 20'si oranında olacak. Toplam devlet katkısı 15 bin liraya kadar çıkabilecek. Hesaba aylık 250 lira ile 2 bin 500 lira arasında para yatırılabilecek. Bir defaya mahsus olmak üzere 30 bin liraya kadar toplu para yatırma hakkı sağlanacak. Ancak bu toplu paranın hesap açılırken yatırılması gerekecek. Hesaba yapılacak düzenli ödeme, 250 lira ile 2 bin 500 lira arasında değişebilecek.
Bir ay 250 lira yatıran kişi, ertesi ay isterse 2 bin 500 lira yatırabilecek. Ya da aynı ay içerisinde, üst sınırı aşmamak üzere birden fazla ödeme yapabilecek. Ödemeler aylık olabileceği gibi üç aylık periyotlar halinde de yapılabilecek. Ancak ödeme tutarı aylık 250 liranın, üç aylık dönemde ise 750 liranın altında olamayacak. Aksi takdirde devlet katkısından yararlanılamayacak. Hesabın açıldığı tarihten itibaren her 12 aylık süre "dönem" olarak kabul edilecek.
Katılımcılar paraya ihtiyaç duyduklarında bir dönemde iki defaya kadar para çekebilecek. Ancak, para çekildikten sonra kalan tutar, o süre içerisinde ödenmesi gereken asgari tutardan aşağı olamayacak. Örneğin, 12 ay boyunca ayda bin lira yatıran kişi bu paranın 9 bin lirasını çekse bile hakkını kaybetmeyecek. 9 bin 500 lirasını çektiğinde ise devlet katkısı hakkını kaybedecek. Ödeme sıkışıklığı yaşayanlar için de bir dönem içerisinde üç defaya kadar aylık ödeme yapmama hakkı olacak. Fakat üç ayda bir ödeme yapanlar, yılda sadece bir defa aksatabilecekler.
Azami katkı için 60 ay para yatırmak şart
En yüksek 15 bin lira olan devlet katkısının tamamını alabilmek için en az 60 ay (5 yıl) hesaba para yatırmak gerekiyor. 60 aylık sürede 75 bin lira biriktirenler 15 bin lira devlet katkısı alabilecekler. Hesaba para yatırma süresi 48 ile 59 ay arasında olanlar yatırdıkları paranın yüzde 18'i oranında ve azami 14 bin lira katkı alabilecekler.
48-59 aylık dönemde 14 bin liralık katkıdan yararlanabilmek için 77 bin 778 lira; 36-47 aylık dönemde 13 bin liralık katkıdan yararlanabilmek için ise 86 bin 666 lira biriktirmek gerekecek. Para yatırma süresi 36-47 ay arasında olanlara ise birikimlerinin yüzde 15'i oranında ve azami 13 bin lira katkı sağlanacak. 36 aydan önce devlet katkısı alınamayacak.
Yeniden değerleme oranında artacak
Konut hesabına ilişkin alt ve üst limitler ile devlet katkısına ilişkin tutarlar, 7 Nisan 2015'ten itibaren her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak. 2016 yılı yeniden değerleme oranı yüzde 5.8 olarak açıklandığı için tutarlar da şimdiden bu oranda arttı. Bu kapsamda 15 bin liralık devlet katkısı bu yıl için 15 bin 870 liraya ulaştı.
Başvuru 6 ay içinde
Devlet katkısından yararlanmak için aranan koşullar şöyle:
* Türk vatandaşı olmak
* 7 Nisan 2015 tarihi itibarıyla konut sahibi olmamak
* Asgari üç yıl hesaba düzenli ödeme yapmak
* Devlet katkısı almak için başvurduğu konut dışında 7 Nisan 2015'ten sonra başka bir konut edinmemiş olmak
* Konutu aldıktan sonra en geç 6 ay içinde bankaya başvurmak
Devremülke katkı yok
Devlet katkısı verilebilmesi için alınacak konutlarda aranan özellikler şöyle:
* Kat mülkiyeti tapusu olan konutlar
* Kat irtifakı tapusu olan ve yapı kullanma izin belgesi bulunan konutlar
* Konut nitelikli yapı kullanma izin belgesi olan müstakil taşınmazlar
* Devre mülklere ise devlet katkısı verilmeyecek.
Gazete Habertürk'ten Ahmet Kıvanç ve Tahsin Akça'nın haberine göre, devlet katkısı talebinde bulunan kişinin, konut hesabıyla ilgili yasanın yürürlüğe girdiği 7 Nisan 2015 tarihi itibarıyla kendi üzerine kayıtlı müstakil bir konut tapusu bulunmaması, sonradan da almamış olması gerekecek. Devlet katkısı sadece ilk konut alanlara verilecek. Hesap açılırken bu konuda bankaya beyanda bulunulacak.
Ayrıca banka da hesap sahibinden alacağı yazılı izinle, Tapu ve Kadastro Paylaşım Sistemi üzerinden tapu araştırması yapacak. Konut hesabı bankaların yurt içi şubelerinde Türk Lirası cinsinden mevduat ya da katılım fonu hesabı olarak açılabilecek. Ortak hesap açılamayacak. Konut hesabı açılırken banka ile sözleşme imzalanacak. Bir kişi birden fazla hesap açtıramayacak. Bir bankada açılan hesap başka bir bankaya taşınamayacak. Anne-babalar, 18 yaşından küçük çocukları için de vasi olarak konut hesabı açtırabilecekler.
Açılışta 30 bin TL toplu para
Devlet katkısı tutarı, konut edinim tarihindeki birikimin yüzde 20'si oranında olacak. Toplam devlet katkısı 15 bin liraya kadar çıkabilecek. Hesaba aylık 250 lira ile 2 bin 500 lira arasında para yatırılabilecek. Bir defaya mahsus olmak üzere 30 bin liraya kadar toplu para yatırma hakkı sağlanacak. Ancak bu toplu paranın hesap açılırken yatırılması gerekecek. Hesaba yapılacak düzenli ödeme, 250 lira ile 2 bin 500 lira arasında değişebilecek.
Bir ay 250 lira yatıran kişi, ertesi ay isterse 2 bin 500 lira yatırabilecek. Ya da aynı ay içerisinde, üst sınırı aşmamak üzere birden fazla ödeme yapabilecek. Ödemeler aylık olabileceği gibi üç aylık periyotlar halinde de yapılabilecek. Ancak ödeme tutarı aylık 250 liranın, üç aylık dönemde ise 750 liranın altında olamayacak. Aksi takdirde devlet katkısından yararlanılamayacak. Hesabın açıldığı tarihten itibaren her 12 aylık süre "dönem" olarak kabul edilecek.
Katılımcılar paraya ihtiyaç duyduklarında bir dönemde iki defaya kadar para çekebilecek. Ancak, para çekildikten sonra kalan tutar, o süre içerisinde ödenmesi gereken asgari tutardan aşağı olamayacak. Örneğin, 12 ay boyunca ayda bin lira yatıran kişi bu paranın 9 bin lirasını çekse bile hakkını kaybetmeyecek. 9 bin 500 lirasını çektiğinde ise devlet katkısı hakkını kaybedecek. Ödeme sıkışıklığı yaşayanlar için de bir dönem içerisinde üç defaya kadar aylık ödeme yapmama hakkı olacak. Fakat üç ayda bir ödeme yapanlar, yılda sadece bir defa aksatabilecekler.
Azami katkı için 60 ay para yatırmak şart
En yüksek 15 bin lira olan devlet katkısının tamamını alabilmek için en az 60 ay (5 yıl) hesaba para yatırmak gerekiyor. 60 aylık sürede 75 bin lira biriktirenler 15 bin lira devlet katkısı alabilecekler. Hesaba para yatırma süresi 48 ile 59 ay arasında olanlar yatırdıkları paranın yüzde 18'i oranında ve azami 14 bin lira katkı alabilecekler.
48-59 aylık dönemde 14 bin liralık katkıdan yararlanabilmek için 77 bin 778 lira; 36-47 aylık dönemde 13 bin liralık katkıdan yararlanabilmek için ise 86 bin 666 lira biriktirmek gerekecek. Para yatırma süresi 36-47 ay arasında olanlara ise birikimlerinin yüzde 15'i oranında ve azami 13 bin lira katkı sağlanacak. 36 aydan önce devlet katkısı alınamayacak.
Yeniden değerleme oranında artacak
Konut hesabına ilişkin alt ve üst limitler ile devlet katkısına ilişkin tutarlar, 7 Nisan 2015'ten itibaren her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak. 2016 yılı yeniden değerleme oranı yüzde 5.8 olarak açıklandığı için tutarlar da şimdiden bu oranda arttı. Bu kapsamda 15 bin liralık devlet katkısı bu yıl için 15 bin 870 liraya ulaştı.
Başvuru 6 ay içinde
Devlet katkısından yararlanmak için aranan koşullar şöyle:
* Türk vatandaşı olmak
* 7 Nisan 2015 tarihi itibarıyla konut sahibi olmamak
* Asgari üç yıl hesaba düzenli ödeme yapmak
* Devlet katkısı almak için başvurduğu konut dışında 7 Nisan 2015'ten sonra başka bir konut edinmemiş olmak
* Konutu aldıktan sonra en geç 6 ay içinde bankaya başvurmak
Devremülke katkı yok
Devlet katkısı verilebilmesi için alınacak konutlarda aranan özellikler şöyle:
* Kat mülkiyeti tapusu olan konutlar
* Kat irtifakı tapusu olan ve yapı kullanma izin belgesi bulunan konutlar
* Konut nitelikli yapı kullanma izin belgesi olan müstakil taşınmazlar
* Devre mülklere ise devlet katkısı verilmeyecek.
17 Ağustos 2016 Çarşamba
Kylie Jenner muhteşem evi
19’uncu doğum gününü Karayipler’de muhteşem bir tatille kutlayan Kylie Jenner’ın kaldığı evin fotoğrafları nefes kesiyor.
Kardashian klanının 19 yaşındaki üyesi Kylie Jenner, doğum gününü Karayip adalarında muhteşem bir tatille kutladı.
Kylie Jenner; kardeşi Kendall Jenner, Bella Hadid, Hailey Baldwin ve Kylie’nin sevgilisi rapçi Tyga’nın da dahil olduğu bir grup yakın arkadaşıyla birlikte AirBnB’den muhteşem bir malikane kiraladı.
50 milyon dolar değerindeki malikane içinde iki özel yüzme havuzu, tenis kortu, sauna, jimnastik salonu ve 23 yatak odası bulunan muhteşem villanın bir gecelik kirası 10 bin dolar (yaklaşık 30 bin TL). İşte muhteşem doğum günü tatilinden manzaralar…
Kardashian klanının 19 yaşındaki üyesi Kylie Jenner, doğum gününü Karayip adalarında muhteşem bir tatille kutladı.
Kylie Jenner; kardeşi Kendall Jenner, Bella Hadid, Hailey Baldwin ve Kylie’nin sevgilisi rapçi Tyga’nın da dahil olduğu bir grup yakın arkadaşıyla birlikte AirBnB’den muhteşem bir malikane kiraladı.
50 milyon dolar değerindeki malikane içinde iki özel yüzme havuzu, tenis kortu, sauna, jimnastik salonu ve 23 yatak odası bulunan muhteşem villanın bir gecelik kirası 10 bin dolar (yaklaşık 30 bin TL). İşte muhteşem doğum günü tatilinden manzaralar…
16 Ağustos 2016 Salı
Arıkan Yapı ön talep topluyor
Arıkan Yapı merakla beklenen yeni villaları Sole ve Mare için ön talep topluyor.
Büyükçekmece Göl Vadisi'nde bulunan Toskana Vadisi içinde Arıkan Yapı tarafından hayata geçirilen, tamamı tek katlı ve Akdeniz konseptli, 187 villadan oluşan Toskana Orizzonte'nin merakla beklenen yeni villaları Sole ve Mare ön talep avantajlarıyla satışa çıkıyor
Müşteri talepleri göz önünde bulundurularak geliştirilen Sole ve Mare villaları ön talep sürecinde KDV dahil 615 bin dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Ortalama bin 500 metrekare bahçe kullanımına sahip, 230 metrekarelik 4+1 Sole ve 233 metrekarelik 5+1 Mare isimli villalarda, banka kredisiz yüzde 0.70 vade oranıyla 24 ay firma bünyesinde finansman imkanı bulunuyor. Uzun vadeli banka kredisinin de kullanılabildiği villalarda yüzde 1'lik KDV avantajı da dikkat çekiyor.
Tek katlı villa konseptini Türkiye ile tanıştıran Arıkan Yapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Habip Arıkan, herkesin geniş bahçeli, müstakil ve tek katlı bir yaşama özlem duyduğunu ancak bütçe olarak herkesin bu tarz evlerde yaşayamadığını dile getirdi. Geliştirdikleri yeni villa tipleriyle özlem duyulan bu hayatı ulaşılabilir fiyatlarla sunabilmenin gurur verici olduğunu dile getirdi. Arıkan, “Çok katlı yaşamlardan bunalmış aileler artık tek katta ferah ve konforlu yaşam alanlarına yöneliyor. Arıkan Yapı olarak, sektörde daha önce örneği olmayan ve uzun süredir merakla beklenen Sole ve Mare villa tipleriyle, hem ön talep sürecindeki ilk fiyat avantajı hem de yüzde 1 KDV avantajıyla çifte fırsat sunuyoruz” dedi.
HEMEN TESLİM VİLLALAR 60 AY VADE YÜZDE 0.70 FAİZ ORANIYLA
Toskana Orizzonte'nin 307.30 ila 694.60 metrekare arasında değişen inşaatı tamamlanmış hemen teslim villaları KDV dahil 756 bin dolardan başlıyor. Birbirinden farklı ödeme planlarının olduğu projede, hemen teslim villalar yüzde 25 peşinat ve kalanı banka kredili 60 ay yüzde 0.70 vade oranı ile satışa sunuluyor.
1068 dönüm üzerinde üzüm bağları, zeytinliği, hobi bahçeleri, futbol sahaları, tenis kortları, çok amaçlı kapalı spor salonu, şehir parkı, köprüleri, Dolce Vita spor ve yaşam kompleksi, alışveriş merkezi, köy fırını, köy kütüphanesi, köy kahvesi, köy bakkalı, restoranları, yürüyüş parkurları ve doğal peyzajı ile Toskana Vadisi projesinde bambaşka bir yaşam inşa ediliyor.
Büyükçekmece Göl Vadisi'nde bulunan Toskana Vadisi içinde Arıkan Yapı tarafından hayata geçirilen, tamamı tek katlı ve Akdeniz konseptli, 187 villadan oluşan Toskana Orizzonte'nin merakla beklenen yeni villaları Sole ve Mare ön talep avantajlarıyla satışa çıkıyor
Müşteri talepleri göz önünde bulundurularak geliştirilen Sole ve Mare villaları ön talep sürecinde KDV dahil 615 bin dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Ortalama bin 500 metrekare bahçe kullanımına sahip, 230 metrekarelik 4+1 Sole ve 233 metrekarelik 5+1 Mare isimli villalarda, banka kredisiz yüzde 0.70 vade oranıyla 24 ay firma bünyesinde finansman imkanı bulunuyor. Uzun vadeli banka kredisinin de kullanılabildiği villalarda yüzde 1'lik KDV avantajı da dikkat çekiyor.
Tek katlı villa konseptini Türkiye ile tanıştıran Arıkan Yapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Habip Arıkan, herkesin geniş bahçeli, müstakil ve tek katlı bir yaşama özlem duyduğunu ancak bütçe olarak herkesin bu tarz evlerde yaşayamadığını dile getirdi. Geliştirdikleri yeni villa tipleriyle özlem duyulan bu hayatı ulaşılabilir fiyatlarla sunabilmenin gurur verici olduğunu dile getirdi. Arıkan, “Çok katlı yaşamlardan bunalmış aileler artık tek katta ferah ve konforlu yaşam alanlarına yöneliyor. Arıkan Yapı olarak, sektörde daha önce örneği olmayan ve uzun süredir merakla beklenen Sole ve Mare villa tipleriyle, hem ön talep sürecindeki ilk fiyat avantajı hem de yüzde 1 KDV avantajıyla çifte fırsat sunuyoruz” dedi.
HEMEN TESLİM VİLLALAR 60 AY VADE YÜZDE 0.70 FAİZ ORANIYLA
Toskana Orizzonte'nin 307.30 ila 694.60 metrekare arasında değişen inşaatı tamamlanmış hemen teslim villaları KDV dahil 756 bin dolardan başlıyor. Birbirinden farklı ödeme planlarının olduğu projede, hemen teslim villalar yüzde 25 peşinat ve kalanı banka kredili 60 ay yüzde 0.70 vade oranı ile satışa sunuluyor.
1068 dönüm üzerinde üzüm bağları, zeytinliği, hobi bahçeleri, futbol sahaları, tenis kortları, çok amaçlı kapalı spor salonu, şehir parkı, köprüleri, Dolce Vita spor ve yaşam kompleksi, alışveriş merkezi, köy fırını, köy kütüphanesi, köy kahvesi, köy bakkalı, restoranları, yürüyüş parkurları ve doğal peyzajı ile Toskana Vadisi projesinde bambaşka bir yaşam inşa ediliyor.
Kampanyayla 10 günde 106 konut sattılar
İş GYO ve Nef projelerinde 10 günde 106 konut satıldı ve toplam satış cirosu 78 milyon TL’ye dayandı.
İş GYO ve Nef, GYODER'in başlattığı “Gayrimenkulde Güç Birliği Daha Güçlü Türkiye” kampanyasına, ortak ve ayrı yürüttükleri toplamda dört projeyle dahil olmuştu.
Kampanyanın başlamasının ardından geçen ilk 10 günlük sürede İş GYO ve Nef projelerinde 106 konut satıldı ve toplam satış cirosu 78 milyon TL'ye dayandı. İş GYO ve Nef'in ortak projesi İnistanbul'un yanısıra İş GYO Kartal Manzara Adalar ile Nef Ataköy 22 ve Nef Merter 12 projeleri 1-31 Ağustos tarihleri arasında 10 yıl vadeli ve aylık yüzde 0,70'lik kredi faizi ile sunuluyor.
GYODER'in (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği), ülke ekonomisinin dinamizminin devam etmesi amacıyla başlattığı ve 1-31 Ağustos tarihleri arasında geçerli olan “Gayrimenkulde Güç Birliği Daha Güçlü Türkiye” kampanyasına büyük gayrimenkul şirketleri destek veriyor. Türkiye'nin öncü iki gayrimenkul markası İş GYO ve Nef ortak ve ayrı yürüttükleri dört adet projeyle dahil oldu. Destek kapsamında İş GYO ve Nef'in ortak projeleri İnistanbul'un yanı sıra İş GYO'nun Kartal Manzara Adalar ile Nef'in Ataköy 22 ve Merter 12 projeleri kampanya süresince %20 peşinat, %5 ara ödeme ve 10 yıl vadeli aylık yüzde 0,70'lik kredi faizi ile sunulmaya başlandı.
Talep beş kat arttı
Kampanya'da ilk 10 gün geride kalırken, iki şirketin ortak projesi İnistanbul'da 30 milyon TL satış cirosu gerçekleştirildi. İş GYO'nun Kartal Manzara Adalar projesinde 25 milyon TL satış cirosu gerçekleşirken, Nef Ataköy 22 ve Nef Merter 12'den toplam 23 milyon TL satış cirosu elde edildi. Bununla birlikte her iki şirketin projelerine de konut sahibi olmak isteyenlerden yoğun talep geliyor. Kampanya sayısı ile projelere gelen talep sayısı önceki dönemlere kıyasla beş kat artmış bulunuyor.
İş GYO ve Nef, GYODER'in başlattığı “Gayrimenkulde Güç Birliği Daha Güçlü Türkiye” kampanyasına, ortak ve ayrı yürüttükleri toplamda dört projeyle dahil olmuştu.
Kampanyanın başlamasının ardından geçen ilk 10 günlük sürede İş GYO ve Nef projelerinde 106 konut satıldı ve toplam satış cirosu 78 milyon TL'ye dayandı. İş GYO ve Nef'in ortak projesi İnistanbul'un yanısıra İş GYO Kartal Manzara Adalar ile Nef Ataköy 22 ve Nef Merter 12 projeleri 1-31 Ağustos tarihleri arasında 10 yıl vadeli ve aylık yüzde 0,70'lik kredi faizi ile sunuluyor.
GYODER'in (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği), ülke ekonomisinin dinamizminin devam etmesi amacıyla başlattığı ve 1-31 Ağustos tarihleri arasında geçerli olan “Gayrimenkulde Güç Birliği Daha Güçlü Türkiye” kampanyasına büyük gayrimenkul şirketleri destek veriyor. Türkiye'nin öncü iki gayrimenkul markası İş GYO ve Nef ortak ve ayrı yürüttükleri dört adet projeyle dahil oldu. Destek kapsamında İş GYO ve Nef'in ortak projeleri İnistanbul'un yanı sıra İş GYO'nun Kartal Manzara Adalar ile Nef'in Ataköy 22 ve Merter 12 projeleri kampanya süresince %20 peşinat, %5 ara ödeme ve 10 yıl vadeli aylık yüzde 0,70'lik kredi faizi ile sunulmaya başlandı.
Talep beş kat arttı
Kampanya'da ilk 10 gün geride kalırken, iki şirketin ortak projesi İnistanbul'da 30 milyon TL satış cirosu gerçekleştirildi. İş GYO'nun Kartal Manzara Adalar projesinde 25 milyon TL satış cirosu gerçekleşirken, Nef Ataköy 22 ve Nef Merter 12'den toplam 23 milyon TL satış cirosu elde edildi. Bununla birlikte her iki şirketin projelerine de konut sahibi olmak isteyenlerden yoğun talep geliyor. Kampanya sayısı ile projelere gelen talep sayısı önceki dönemlere kıyasla beş kat artmış bulunuyor.
Konut fiyatlarının en çok arttığı iller
Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle hazırlanan, REIDIN Emlak Endekslerine göre gayrimenkul sektörünün büyüme potansiyeli devam ediyor.
Türkiye İş Bankası desteği ile hazırlanan 68 il, 242 ilçe ve 1202 mahalleyi kapsayan REIDIN Emlak Endeksleri Temmuz ayı raporunda öne çıkan noktalar:
Türkiye'nin 68 şehri içerisinde geçen aya göre satılık konut fiyatları en çok %2,26 ile Kastamonu'da arttı, onu Balıkesir takip etti. Aylık bazda kiraların en çok yükseldiği şehir ise %2,26 ile Aydın oldu, onu Muğla takip etti.
Türkiye İş Bankası'nın desteği ile hazırlanan REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksine göre, Temmuz ayında bir önceki aya göre %0.29 oranında azalış gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre %6.05 oranında ve endeksin başlangıç dönemi olan 2010 yılı Ocak ayına göre ise %69.90 oranında artış gerçekleşti.
Amortisman süresi bakımından, satın alınan evlerin kiraya verildiğinde alış fiyatını en kısa sürede çıkarabildiği illerin başında 13,3 yıl ile Aydın gelirken, amortisman süresinin en uzun olduğu şehir 23,7 yıl ile Aksaray olarak gerçekleşti.
Yıllık brüt kira getirisi bakımından en yüksek getiri oranı Aydın'da görülürken, en düşük getiri oranına sahip ilimiz Aksaray olarak gerçekleşti.
Türkiye İş Bankası desteği ile hazırlanan 68 il, 242 ilçe ve 1202 mahalleyi kapsayan REIDIN Emlak Endeksleri Temmuz ayı raporunda öne çıkan noktalar:
Türkiye'nin 68 şehri içerisinde geçen aya göre satılık konut fiyatları en çok %2,26 ile Kastamonu'da arttı, onu Balıkesir takip etti. Aylık bazda kiraların en çok yükseldiği şehir ise %2,26 ile Aydın oldu, onu Muğla takip etti.
Türkiye İş Bankası'nın desteği ile hazırlanan REIDIN-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksine göre, Temmuz ayında bir önceki aya göre %0.29 oranında azalış gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre %6.05 oranında ve endeksin başlangıç dönemi olan 2010 yılı Ocak ayına göre ise %69.90 oranında artış gerçekleşti.
Amortisman süresi bakımından, satın alınan evlerin kiraya verildiğinde alış fiyatını en kısa sürede çıkarabildiği illerin başında 13,3 yıl ile Aydın gelirken, amortisman süresinin en uzun olduğu şehir 23,7 yıl ile Aksaray olarak gerçekleşti.
Yıllık brüt kira getirisi bakımından en yüksek getiri oranı Aydın'da görülürken, en düşük getiri oranına sahip ilimiz Aksaray olarak gerçekleşti.
2015 Temmuz ayına göre SATILIK konut fiyatları en çok yükselen iller | Artış Oranı |
KIRKLARELİ | 25.93% |
BALIKESİR | 24.63% |
İZMİR | 21.71% |
TRABZON | 21.30% |
MUĞLA | 20.98% |
BARTIN | 20.22% |
AKSARAY | 18.62% |
KOCAELİ | 18.42% |
BURSA | 17.52% |
EDİRNE | 16.83% |
2015 Temmuz ayına göre KİRALIK konut fiyatları en çok yükselen iller | Artış Oranı |
MUĞLA | 32.01% |
İZMİR | 27.97% |
VAN | 27.21% |
AYDIN | 24.16% |
BURSA | 24.01% |
KIRKLARELİ | 20.91% |
BALIKESİR | 20.08% |
KARAMAN | 16.89% |
İSTANBUL | 15.90% |
MERSİN | 15.67% |
Amortisman süresinin en KISA olduğu iller | Amortisman Süresi (Yıl) |
AYDIN | 13.3 |
BİLECİK | 14.1 |
VAN | 14.1 |
ZONGULDAK | 14.3 |
KÜTAHYA | 14.3 |
KARABÜK | 14.9 |
MERSİN | 15.5 |
KIRKLARELİ | 15.6 |
UŞAK | 15.8 |
KARS | 15.8 |
Amortisman süresinin en UZUN olduğu iller | Amortisman Süresi (Yıl) |
AKSARAY | 23.7 |
KIRŞEHİR | 23.3 |
MUĞLA | 22.8 |
TRABZON | 22.5 |
KASTAMONU | 21.9 |
ADIYAMAN | 21.6 |
RİZE | 21.5 |
ÇORUM | 21.4 |
BARTIN | 21.4 |
SİNOP | 21.3 |
Kira getiri oranı en YÜKSEK olan iller | Yıllık Brüt Getiri Oranı |
AYDIN | 7.77% |
BİLECİK | 7.31% |
VAN | 7.31% |
ZONGULDAK | 7.22% |
KÜTAHYA | 7.21% |
KARABÜK | 6.92% |
MERSİN | 6.62% |
KIRKLARELİ | 6.60% |
UŞAK | 6.53% |
KARS | 6.51% |
Kira getiri oranı en DÜŞÜK olan iller | Yıllık Brüt Getiri Oranı |
AKSARAY | 4.30% |
KIRŞEHİR | 4.38% |
MUĞLA | 4.47% |
TRABZON | 4.53% |
KASTAMONU | 4.66% |
ADIYAMAN | 4.73% |
RİZE | 4.75% |
ÇORUM | 4.77% |
BARTIN | 4.77% |
SİNOP | 4.79% |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)