2000 Türkiye güzeli Yüksel Ak, 2005'te evlendiği Osman Rimer, oğulları Kaya ve Ares ile İzmir'de yaşıyor.
Tescilli güzel yaz aylarını ise Alaçatı'daki evinde geçiriyor.
Yüksel Ak, havuzlu villasının kapılarını Instyle Homer dergisinin ağustos sayısına açtı.
Arokarya Park Evleri'ndeki 110 metrekarelik villanın 3 yatak odası var.
Yüksel Ak, evini şu sözlerle anlatıyor:
"Beyazı yaz evine yakıştırıyorum. Eve girdiğimde karşıma çıkan kıvrımlı merdiven ve bir cephesinin tamamında Alaçatı taşı örülü olması hoşuma gitmişti.Burayı tasarlarken sıcak ve kullanışlı bir ev olması fikrinden yola çıkmıştım."
31 Temmuz 2016 Pazar
30 Temmuz 2016 Cumartesi
İstanbul Avrupa Yakası’nda ilk 6 ayda 72 bin 233 yeni konutun kapısı ‘ilk defa’ açıldı
CLK Boğaziçi Elektrik tarafından üç ayda bir açıklanan Gayrimenkulün Enerjisi Raporu, İstanbul Avrupa Yakası’nda 2016’nın ilk 6 ayında 72 bin 233 konutun yeni yerleşimcileriyle buluştuğunu ortaya koydu.
CLK Boğaziçi Elektrik'in teknolojiye yaptığı yatırımla anlık olarak izlediği elektrik abonelerinin başvuru ve ikamet değişikliklerinden hareketle hazırlanan Gayrimenkulün Enerjisi Raporu, İstanbul'un Avrupa Yakası'ndaki baş döndürücü bina yapım hızını da gözler önüne sermeye devam ediyor. 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ekonomiye etkisini ortadan kaldırmak için ‘gayrimenkul sektöründe atılmaya başlanan yeni adımlar', yılın ikinci yarısında da bu trendin kesilmeden devam edeceğinin ilk işaretlerini verdi.
4.2 milyon abonesiyle Türkiye'nin en büyük perakende elektrik satış şirketi olan CLK Boğaziçi Elektrik tarafından bu yıl ikincisi açıklanan Gayrimenkulün Enerjisi Raporu'na göre yılın ilk yarısında İstanbul'un Avrupa yakasında 72 bin 233 yeni konutta ilk defa oturum başladı. İlk 6 ayda her gün 395 aile sıfır eve yerleşti. Bu da her gün yeni inşa edilmiş oturuma hazır 50 dairelik 8 ayrı binanın oturumcusuyla buluşması anlamına geliyor.
İSTANBUL'DA HER GÜN 68 YABANCI AİLE EVE YERLEŞTİ
CLK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü, Türkiye'de ilk ve tek olarak açıkladıkları Gayrimenkulün Enerjisi Raporu'nun ilk çeyrek raporunun sektör temsilcilerini şaşırttığını ve her kesimden olumlu dönüş aldıklarını dile getirdi. Amaçlarının Türk ekonomisinin büyüme dinamosu olarak görülen gayrimenkul sektörünün ihtiyaç duyduğu verileri sunmak olduğunu hatırlatan Gümüşlü, “Raporumuz ile ortaya çıkan anlık rakamlar İstanbul'un Avrupa Yakası'ndaki gayrimenkul hareketlerinin fotoğrafını çekerken, yerli ve yabancı yatırımcılara emlakta yatırım trendlerini de ortaya koydu. Yeni verilerle sektörün enerjisinin hız kesmediğini görüyoruz” dedi.
6 aylık verileri değerlendiren İbrahim Gümüşlü, son yıllarda yabancı yerleşimci sayısının artmasıyla birlikte İstanbul'un Avrupa yakasında yabancı elektrik abonesinin sayısının 24 bin 854'e ulaştığının altını çizdi. Bu rakamın konut satışlarındaki artışa paralel olarak yükseldiğine dikkat çeken Gümüşlü, “Nisan-Haziran dönemleri arasında yabancı ailelerin yerleşim sayısı 6 bin 243 arttı. Buradan bakıldığına ikinci 3 aylık dönemde İstanbul'un Avrupa Yakası'nda her gün ortalama 68 yabancı yeni evleri için elektrik başvurusu yaptı” ifadelerini kullandı.
MAYIS AYINDA SIFIR EV'E TAŞINMADA REKOR GELDİ
CLK Boğaziçi Elektrik Gayrimenkulün Enerjisi Raporu'na göre İstanbul Avrupa yakasında geçen yılın ilk altı ayında 51 bin 178 olan yeni konut sayısı bu yılın aynı döneminde yüzde 41.1 artarak 72 bin 233'e ulaştı. Geçen yıl ilk altı ayda her gün 279 abone yeni konutuna taşınırken, bu yılın aynı döneminde bu rakam 395'e yükseldi. 2016 yılının Mayıs ayındaki 14 bin 467 sıfır konuta taşınma hareketi bir rekor olarak ölçüldü.
Yılın ilk 6 ayında en fazla yeni dairelere yerleşme hareketi İstanbul'un Avrupa Yakası'nın kentsel dönüşüm üssü olarak bina yıkım ve yapım faaliyetlerinin yoğunlaştığı Bağcılar ve Küçükçekmece ilçelerinde yaşandı. Buralardaki sıfır binalara 25 bin 278 ailenin yerleşmesi dikkat çekti. Rakamlardaki artışa bakıldığında anılan bölgelerdeki kentsel dönüşüm faaliyetlerinin meyvelerini vermeye başladığı göze çarpıyor.
İKİNCİ ELDE YÜZDE 15'LİK DÜŞÜŞ
Konutlardaki ikinci el satış ve kiralama hareketliliğin fotoğrafını çeken ‘eski tesise abonelik' başlığında ise düşüş devam etti. Buna göre 2015'in ilk 6 ayında 182 bin 429 olan var olan binalardaki dairelere taşınma sayısı, 2016'nın aynı döneminde yüzde 15.1'lik düşüşle 154 bin 726 oldu. Geçen Mayıs ayı 22 bin 102 taşınmayla bu alandaki en düşük hareketin yaşandığı dönem olarak göze çarptı. İkinci el alım ve kiralık alanında içerisinde Beylikdüzü, Esenyurt, Avcılar ve Bahçeşehir gibi önemli yerleşim bölgelerindeki hareket dikkat çekti.
SURİYELİ YERLEŞİMCİ SAYISI GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 727 ARTTI
İstanbul'daki yabancı abone aileler arasında ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin aldığı pay da dikkat çekmeye devam ediyor. 2015'in ilk 6 ayında İstanbul'un Avrupa Yakası'nda 860 Suriyeli aile elektrik aboneliği için başvuruda bulunurken bu rakam 2016 yılının aynı döneminde yüzde 727 artarak 7 bin 117'ye ulaştı. Oturumcu ve işletmeci olarak bakıldığında İstanbul'un Avrupa Yakası'ndaki Suriyeli aile sayısı 10 bin 367'ye ulaştı.
Konutta oturum bakımından 2015'in Ocak ayında 76 olan aylık başvurular ise artık binlerle ifade ediliyor. İkinci 3'ncü çeyrek sonuçlarına bakıldığında sadece haziran ayında 1.736 aile konut aboneliği için başvuru yaparken, 163 Suriyeli de işyerlerine elektrik aboneliği talep etti.
Öte yandan işyeri abonelikleri bakımından da yine geçen yıl Ocak ayında 5 olan abonelik sayısı Mayıs ayında bir rekor kırarak 196'ya ulaştı. Rakamların sürekli olarak artması Suriyelilerin artık İstanbul'daki ticari hayata da uyum sağladığının önemli bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
2016'NIN İLK 6 AYINDA NELER OLDU?
– İstanbul'un Avrupa Yakası'nda geçen yılın 6 ayına göre yüzde 41 artışla 72 bin 233 konutun kapısı ilk defa açıldı. Her gün ortalama 395 aile ilk defa biten dairelerin içerisine girdi.
– Bu her gün yapımı tamamlanan 50 dairelik 8 binanın oturumcusuyla ilk defa buluşması anlamına geliyor.
– İkinci el konuta giriş sayısı geçen yılın ilk 6 ayına göre yüzde 15.1'lik düşüşle 154 bin 726'ya geriledi.
– Sıfır konutlara geçiş anlamında kentsel dönüşümde öne çıkan Bağcılar ve Küçükçekmece gibi ilçelerin liderliği Avcılar bölgesinden alması dikkat çekti.
– Toplam gayrimenkul hareketlerinde ise Beylikdüzü, Ispartakule, Esenyurt ve Başakşehir gibi gayrimenkulde yeni projelerin boy gösterdiği Avcılar bölgesi öne çıktı.
– 4.2 milyon abone içerisinde yabancı ailelerin sayısı ilk çeyreğe göre yüzde 33.5 artarak 24 bin 854'e ulaştı.
– İkinci 3 aylık dönemde her gün 68 yeni yabancı uyruklu aile abone oldu.
– Suriye vatandaşı ailelerin abonelikleri geçen yılın ilk 6 ayına göre yüzde 727 artış gösterdi.
– Mevcut rakamlara göre İstanbul'un Avrupa Yakası'nda Suriyeli ailelerin abonelikleri 10 bin 367'ye ulaştı.
– Yerleşimleri kendi adlarına olan Suriyeli ailelerin 9 bin 498 konut ve 869 ticarethane abonelikleri bulunuyor.
CLK Boğaziçi Elektrik'in teknolojiye yaptığı yatırımla anlık olarak izlediği elektrik abonelerinin başvuru ve ikamet değişikliklerinden hareketle hazırlanan Gayrimenkulün Enerjisi Raporu, İstanbul'un Avrupa Yakası'ndaki baş döndürücü bina yapım hızını da gözler önüne sermeye devam ediyor. 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ekonomiye etkisini ortadan kaldırmak için ‘gayrimenkul sektöründe atılmaya başlanan yeni adımlar', yılın ikinci yarısında da bu trendin kesilmeden devam edeceğinin ilk işaretlerini verdi.
4.2 milyon abonesiyle Türkiye'nin en büyük perakende elektrik satış şirketi olan CLK Boğaziçi Elektrik tarafından bu yıl ikincisi açıklanan Gayrimenkulün Enerjisi Raporu'na göre yılın ilk yarısında İstanbul'un Avrupa yakasında 72 bin 233 yeni konutta ilk defa oturum başladı. İlk 6 ayda her gün 395 aile sıfır eve yerleşti. Bu da her gün yeni inşa edilmiş oturuma hazır 50 dairelik 8 ayrı binanın oturumcusuyla buluşması anlamına geliyor.
İSTANBUL'DA HER GÜN 68 YABANCI AİLE EVE YERLEŞTİ
CLK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü, Türkiye'de ilk ve tek olarak açıkladıkları Gayrimenkulün Enerjisi Raporu'nun ilk çeyrek raporunun sektör temsilcilerini şaşırttığını ve her kesimden olumlu dönüş aldıklarını dile getirdi. Amaçlarının Türk ekonomisinin büyüme dinamosu olarak görülen gayrimenkul sektörünün ihtiyaç duyduğu verileri sunmak olduğunu hatırlatan Gümüşlü, “Raporumuz ile ortaya çıkan anlık rakamlar İstanbul'un Avrupa Yakası'ndaki gayrimenkul hareketlerinin fotoğrafını çekerken, yerli ve yabancı yatırımcılara emlakta yatırım trendlerini de ortaya koydu. Yeni verilerle sektörün enerjisinin hız kesmediğini görüyoruz” dedi.
6 aylık verileri değerlendiren İbrahim Gümüşlü, son yıllarda yabancı yerleşimci sayısının artmasıyla birlikte İstanbul'un Avrupa yakasında yabancı elektrik abonesinin sayısının 24 bin 854'e ulaştığının altını çizdi. Bu rakamın konut satışlarındaki artışa paralel olarak yükseldiğine dikkat çeken Gümüşlü, “Nisan-Haziran dönemleri arasında yabancı ailelerin yerleşim sayısı 6 bin 243 arttı. Buradan bakıldığına ikinci 3 aylık dönemde İstanbul'un Avrupa Yakası'nda her gün ortalama 68 yabancı yeni evleri için elektrik başvurusu yaptı” ifadelerini kullandı.
MAYIS AYINDA SIFIR EV'E TAŞINMADA REKOR GELDİ
CLK Boğaziçi Elektrik Gayrimenkulün Enerjisi Raporu'na göre İstanbul Avrupa yakasında geçen yılın ilk altı ayında 51 bin 178 olan yeni konut sayısı bu yılın aynı döneminde yüzde 41.1 artarak 72 bin 233'e ulaştı. Geçen yıl ilk altı ayda her gün 279 abone yeni konutuna taşınırken, bu yılın aynı döneminde bu rakam 395'e yükseldi. 2016 yılının Mayıs ayındaki 14 bin 467 sıfır konuta taşınma hareketi bir rekor olarak ölçüldü.
Yılın ilk 6 ayında en fazla yeni dairelere yerleşme hareketi İstanbul'un Avrupa Yakası'nın kentsel dönüşüm üssü olarak bina yıkım ve yapım faaliyetlerinin yoğunlaştığı Bağcılar ve Küçükçekmece ilçelerinde yaşandı. Buralardaki sıfır binalara 25 bin 278 ailenin yerleşmesi dikkat çekti. Rakamlardaki artışa bakıldığında anılan bölgelerdeki kentsel dönüşüm faaliyetlerinin meyvelerini vermeye başladığı göze çarpıyor.
İKİNCİ ELDE YÜZDE 15'LİK DÜŞÜŞ
Konutlardaki ikinci el satış ve kiralama hareketliliğin fotoğrafını çeken ‘eski tesise abonelik' başlığında ise düşüş devam etti. Buna göre 2015'in ilk 6 ayında 182 bin 429 olan var olan binalardaki dairelere taşınma sayısı, 2016'nın aynı döneminde yüzde 15.1'lik düşüşle 154 bin 726 oldu. Geçen Mayıs ayı 22 bin 102 taşınmayla bu alandaki en düşük hareketin yaşandığı dönem olarak göze çarptı. İkinci el alım ve kiralık alanında içerisinde Beylikdüzü, Esenyurt, Avcılar ve Bahçeşehir gibi önemli yerleşim bölgelerindeki hareket dikkat çekti.
SURİYELİ YERLEŞİMCİ SAYISI GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 727 ARTTI
İstanbul'daki yabancı abone aileler arasında ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin aldığı pay da dikkat çekmeye devam ediyor. 2015'in ilk 6 ayında İstanbul'un Avrupa Yakası'nda 860 Suriyeli aile elektrik aboneliği için başvuruda bulunurken bu rakam 2016 yılının aynı döneminde yüzde 727 artarak 7 bin 117'ye ulaştı. Oturumcu ve işletmeci olarak bakıldığında İstanbul'un Avrupa Yakası'ndaki Suriyeli aile sayısı 10 bin 367'ye ulaştı.
Konutta oturum bakımından 2015'in Ocak ayında 76 olan aylık başvurular ise artık binlerle ifade ediliyor. İkinci 3'ncü çeyrek sonuçlarına bakıldığında sadece haziran ayında 1.736 aile konut aboneliği için başvuru yaparken, 163 Suriyeli de işyerlerine elektrik aboneliği talep etti.
Öte yandan işyeri abonelikleri bakımından da yine geçen yıl Ocak ayında 5 olan abonelik sayısı Mayıs ayında bir rekor kırarak 196'ya ulaştı. Rakamların sürekli olarak artması Suriyelilerin artık İstanbul'daki ticari hayata da uyum sağladığının önemli bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
2016'NIN İLK 6 AYINDA NELER OLDU?
– İstanbul'un Avrupa Yakası'nda geçen yılın 6 ayına göre yüzde 41 artışla 72 bin 233 konutun kapısı ilk defa açıldı. Her gün ortalama 395 aile ilk defa biten dairelerin içerisine girdi.
– Bu her gün yapımı tamamlanan 50 dairelik 8 binanın oturumcusuyla ilk defa buluşması anlamına geliyor.
– İkinci el konuta giriş sayısı geçen yılın ilk 6 ayına göre yüzde 15.1'lik düşüşle 154 bin 726'ya geriledi.
– Sıfır konutlara geçiş anlamında kentsel dönüşümde öne çıkan Bağcılar ve Küçükçekmece gibi ilçelerin liderliği Avcılar bölgesinden alması dikkat çekti.
– Toplam gayrimenkul hareketlerinde ise Beylikdüzü, Ispartakule, Esenyurt ve Başakşehir gibi gayrimenkulde yeni projelerin boy gösterdiği Avcılar bölgesi öne çıktı.
– 4.2 milyon abone içerisinde yabancı ailelerin sayısı ilk çeyreğe göre yüzde 33.5 artarak 24 bin 854'e ulaştı.
– İkinci 3 aylık dönemde her gün 68 yeni yabancı uyruklu aile abone oldu.
– Suriye vatandaşı ailelerin abonelikleri geçen yılın ilk 6 ayına göre yüzde 727 artış gösterdi.
– Mevcut rakamlara göre İstanbul'un Avrupa Yakası'nda Suriyeli ailelerin abonelikleri 10 bin 367'ye ulaştı.
– Yerleşimleri kendi adlarına olan Suriyeli ailelerin 9 bin 498 konut ve 869 ticarethane abonelikleri bulunuyor.
Etiketler:
emlak,
gayrımenkul,
haber,
İstanbul,
konut
28 Temmuz 2016 Perşembe
Emlak Konut'un "tarihi" kampanyasının detayları açıklandı
Emlak Konut, 30 farklı projeyi kapsayan yeni kampanyasının detaylarını duyurdu.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, gelir paylaşımlı projelerde, satışların peşin (banka kredisi dahil) ya da kısa vadeli senetlerle yapıldığı anımsatıldı.
Son dönemde yaşanan gelişmelerin ardından piyasadaki bekleme eğilimini kırmak, satışları arttırmak ve bu süreçte yüklenicilerin nakit akımlarına pozitif katkı yapabilmek için kampanya düzenlendiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"30 farklı projemizde, yüzde 20 peşinat, 120 aya kadar vade ve vadeye tüfe artışı; yüzde 20 peşinat 120 aya kadar vade ve aylık yüzde 0,7 vade farkı uygulamalarıyla satış yapılacaktır. Bu satışlarda peşinat ve ilk 12 aylık taksit tutarından Emlak Konut kendi payını almayarak tahsilatın tamamını yüklenicinin proje hesabına aktaracak.
13'üncü aydan sonraki tüm vadeli alacaklar Emlak Konut'a kalacak ve bu vadeli alacaklar yüklenicilerin Emlak Konut'a olan taahhüdünden düşülecektir. Bunun maksimum limiti yüklenicilerin Emlak Konut'a taahhüt ettikleri şirket payı toplam gelirinin yüzde 20'si olacaktır."
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, gelir paylaşımlı projelerde, satışların peşin (banka kredisi dahil) ya da kısa vadeli senetlerle yapıldığı anımsatıldı.
Son dönemde yaşanan gelişmelerin ardından piyasadaki bekleme eğilimini kırmak, satışları arttırmak ve bu süreçte yüklenicilerin nakit akımlarına pozitif katkı yapabilmek için kampanya düzenlendiği hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"30 farklı projemizde, yüzde 20 peşinat, 120 aya kadar vade ve vadeye tüfe artışı; yüzde 20 peşinat 120 aya kadar vade ve aylık yüzde 0,7 vade farkı uygulamalarıyla satış yapılacaktır. Bu satışlarda peşinat ve ilk 12 aylık taksit tutarından Emlak Konut kendi payını almayarak tahsilatın tamamını yüklenicinin proje hesabına aktaracak.
13'üncü aydan sonraki tüm vadeli alacaklar Emlak Konut'a kalacak ve bu vadeli alacaklar yüklenicilerin Emlak Konut'a olan taahhüdünden düşülecektir. Bunun maksimum limiti yüklenicilerin Emlak Konut'a taahhüt ettikleri şirket payı toplam gelirinin yüzde 20'si olacaktır."
26 Temmuz 2016 Salı
Ev sahibi olmak isteyenlere "tarihi" fırsat
Emlak Konut GYO, yüzde 80'i İstanbul'da olmak üzere Türkiye genelinde yapılmakta olan 30 hasılat paylaşımlı projesi için "tarihinde görülmemiş" bir kampanya başlatacak.
Yüzde 80'i konut olmak üzere 15 bin bağımsız bölüm için düzenlenecek kampanya kapsamında tüketicilere, mevcut hiçbir bankanın veremeyeceği düşük faiz oranları ve vadeler sunulacak.
Emlak Konut GYO yöneticileri, gelir paylaşımlı projelerin yüklenicileri ile istişare toplantıları yapmaya devam ediyor.
Toplantılarda, "güçlü bir şekilde, daha emin adımlarla geleceğe gidileceği" vurgulanırken, müteahhitlerden işçi çıkarmamaları, işlerine "tam gaz" devam etmeleri istendi.
Toplantılarda konut ihtiyacı olanlar için de önemli kararlar alındı.
Türkiye'nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Emlak Konut, "tarihinde görülmemiş" ve "gelecekte de sunamayacağı" bir kampanya başlatacak. Sektörü canlandırması beklenen kampanyanın detaylarının kısa süre içerisinde kamuoyu ile paylaşılacağı öğrenildi.
Emlak Konut borçlularına yönelik de kampanya düzenlenecek
Kampanya kapsamında, Emlak Konut GYO, yüzde 80'i İstanbul'da olmak üzere Türkiye genelinde hayata geçirilmekte olan 30 projesinde tüketicilere önemli avantajlar sunacak.
"Konut almak isteyen vatandaşların hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi hedefleyen" kampanya kapsamında Emlak Konut GYO'nun 15 bin bağımsız bölümü, Türkiye'de faaliyet gösteren hiçbir bankanın veremeyeceği faiz oranları ve vadelerle tüketicilere sunulacak.
Emlak Konut'un kampanyasını memnuniyetle karşılayan sektör temsilcileri de, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ve 2 milyondan fazla kişinin istihdam edildiği inşaat sektörünün sekteye uğramaması için ellerinden geleni yapacağını ifade ettiler. Sektör temsilcileri, "Gerekirse çok çok düşük karlarla konut satacağız. Ekonominin çarklarının güçlü bir şekilde dönmesi için elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu.
Bu arada, Emlak Konut GYO projelerinde konut satın alan tüketicilerin borçlarına yönelik olarak da bir kampanya düzenlenecek. cnntürk
Yüzde 80'i konut olmak üzere 15 bin bağımsız bölüm için düzenlenecek kampanya kapsamında tüketicilere, mevcut hiçbir bankanın veremeyeceği düşük faiz oranları ve vadeler sunulacak.
Emlak Konut GYO yöneticileri, gelir paylaşımlı projelerin yüklenicileri ile istişare toplantıları yapmaya devam ediyor.
Toplantılarda, "güçlü bir şekilde, daha emin adımlarla geleceğe gidileceği" vurgulanırken, müteahhitlerden işçi çıkarmamaları, işlerine "tam gaz" devam etmeleri istendi.
Toplantılarda konut ihtiyacı olanlar için de önemli kararlar alındı.
Türkiye'nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Emlak Konut, "tarihinde görülmemiş" ve "gelecekte de sunamayacağı" bir kampanya başlatacak. Sektörü canlandırması beklenen kampanyanın detaylarının kısa süre içerisinde kamuoyu ile paylaşılacağı öğrenildi.
Emlak Konut borçlularına yönelik de kampanya düzenlenecek
Kampanya kapsamında, Emlak Konut GYO, yüzde 80'i İstanbul'da olmak üzere Türkiye genelinde hayata geçirilmekte olan 30 projesinde tüketicilere önemli avantajlar sunacak.
"Konut almak isteyen vatandaşların hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi hedefleyen" kampanya kapsamında Emlak Konut GYO'nun 15 bin bağımsız bölümü, Türkiye'de faaliyet gösteren hiçbir bankanın veremeyeceği faiz oranları ve vadelerle tüketicilere sunulacak.
Emlak Konut'un kampanyasını memnuniyetle karşılayan sektör temsilcileri de, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ve 2 milyondan fazla kişinin istihdam edildiği inşaat sektörünün sekteye uğramaması için ellerinden geleni yapacağını ifade ettiler. Sektör temsilcileri, "Gerekirse çok çok düşük karlarla konut satacağız. Ekonominin çarklarının güçlü bir şekilde dönmesi için elimizden geleni yapacağız" şeklinde konuştu.
Bu arada, Emlak Konut GYO projelerinde konut satın alan tüketicilerin borçlarına yönelik olarak da bir kampanya düzenlenecek. cnntürk
23 Temmuz 2016 Cumartesi
Nef’ten gençler için NOVU
Gayrimenkul projeleri tasarımları ve Foldhome, Garantili Proje gibi keşifleriyle adından söz ettiren Nef’in en yeni projesi öğrencilere özel rezidanslar. Hedef kitlesi tamamen gençlerden oluşacak bu konseptin yeni markası ise NOVU...
Bugüne kadar gayrimenkul projeleri, özel tasarımları ve Foldhome, Garantili Proje gibi keşifleriyle adından söz ettiren Nef'in en yeni projesi öğrencilere özel rezidanslar. Hedef kitlesinin tamamen gençlerden oluşacak bu konseptin yeni markasıysa NOVU.
BAMBAŞKA BİR ÖĞRENCİ HAYATI
NOVU da nesi, derseniz; NOVU bildiğimiz öğrenci yurtlarından ve evlerinden tamamen farklı bir yaşam alanı. İçerisinde sinema salonundan müzik odasına, sessiz çalışma alanlarından oyun alanlarına kadar öğrencilerin ihtiyaçları düşünülerek oluşturulmuş bir konsept. Yani NOVU, öğrencilerin yaşadığı yerlerde görmeye alışık olduğumuz ütüde pizza ısıtma, kettle'da makarna kaynatma gibi durumların çok uzağında bir öğrencilik hayatı sunuyor. Markanın sloganı da bu durumlara atıfta bulunacak şekilde öğrencilerin dilinden “Bugüne kadar neredeydin NOVU?” diyor.
NOVU'DA HEDEF 15 BİN YATAK
Nef, NOVU ile markalı öğrenci rezidansı konseptinin ilk örneğini 28 bin metrekare kapalı alanı ve 837 yatak kapasitesiyle eylül ayında Merter'de hizmet veriyor. İçinde neredeyse yok yok denecek bu özel projelere yapılacak 750 milyon liralık yatırımla, İstanbul başta olmak üzere toplamda 10 farklı proje üreteceğini belirten Nef, yakın gelecekte 15 bin yatak kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
AİLELERİN İÇİ RAHAT
Aileler için çocuklarının üniversiteyi kazanması hem sevinçli hem de kaygılı bir durumdur. Bir taraftan çocuklarının gelecekleri için sevinirlerken diğer taraftan da çocuklarının başka bir şehirde yaşamaya başlayacak olması onları kaygılandırır. Çocuklarının orada nasıl bir yerde kalacağını, ne yiyip içeceğini düşünürler ve onlara güvenli bir ortam bulmak için çabalarlar. Nef de ailelerin bu kaygısından yola çıkarak güvenli ve prestijli bir öğrenci rezidansı ortaya çıkarmak için işe koyulmuş. 24 saat boyunca hizmet veren güvenlik hizmeti ve resepsiyonuyla hem öğrencilere güvenli bir ortam sunulmuş hem de ebeveynlerin istedikleri anda çocuklarına ulaşabilmesi, çocukları hakkında bilgi alabilmesi sağlanmış. NOVU'da ders çalışmak isteyen öğrencilerin gürültüden uzak ve tam konsantrasyonla çalışmaları için hayata geçirilmiş alanlar projenin incelikle düşünülmüş özelliklerinden. Ailelerin çocukları hakkında merak ettikleri konuların en önemlilerinden birisi de şüphesiz ki ne yiyip içtikleri ve sağlıklı beslenip beslenmedikleri. NOVU'da bunun için öğrencilerin gece geç saatlerde bile sağlıklı yiyecekler bulabilecekleri 24 saat açık kafe ve market hizmetler arasına eklenmiş.
NOVU'NUN KAPISI KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLERE AÇIK
NOVU, bir öğrenci rezidansı ve sadece üniversite öğrencileri kalabiliyor. Erkekler ve kızlar içinse farklı bloklar yer alıyor. NOVU'nun biri 432 yataklı kız öğrenci rezidansı, diğeri 405 yataklı erkek öğrenci rezidansı olmak üzere iki ayrı bloku var. Sosyal alanlar ise bu iki blokun ortak kullanım alanları olarak kullanılıyor.
NOVU'da tek kişilik, iki kişilik ve dört kişilik olmak üzere farklı oda seçenekleri bulunuyor. Bu odaların her birinde yatak, çalışma masası, dolap, banyo, tuvalet, ekstra depolama alanı ve buzdolabı yer alıyor. Her öğrencinin dolabında özel eşyalarını koyması için kendisine ait kilitli kasa da NOVU'nun standartları arasında.
FATURA ÖDEMEK YOK
NOVU'da su, ısınma, elektrik, temizlik ve tabii ki hızlı internet için ekstra bir para ödenmiyor. Çünkü tüm bu hizmetler ve daha birçoğu NOVU'nun aylık ödemesine dahil. Yani anlayacağınız ayda 920 TL'den başlayan fiyatlarla NOVU'da kalanların fatura ödeme derdi yok.
KAYITLAR BAŞLADI
NOVU'nun ilk projesi NOVU Merter, birçok üniversitenin tam ortasında ve 290.000 öğrencinin okullarına 20 dakikada ulaşabileceği merkezi bir lokasyonda yer alıyor. Eylül döneminde öğrencilerin yaşamaya başlayacağı NOVU Merter için ön kayıtlar başlamış durumda.
NOVU hakkında tüm detaylar web sitesinde yer alıyor. novu.com.tr sitesine girilerek veya 444 9 633 numaralı iletişim merkezi aranarak ön kayıt için bilgi alınabiliyor.
ŞİMDİ ÖĞRENCİ OLMAK VARMIŞ
Üniversiteye gidecek öğrencilerin daha önce bu tecrübeyi edinmiş çevrelerinden duydukları birçok öğrencilik hikayeleri vardır. Bu hikayelerin büyük bir çoğunluğu ise üniversite hayatından beklenilenle karşılaşılan arasındaki farklardır. Gençlerin dilinde “hayaller – gerçekler” olarak da yer edinmiş bu durumla ilgili birçok örnek görmek mümkündür. Fakat Nef'in yeni projesi NOVU'nun sunduğu hizmetleri görünce hayallerin gerçekleştiğini görebiliyorsunuz. Örneğin öğrencilerin ders çalışabilecekleri alanların yanında nefes alıp eğlenebilecekleri alanlar da büyük bir özenle tasarlanmış. Her öğrencinin farklı ilgi alanları olabileceğinden yola çıkılarak da farklı tarzda birçok sosyal alan NOVU'da yer alıyor. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak; gençlerin kendi müziklerini yapabilecekleri müzik odası ya da aralarında ses yarışması yapabilecekleri karaoke odası bunların başında geliyor. Canları istediğinde mısır patlatıp güzel bir film izlemek isterlerse de özel sistemli sinema salonu onları bekliyor. NOVU'da fotoğraf stüdyosu bile unutulmamış. Bunların yanında gençlerin spor da yapabilecekleri spor salonu, içindeki oyuncuyu, konuşmacıyı ortaya çıkarabilecekleri amfi tiyatrosu, ortak sosyalleşme alanları, bilardo, langırt ve masa tenisi oynayabilecekleri alanlar da NOVU'nun içinde yer alan diğer olanaklar olarak ön plana çıkıyor.
YEPYENİ BİR ÖĞRENCİ YAŞAM ALANI
NOVU'nun en önemli artılarından biri olarak da merkezi konumu ön plana çıkıyor. İstanbul'un merkezi lokasyonlarından Merter'de, metroya ve metrobüse 5 dakika yürüme mesafesinde bulunan NOVU'dan birçok üniversiteye ulaşım kolaylıkla sağlanabilecek. Kısacası lokasyon avantajıyla birlikte ulaşım kolaylığı da NOVU'nun aileler ve öğrencilere sunduğu en önemli olanaklardan biri gibi gözüküyor. NOVU'ya yakın üniversitelerse şöyle sıralanıyor;
Yıldız Tenik Üniversitesi, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Biruni Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi, Haliç Üniversitesi, Medipol Üniversitesi, FSM Üniversitesi, Bezmi Alem Üniversitesi, Aydın Üniversitesi, Plato MYO.
BAMBAŞKA BİR ÖĞRENCİ HAYATI
NOVU da nesi, derseniz; NOVU bildiğimiz öğrenci yurtlarından ve evlerinden tamamen farklı bir yaşam alanı. İçerisinde sinema salonundan müzik odasına, sessiz çalışma alanlarından oyun alanlarına kadar öğrencilerin ihtiyaçları düşünülerek oluşturulmuş bir konsept. Yani NOVU, öğrencilerin yaşadığı yerlerde görmeye alışık olduğumuz ütüde pizza ısıtma, kettle'da makarna kaynatma gibi durumların çok uzağında bir öğrencilik hayatı sunuyor. Markanın sloganı da bu durumlara atıfta bulunacak şekilde öğrencilerin dilinden “Bugüne kadar neredeydin NOVU?” diyor.
NOVU'DA HEDEF 15 BİN YATAK
Nef, NOVU ile markalı öğrenci rezidansı konseptinin ilk örneğini 28 bin metrekare kapalı alanı ve 837 yatak kapasitesiyle eylül ayında Merter'de hizmet veriyor. İçinde neredeyse yok yok denecek bu özel projelere yapılacak 750 milyon liralık yatırımla, İstanbul başta olmak üzere toplamda 10 farklı proje üreteceğini belirten Nef, yakın gelecekte 15 bin yatak kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
AİLELERİN İÇİ RAHAT
Aileler için çocuklarının üniversiteyi kazanması hem sevinçli hem de kaygılı bir durumdur. Bir taraftan çocuklarının gelecekleri için sevinirlerken diğer taraftan da çocuklarının başka bir şehirde yaşamaya başlayacak olması onları kaygılandırır. Çocuklarının orada nasıl bir yerde kalacağını, ne yiyip içeceğini düşünürler ve onlara güvenli bir ortam bulmak için çabalarlar. Nef de ailelerin bu kaygısından yola çıkarak güvenli ve prestijli bir öğrenci rezidansı ortaya çıkarmak için işe koyulmuş. 24 saat boyunca hizmet veren güvenlik hizmeti ve resepsiyonuyla hem öğrencilere güvenli bir ortam sunulmuş hem de ebeveynlerin istedikleri anda çocuklarına ulaşabilmesi, çocukları hakkında bilgi alabilmesi sağlanmış. NOVU'da ders çalışmak isteyen öğrencilerin gürültüden uzak ve tam konsantrasyonla çalışmaları için hayata geçirilmiş alanlar projenin incelikle düşünülmüş özelliklerinden. Ailelerin çocukları hakkında merak ettikleri konuların en önemlilerinden birisi de şüphesiz ki ne yiyip içtikleri ve sağlıklı beslenip beslenmedikleri. NOVU'da bunun için öğrencilerin gece geç saatlerde bile sağlıklı yiyecekler bulabilecekleri 24 saat açık kafe ve market hizmetler arasına eklenmiş.
NOVU'NUN KAPISI KIZ VE ERKEK ÖĞRENCİLERE AÇIK
NOVU, bir öğrenci rezidansı ve sadece üniversite öğrencileri kalabiliyor. Erkekler ve kızlar içinse farklı bloklar yer alıyor. NOVU'nun biri 432 yataklı kız öğrenci rezidansı, diğeri 405 yataklı erkek öğrenci rezidansı olmak üzere iki ayrı bloku var. Sosyal alanlar ise bu iki blokun ortak kullanım alanları olarak kullanılıyor.
NOVU'da tek kişilik, iki kişilik ve dört kişilik olmak üzere farklı oda seçenekleri bulunuyor. Bu odaların her birinde yatak, çalışma masası, dolap, banyo, tuvalet, ekstra depolama alanı ve buzdolabı yer alıyor. Her öğrencinin dolabında özel eşyalarını koyması için kendisine ait kilitli kasa da NOVU'nun standartları arasında.
FATURA ÖDEMEK YOK
NOVU'da su, ısınma, elektrik, temizlik ve tabii ki hızlı internet için ekstra bir para ödenmiyor. Çünkü tüm bu hizmetler ve daha birçoğu NOVU'nun aylık ödemesine dahil. Yani anlayacağınız ayda 920 TL'den başlayan fiyatlarla NOVU'da kalanların fatura ödeme derdi yok.
KAYITLAR BAŞLADI
NOVU'nun ilk projesi NOVU Merter, birçok üniversitenin tam ortasında ve 290.000 öğrencinin okullarına 20 dakikada ulaşabileceği merkezi bir lokasyonda yer alıyor. Eylül döneminde öğrencilerin yaşamaya başlayacağı NOVU Merter için ön kayıtlar başlamış durumda.
NOVU hakkında tüm detaylar web sitesinde yer alıyor. novu.com.tr sitesine girilerek veya 444 9 633 numaralı iletişim merkezi aranarak ön kayıt için bilgi alınabiliyor.
ŞİMDİ ÖĞRENCİ OLMAK VARMIŞ
Üniversiteye gidecek öğrencilerin daha önce bu tecrübeyi edinmiş çevrelerinden duydukları birçok öğrencilik hikayeleri vardır. Bu hikayelerin büyük bir çoğunluğu ise üniversite hayatından beklenilenle karşılaşılan arasındaki farklardır. Gençlerin dilinde “hayaller – gerçekler” olarak da yer edinmiş bu durumla ilgili birçok örnek görmek mümkündür. Fakat Nef'in yeni projesi NOVU'nun sunduğu hizmetleri görünce hayallerin gerçekleştiğini görebiliyorsunuz. Örneğin öğrencilerin ders çalışabilecekleri alanların yanında nefes alıp eğlenebilecekleri alanlar da büyük bir özenle tasarlanmış. Her öğrencinin farklı ilgi alanları olabileceğinden yola çıkılarak da farklı tarzda birçok sosyal alan NOVU'da yer alıyor. Bunlardan bazılarını sıralayacak olursak; gençlerin kendi müziklerini yapabilecekleri müzik odası ya da aralarında ses yarışması yapabilecekleri karaoke odası bunların başında geliyor. Canları istediğinde mısır patlatıp güzel bir film izlemek isterlerse de özel sistemli sinema salonu onları bekliyor. NOVU'da fotoğraf stüdyosu bile unutulmamış. Bunların yanında gençlerin spor da yapabilecekleri spor salonu, içindeki oyuncuyu, konuşmacıyı ortaya çıkarabilecekleri amfi tiyatrosu, ortak sosyalleşme alanları, bilardo, langırt ve masa tenisi oynayabilecekleri alanlar da NOVU'nun içinde yer alan diğer olanaklar olarak ön plana çıkıyor.
YEPYENİ BİR ÖĞRENCİ YAŞAM ALANI
NOVU'nun en önemli artılarından biri olarak da merkezi konumu ön plana çıkıyor. İstanbul'un merkezi lokasyonlarından Merter'de, metroya ve metrobüse 5 dakika yürüme mesafesinde bulunan NOVU'dan birçok üniversiteye ulaşım kolaylıkla sağlanabilecek. Kısacası lokasyon avantajıyla birlikte ulaşım kolaylığı da NOVU'nun aileler ve öğrencilere sunduğu en önemli olanaklardan biri gibi gözüküyor. NOVU'ya yakın üniversitelerse şöyle sıralanıyor;
Yıldız Tenik Üniversitesi, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Biruni Üniversitesi, Kültür Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Nişantaşı Üniversitesi, Haliç Üniversitesi, Medipol Üniversitesi, FSM Üniversitesi, Bezmi Alem Üniversitesi, Aydın Üniversitesi, Plato MYO.
Etiketler:
emlak,
gayrımenkul,
haber,
konut,
rezidans
Konut satışları düşmeye devam eder mi?
İlk çeyrek yüzde 25 artış yaşayan İstanbul'daki konut satışları, Haziran'da yüzde 4 seviyesine geriledi. Peki konut satışları neden düştü? Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Lina Barokas değerlendirdi.
İstanbul'da konut satışı, Haziran ayında yüzde 4 geriledi. İlk çeyrekte satışlarda yüzde 25 artışla, Amsterdam, Londra, Paris gibi çok sayıda önemli şehri geride bırakarak 3. sıraya yerleşen İstanbul'da konut satışları Haziran'da neden düştü? Düşüş trendi devam eder mi? Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Lina Barokas değerlendirdi.
Barokas’ın değerlendirmesi şöyle: Geçtiğimiz günlerde konut satışları ile ilgili iki ayrı önemli rapor açıklandı. Bunlardan ilki İngiltere merkezli Knight Frank Küresel Şehir Endeksi'ydi. Endekse göre, İstanbul'da konut fiyatları 2015 yılının ilk çeyreğinden 2016 yılının ilk çeyreğine yaklaşık yüzde 20 artış göstererek dünya genelinde konut satışında 3. Sıraya yerleşti. Toplam 150 şehrin konut fiyatlarını incelenen endekste İzmir yüzde 16,7 artış ile 9. Sırada yer alırken Ankara ise 13. Sıradan 27.sıraya geriledi.
Konut satışları ile ilgili bir diğer önemli datayı ise TÜİK geçtiğimiz Cuma açıkladı. TÜİK'in Konut Satış İstatistiklerine göre, İstanbul'da bu yılın Haziran ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4 azalarak 106 bin 187 olarak gerçekleşti.
Yani, İstanbul'da 2016'nın ilk çeyreğinde sürekli artış gösteren konut satışlarının, Haziran ayına gelindiğinde artışın yerini düşüşe bıraktığını görmüş olduk. Peki, piyasanın azalan talebi fiyatlara etki etti mi? Bundan sonra edecek mi? Bunu analiz edebilmek için öncelikle İstanbul'da konut fiyatlarının neden artış gösterdiğine bakmak gerekiyor.
İSTANBUL’DA İLK ÇEYREKTE FİYATLAR HIZLI ARTTI
Knight Frank Küresel Şehir Endeksine göre, Çin'deki Shenzen şehri yüzde 62'lik artış ile endeksin ilk sırasında yer aldı. Şangay ise yüzde 30 artış ile 2. sıraya yerleşti. İlginç olan bir diğer husus da Londra, Sidney ve Barselona gibi göz alıcı şehirlerin konut fiyatlarının İstanbul'dan daha az artmış olması. Hatta Amsterdam, San Francisco ve Budapeşte gibi dikkat çeken şehirlerde konut fiyatlarında bir gerileme bile söz konusu olmuş.
İstanbul'daki bu denli büyük yükselişin ise çeşitli sebepleri var. Hatta bunu Türkiye'deki gayrimenkule bakış açısına bağlamak da mümkün Türkiye'de gayrimenkul sadece yaşam alanı değil bir yatırım aracı olarak algılanıyor. Hatta en çok getiri sağlayan yatırım araçlarından biri olduğu bile söylenebilir. Konutların yaşamak için mi yoksa yatırım amaçlı mı olarak satın alındığı konut fiyatlarında önemli bir etkiye sahip.
Öte yandan şehrin cazibesini artıracak, ulaşımı kolaylaştıran ve kentsel bütünlüğü sağlayan projeler de pek çok bölgede fiyat artışlarını tetikliyor. Bölgenin “ulaşılamaz”dan “kolay ulaşılabilir” hale gelmesi hiç şüphesiz fiyat artışında etkili oluyor. İstanbul'da da 3. Köprü ve 3. Havalimanı projeleri, devam eden metro çalışmalarının mevcut talebi arttırıcı nitelikte etken yarattığı görülüyor.
Piyasadaki bazı analistlere göre, İstanbul'un Londra, Paris ve New York gibi şehirlerle denk olduğunu ve bu şehirle kıyasla da fiyatların hala düşük olduğunu ve daha da yükselmesi gerektiğinin vurguladığını görüyoruz. Fakat bahsedilen ülkeleri satın alma gücü olarak ve kişi başına düşen milli gelir olarak kıyasladığımızda ortaya büyük farklar çıkıyor. TÜİK tarafından açıklanan verilerde yaklaşık olarak konut satışlarının 3'te 1'nin kredi yöntemiyle gerçekleşmiş olması, halkın satın alma gücünün bu fiyat artış hızını yakalamakta zorlandığının bir göstergesi olabilir.
HAZİRAN’DA TALEP NEDEN DÜŞTÜ?
Haziran ayındaki konut satışının düşmüş olmasının, talep kaynaklı gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Konut talebinde en önemli etkenlerden birini ülkenin değişen sosyo-ekonomik koşulları oluşturuyor. Örneğin, Taksimde yaşanan terör olaylarından sonra bu çevredeki metrekare fiyatlarının düştüğünü görüyoruz. Aynı zamanda yabancılara yapılan konut satışının da bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 32 azaldığı bilgisi de karşımıza çıkıyor.
TALEP AZALSA DA ARTIŞ SÜRER Mİ?
Konut piyasasında, tüketicinin eksik bilgiler ile konut satın alımı yaptığını söylemek yanlış olmaz. Fiyatların durmadan artacağı bekleyişi nedeniyle alıcılar bölge ve fiyat konusunda fazla araştırma yapmadan, satıcının taleplerine göre hareket ediyor. Bu da satıcıların yüksek kar elde etmesi ve fiyatların giderek şişmesini beraberinde getiriyor. Bunun da dengesizliği arttırdığını ve rekabetçi ortamdan uzaklaşmaya neden olduğunu görüyoruz. Bu nedenle her ne kadar talep düşse de bunun fiyatlar üzerinde çok da etkili olmayacağını söyleyebiliriz.
İstanbul'da konut satışı, Haziran ayında yüzde 4 geriledi. İlk çeyrekte satışlarda yüzde 25 artışla, Amsterdam, Londra, Paris gibi çok sayıda önemli şehri geride bırakarak 3. sıraya yerleşen İstanbul'da konut satışları Haziran'da neden düştü? Düşüş trendi devam eder mi? Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Lina Barokas değerlendirdi.
Barokas’ın değerlendirmesi şöyle: Geçtiğimiz günlerde konut satışları ile ilgili iki ayrı önemli rapor açıklandı. Bunlardan ilki İngiltere merkezli Knight Frank Küresel Şehir Endeksi'ydi. Endekse göre, İstanbul'da konut fiyatları 2015 yılının ilk çeyreğinden 2016 yılının ilk çeyreğine yaklaşık yüzde 20 artış göstererek dünya genelinde konut satışında 3. Sıraya yerleşti. Toplam 150 şehrin konut fiyatlarını incelenen endekste İzmir yüzde 16,7 artış ile 9. Sırada yer alırken Ankara ise 13. Sıradan 27.sıraya geriledi.
Konut satışları ile ilgili bir diğer önemli datayı ise TÜİK geçtiğimiz Cuma açıkladı. TÜİK'in Konut Satış İstatistiklerine göre, İstanbul'da bu yılın Haziran ayında konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4 azalarak 106 bin 187 olarak gerçekleşti.
Yani, İstanbul'da 2016'nın ilk çeyreğinde sürekli artış gösteren konut satışlarının, Haziran ayına gelindiğinde artışın yerini düşüşe bıraktığını görmüş olduk. Peki, piyasanın azalan talebi fiyatlara etki etti mi? Bundan sonra edecek mi? Bunu analiz edebilmek için öncelikle İstanbul'da konut fiyatlarının neden artış gösterdiğine bakmak gerekiyor.
İSTANBUL’DA İLK ÇEYREKTE FİYATLAR HIZLI ARTTI
Knight Frank Küresel Şehir Endeksine göre, Çin'deki Shenzen şehri yüzde 62'lik artış ile endeksin ilk sırasında yer aldı. Şangay ise yüzde 30 artış ile 2. sıraya yerleşti. İlginç olan bir diğer husus da Londra, Sidney ve Barselona gibi göz alıcı şehirlerin konut fiyatlarının İstanbul'dan daha az artmış olması. Hatta Amsterdam, San Francisco ve Budapeşte gibi dikkat çeken şehirlerde konut fiyatlarında bir gerileme bile söz konusu olmuş.
İstanbul'daki bu denli büyük yükselişin ise çeşitli sebepleri var. Hatta bunu Türkiye'deki gayrimenkule bakış açısına bağlamak da mümkün Türkiye'de gayrimenkul sadece yaşam alanı değil bir yatırım aracı olarak algılanıyor. Hatta en çok getiri sağlayan yatırım araçlarından biri olduğu bile söylenebilir. Konutların yaşamak için mi yoksa yatırım amaçlı mı olarak satın alındığı konut fiyatlarında önemli bir etkiye sahip.
Öte yandan şehrin cazibesini artıracak, ulaşımı kolaylaştıran ve kentsel bütünlüğü sağlayan projeler de pek çok bölgede fiyat artışlarını tetikliyor. Bölgenin “ulaşılamaz”dan “kolay ulaşılabilir” hale gelmesi hiç şüphesiz fiyat artışında etkili oluyor. İstanbul'da da 3. Köprü ve 3. Havalimanı projeleri, devam eden metro çalışmalarının mevcut talebi arttırıcı nitelikte etken yarattığı görülüyor.
Piyasadaki bazı analistlere göre, İstanbul'un Londra, Paris ve New York gibi şehirlerle denk olduğunu ve bu şehirle kıyasla da fiyatların hala düşük olduğunu ve daha da yükselmesi gerektiğinin vurguladığını görüyoruz. Fakat bahsedilen ülkeleri satın alma gücü olarak ve kişi başına düşen milli gelir olarak kıyasladığımızda ortaya büyük farklar çıkıyor. TÜİK tarafından açıklanan verilerde yaklaşık olarak konut satışlarının 3'te 1'nin kredi yöntemiyle gerçekleşmiş olması, halkın satın alma gücünün bu fiyat artış hızını yakalamakta zorlandığının bir göstergesi olabilir.
HAZİRAN’DA TALEP NEDEN DÜŞTÜ?
Haziran ayındaki konut satışının düşmüş olmasının, talep kaynaklı gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Konut talebinde en önemli etkenlerden birini ülkenin değişen sosyo-ekonomik koşulları oluşturuyor. Örneğin, Taksimde yaşanan terör olaylarından sonra bu çevredeki metrekare fiyatlarının düştüğünü görüyoruz. Aynı zamanda yabancılara yapılan konut satışının da bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 32 azaldığı bilgisi de karşımıza çıkıyor.
TALEP AZALSA DA ARTIŞ SÜRER Mİ?
Konut piyasasında, tüketicinin eksik bilgiler ile konut satın alımı yaptığını söylemek yanlış olmaz. Fiyatların durmadan artacağı bekleyişi nedeniyle alıcılar bölge ve fiyat konusunda fazla araştırma yapmadan, satıcının taleplerine göre hareket ediyor. Bu da satıcıların yüksek kar elde etmesi ve fiyatların giderek şişmesini beraberinde getiriyor. Bunun da dengesizliği arttırdığını ve rekabetçi ortamdan uzaklaşmaya neden olduğunu görüyoruz. Bu nedenle her ne kadar talep düşse de bunun fiyatlar üzerinde çok da etkili olmayacağını söyleyebiliriz.
Etiketler:
emlak,
fiyat,
gayrımenkul,
haber,
konut
15 Temmuz 2016 Cuma
TOKİ Başkanı’ndan Suriyelilere ev açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın “Suriyelileri TOKİ evine yerleştiririz” açıklamasından sonra bürokratlar eldeki konut envanterine ilişkin çalışma başlatırken, TOKİ Başkanı Ergün Turan "Henüz bize verilmiş bir görev yok. Ancak TOKİ’nin elindeki konutlardan, seçilen Suriyelilere bedeli karşılığında konut verilebilir. Yani kimseye bedava konut verilmeyecek.” dedi.
NATO Liderler Zirvesi dönüşünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Suriyeliler konusunda, “Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceğiz? Gerekirse, TOKİ'nin elinde boş konutlar var. Nasıl Ahıska Türklerine Erzincan'da krediyle konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, aynı şeyi yapabiliriz” sözleri üzerine gözler TOKİ'ye çevrildi.
TOKİ Başkanı Ergün Turan Hürriyet Gazetesi’nden Aysel Alp’e, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanı, Ahıska Türklerine verildiği gibi Suriyelilere de TOKİ konutu verilebileceğini söyledi. Bize henüz bir görevlendirme yapılmadı ama yapılırsa Ahıskalılara verildiği gibi,
Suriyelilere de borçlandırma suretiyle elimizdeki konutlardan verilebilir. Bu konutlar belli bölgelerde, herhalde seçilecek Suriyeli ailelere de verilebilir. Bedeli neyse o fiyattan uzun vadeli ödeme koşullarıyla verilebilir. Çünkü TOKİ kâr amacı gütmediği için zaten vatandaşa da maliyetinden konut satıyor. Suriyelilere de maliyet fiyatına olabilir. Ahıska Türklerine Erzincan'da 500-600 civarında konut, bedeli karşılığında verildi. Yani kimseye bedava konut verilmeyecek.”
ÇALIŞMA BAŞLATILDI
Turan, Suriyeliler için özel projeler yapılabilir mi sorusuna ise “O da olabilir. TOKİ bu konuda uzman bir kuruluş, yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da Somali'de, Sri Lanka'da afette evlerini kaybedenlere konutlar yaptı” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinin gazetelerde yayınlanmasının ardından bürokratların da eldeki konut envanterine ilişkin çalışma başlattığı öğrenildi.
NATO Liderler Zirvesi dönüşünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Suriyeliler konusunda, “Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceğiz? Gerekirse, TOKİ'nin elinde boş konutlar var. Nasıl Ahıska Türklerine Erzincan'da krediyle konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, aynı şeyi yapabiliriz” sözleri üzerine gözler TOKİ'ye çevrildi.
TOKİ Başkanı Ergün Turan Hürriyet Gazetesi’nden Aysel Alp’e, şöyle konuştu: “Sayın Cumhurbaşkanı, Ahıska Türklerine verildiği gibi Suriyelilere de TOKİ konutu verilebileceğini söyledi. Bize henüz bir görevlendirme yapılmadı ama yapılırsa Ahıskalılara verildiği gibi,
Suriyelilere de borçlandırma suretiyle elimizdeki konutlardan verilebilir. Bu konutlar belli bölgelerde, herhalde seçilecek Suriyeli ailelere de verilebilir. Bedeli neyse o fiyattan uzun vadeli ödeme koşullarıyla verilebilir. Çünkü TOKİ kâr amacı gütmediği için zaten vatandaşa da maliyetinden konut satıyor. Suriyelilere de maliyet fiyatına olabilir. Ahıska Türklerine Erzincan'da 500-600 civarında konut, bedeli karşılığında verildi. Yani kimseye bedava konut verilmeyecek.”
ÇALIŞMA BAŞLATILDI
Turan, Suriyeliler için özel projeler yapılabilir mi sorusuna ise “O da olabilir. TOKİ bu konuda uzman bir kuruluş, yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da Somali'de, Sri Lanka'da afette evlerini kaybedenlere konutlar yaptı” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinin gazetelerde yayınlanmasının ardından bürokratların da eldeki konut envanterine ilişkin çalışma başlattığı öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; Suriyeli mültecilere TOKİ evleri verilecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeliler ile ilgili tartışma yaratacak yeni bir açıklama yaptı. Erdoğan, TOKİ'nin elinde bulunan boş evlerin Suriyelilere verilebileceğini açıkladı.
NATO Liderler Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Vatandaşlık hakkı verilmesi tartışılan Suriyelilerin TOKİ'nin elindeki boş konutlara yerleştirilebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı 3.5 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilmesi önerisini tekrarlayarak öneriyi eleştiren muhalefete tepki gösterdi. Erdoğan, Suriyelilerin, yıllarca kamplara mahkûm edilemeyeceğini belirterek halka ucuz konut sağlamak için kurulan kurulan TOKİ’nin elinde bulunan boş konutların Suriyelilere verilebileceğini açıklayarak yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Varşova dönüşü uçakta yaptığı açıklama…
Şu anda vatanlarından hicret ederek, ensar olarak bizi görmüş bize sığınmışlar. Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceğiz? Bakıyorsunuz bir bodrumda 10-15 kişi tıkış tıkış kalıyor. Böyle olacağına, ilgili bakanlıklarımız, istihbarat teşkilatımız bir çalışma yapsınlar. Kamplar, evler, buralardaki insanlar bir gözden geçirilsin ve bu gelmiş olan Suriyelileri ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim. Hatta gerekirse, TOKİ'nin elinde boş konutlar var. Biz nasıl Ahıska Türklerine Erzincan'da konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, biz bunlara da belirli bir iskân ve istihdam politikası uygulamak suretiyle aynı şeyi yapabiliriz. Mesela çoğu şu an kaçak çalıştırılıyor. Biz diyoruz ki bunlara bir çözüm üretilmeli. Bu insanların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, sağlık elemanları, öğretmenleri var, bütün bunlardan ülkemiz istifade edebilir; bunlara vatandaşlık verilebilir.
BAHOZ ERDAL ÖLDÜRÜLDÜ İDDİASI
Bize ulaşan bilgiler de bu yönde. Suriye tarafında, 14 kişilik bir ekiple birlikteyken öldürüldüğü biçiminde bilgiler söz konusu. Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor. Sözcü
NATO Liderler Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Vatandaşlık hakkı verilmesi tartışılan Suriyelilerin TOKİ'nin elindeki boş konutlara yerleştirilebileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı 3.5 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilmesi önerisini tekrarlayarak öneriyi eleştiren muhalefete tepki gösterdi. Erdoğan, Suriyelilerin, yıllarca kamplara mahkûm edilemeyeceğini belirterek halka ucuz konut sağlamak için kurulan kurulan TOKİ’nin elinde bulunan boş konutların Suriyelilere verilebileceğini açıklayarak yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Varşova dönüşü uçakta yaptığı açıklama…
Şu anda vatanlarından hicret ederek, ensar olarak bizi görmüş bize sığınmışlar. Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceğiz? Bakıyorsunuz bir bodrumda 10-15 kişi tıkış tıkış kalıyor. Böyle olacağına, ilgili bakanlıklarımız, istihbarat teşkilatımız bir çalışma yapsınlar. Kamplar, evler, buralardaki insanlar bir gözden geçirilsin ve bu gelmiş olan Suriyelileri ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim. Hatta gerekirse, TOKİ'nin elinde boş konutlar var. Biz nasıl Ahıska Türklerine Erzincan'da konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, biz bunlara da belirli bir iskân ve istihdam politikası uygulamak suretiyle aynı şeyi yapabiliriz. Mesela çoğu şu an kaçak çalıştırılıyor. Biz diyoruz ki bunlara bir çözüm üretilmeli. Bu insanların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, sağlık elemanları, öğretmenleri var, bütün bunlardan ülkemiz istifade edebilir; bunlara vatandaşlık verilebilir.
BAHOZ ERDAL ÖLDÜRÜLDÜ İDDİASI
Bize ulaşan bilgiler de bu yönde. Suriye tarafında, 14 kişilik bir ekiple birlikteyken öldürüldüğü biçiminde bilgiler söz konusu. Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor. Sözcü
Site aidatları kira ile yarışıyor
Büyük projelerden konut almak isteyenler yapacağı ödemeden çok ‘site aidatı’nı düşünür hale geldi. Güvenlik, havuz bakımı, temizlik, çevre düzenlemesi gibi gider kalemleri bulunan kimi lüks sitelerdeki aidat tutarları 1,500 TL ila 2.500 TL arasında değişiyor.
İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde inşa edilen site tarzı, sosyal alanları olan konut projelerinde aidat tutarları tartışma yaratmaya devam ediyor. Aidat miktarına en çok etki eden faktörlerin başında ortak alan masrafları geliyor. Site içerisindeki soysal tesislerde kullanılan elektrik, havuz bakımı, peyzaj gibi masraflar projenin büyüklüğüne ya da özelliğine göre aidat ücretlerini artırabiliyor. Kimi projelerde ise aidat oranları satın alınan evin kredi tutarlarına denk gelebiliyor.
Yüksek aidatlar ile birlikte müteahhitlerin uzun yıllar site yönetiminde kalmaları da bir başka tartışma konusu. Yüksek aidatlar ve müteahhitlerin site yönetimde uzun yıllar kalması konusunda “İlgili kanuna göre yapı kullanma belgesi tapu dairesinden alındıktan sonra müteahhit firmalar 1 yıl site yönetimi yapabilir” diyen Evra Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Tapu daireleri, yönetim planı tapuya verilirken 1 yılın üzerine ek bir süre yazılmaması için dikkatli olmalı. Sitede yerleşim başladıktan sonra dolaylı ya da doğrudan müteahhit firmalar yönetimi elinde tutarsa daire sahipleri kendi evlerinde kiracı gibi oturmalarına sebep olacak yüksek aidatlarla karşılaşabilir. Vatandaşlarımızda hakkını aramalı ve site yönetimlerine karşı duyarlı olmalı.''
“BANKALARDAN KAZANILAN PUANLAR AİDATI DÜŞÜREBİLİYOR”
Aidat bedelleri tartışmasına da değinen Topaloğlu, “İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde inşa edilen site tarzı, sosyal alanları olan konut projelerinde aidat miktarına en çok etki eden faktörlerin başında ortak alan masrafları geliyor. Masraflar projenin büyüklüğüne ya da özelliğine göre aidat ücretlerini artırabiliyor. Bu nedenle şirketler ya site içindeki kurdukları güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, yağmur suyunu peyzaj sulamasında kullanma gibi alternatif enerji yatırımlarıyla ya da yıllık toptan elektrik satın alarak bu masrafları asgari düzeye çekmeli. Tüm bunlara ek olarak bazı şirketler satışları desteklemek için bir yıl aidat almama garantisi sunuyor. Bazıları ise bankalar ve alışveriş markalarıyla yaptıkları anlaşmalarla harcamalardan kazanılan puanları aidattan düşüren inovatif fikirler geliştiriyor'' dedi. Sözcü
İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde inşa edilen site tarzı, sosyal alanları olan konut projelerinde aidat tutarları tartışma yaratmaya devam ediyor. Aidat miktarına en çok etki eden faktörlerin başında ortak alan masrafları geliyor. Site içerisindeki soysal tesislerde kullanılan elektrik, havuz bakımı, peyzaj gibi masraflar projenin büyüklüğüne ya da özelliğine göre aidat ücretlerini artırabiliyor. Kimi projelerde ise aidat oranları satın alınan evin kredi tutarlarına denk gelebiliyor.
Yüksek aidatlar ile birlikte müteahhitlerin uzun yıllar site yönetiminde kalmaları da bir başka tartışma konusu. Yüksek aidatlar ve müteahhitlerin site yönetimde uzun yıllar kalması konusunda “İlgili kanuna göre yapı kullanma belgesi tapu dairesinden alındıktan sonra müteahhit firmalar 1 yıl site yönetimi yapabilir” diyen Evra Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Tapu daireleri, yönetim planı tapuya verilirken 1 yılın üzerine ek bir süre yazılmaması için dikkatli olmalı. Sitede yerleşim başladıktan sonra dolaylı ya da doğrudan müteahhit firmalar yönetimi elinde tutarsa daire sahipleri kendi evlerinde kiracı gibi oturmalarına sebep olacak yüksek aidatlarla karşılaşabilir. Vatandaşlarımızda hakkını aramalı ve site yönetimlerine karşı duyarlı olmalı.''
“BANKALARDAN KAZANILAN PUANLAR AİDATI DÜŞÜREBİLİYOR”
Aidat bedelleri tartışmasına da değinen Topaloğlu, “İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde inşa edilen site tarzı, sosyal alanları olan konut projelerinde aidat miktarına en çok etki eden faktörlerin başında ortak alan masrafları geliyor. Masraflar projenin büyüklüğüne ya da özelliğine göre aidat ücretlerini artırabiliyor. Bu nedenle şirketler ya site içindeki kurdukları güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, yağmur suyunu peyzaj sulamasında kullanma gibi alternatif enerji yatırımlarıyla ya da yıllık toptan elektrik satın alarak bu masrafları asgari düzeye çekmeli. Tüm bunlara ek olarak bazı şirketler satışları desteklemek için bir yıl aidat almama garantisi sunuyor. Bazıları ise bankalar ve alışveriş markalarıyla yaptıkları anlaşmalarla harcamalardan kazanılan puanları aidattan düşüren inovatif fikirler geliştiriyor'' dedi. Sözcü
12 Temmuz 2016 Salı
Bodrum’da metrekare fiyatı 40 bin lirayı gördü
EVA Gayrimenkul Değerleme İzmir Bölge Müdürü Filiz Akkaya, Bodrum’da metrekare fiyatlarında yaşanan değişim, projelerin kimlere satıldığı ve gayrimenkul hareketliliğin gidişatı hakkında değerlendirmede bulundu.
Yatırımcıların ilgisi neden artıyor?
Bodrum'un Türkiye'nin birçok metropolünden daha fazla ekonomi yaratan bir ilçe olduğuna değinen Filiz Akkaya, sadece yaz sezonunda değil son yıllarda kışın da bölgenin nüfusunun artış gösterdiğini vurguladı. İklimi, coğrafyası, tarihi değerleri ve doğal güzellikleriyle Bodrum'un birçok özelliği bir arada barındıran çok özel bir yarımadada yer aldığını belirten Akkaya, lokasyon olarak gerek havalimanı gerek uluslararası yolcu gemileriyle kolay erişilebilir bir mevkide yer almasının en önemli avantajlar olduğunu ifade ediyor.
Eskiden kısa olan yaz dönemi turizminin Batı Avrupalı turistlerin ilgisi nedeniyle uzadığını söyleyen Akkaya, özellikle okula gitmeyen çocuğu olan veya emeklilerin de sezonun sakin aylarında Bodrum'u daha çok tercih ettiklerini, bu nedenle beldenin Antalya'ya alternatif olma yolunda geliştiğini belirtti. Akkaya, gelişmelere paralel olarak bölgenin her geçen gün daha da ilgi odağı haline geldiğini ve buna bağlı olarak yatırımların arttığını kaydediyor.
Hangi bölgeler ön plana çıkıyor?
Bodrum'da villa projelerinin son yıllarda hızlı bir yükseliş grafiği sergilediğini ifade eden Akkaya, orta ve üst gelir gruplarının tercih ettiği bölgede villa projelerinin yerel müteahhitlerin yanı sıra büyük inşaat firmaları tarafından da geliştirildiğini söyledi. Eva Gayrimenkul Değerleme'nin Bodrum'da villa projeleriyle ilgili olarak gerçekleştirdiği araştırmasında, üst gelir grubuna hitap eden mevcut ve inşaat aşamasındaki projelerin satış fiyatlarına ilişkin verileri belirlediklerini söyleyen Akkaya, söz konusu fiyat segmentindeki villaların daha çok Yalıkavak, Türkbükü ve Gündoğan bölgelerinde yoğunlaştığını dile getirdi. Akkaya'nın verdiği bilgiye göre, Yalıkavak, Türkbükü mahallelerinde metrekare birim fiyatları 6 bin ile 27 bin lira aralığında, inşası devam eden projelerde KDV hariç birim satış fiyatlarını metrekare bazında 8 bin ile – 40 bin lira arasında değişiyor. Turgutreis bölgesinde ise birim fiyatların daha düşük olduğuna işaret eden Akkaya, metrekare fiyatı 2 bin 500 – 4 bin lira aralığında değişen küçük alanlı dairelerin alıcı bulduğu belirtiliyor.
Bodrum'u bekleyen risk
Yapılan yatırımlar ve nüfusu çeken cazibe unsurlarına rağmen Bodrum'un altyapısının nüfusunun gelişimine paralel ilerleyemediğini kaydeden Akkaya, imar düzenlemesinin de gelişim hızına yetişemediğini söyledi. Şehrin doğal coğrafyasını ve çekiciliğini bozmadan büyümeye ve yenilenmeye ihtiyacı olduğunu belirten Akkaya, öte yandan yoğunluğun yarımada genelinde çok artmasının bölgenin doğal güzelliği ve çekiciliğinin azalmasına neden olması riskini de beraberinde getirdiğini ifade etti. sözcü
Yatırımcıların ilgisi neden artıyor?
Bodrum'un Türkiye'nin birçok metropolünden daha fazla ekonomi yaratan bir ilçe olduğuna değinen Filiz Akkaya, sadece yaz sezonunda değil son yıllarda kışın da bölgenin nüfusunun artış gösterdiğini vurguladı. İklimi, coğrafyası, tarihi değerleri ve doğal güzellikleriyle Bodrum'un birçok özelliği bir arada barındıran çok özel bir yarımadada yer aldığını belirten Akkaya, lokasyon olarak gerek havalimanı gerek uluslararası yolcu gemileriyle kolay erişilebilir bir mevkide yer almasının en önemli avantajlar olduğunu ifade ediyor.
Eskiden kısa olan yaz dönemi turizminin Batı Avrupalı turistlerin ilgisi nedeniyle uzadığını söyleyen Akkaya, özellikle okula gitmeyen çocuğu olan veya emeklilerin de sezonun sakin aylarında Bodrum'u daha çok tercih ettiklerini, bu nedenle beldenin Antalya'ya alternatif olma yolunda geliştiğini belirtti. Akkaya, gelişmelere paralel olarak bölgenin her geçen gün daha da ilgi odağı haline geldiğini ve buna bağlı olarak yatırımların arttığını kaydediyor.
Hangi bölgeler ön plana çıkıyor?
Bodrum'da villa projelerinin son yıllarda hızlı bir yükseliş grafiği sergilediğini ifade eden Akkaya, orta ve üst gelir gruplarının tercih ettiği bölgede villa projelerinin yerel müteahhitlerin yanı sıra büyük inşaat firmaları tarafından da geliştirildiğini söyledi. Eva Gayrimenkul Değerleme'nin Bodrum'da villa projeleriyle ilgili olarak gerçekleştirdiği araştırmasında, üst gelir grubuna hitap eden mevcut ve inşaat aşamasındaki projelerin satış fiyatlarına ilişkin verileri belirlediklerini söyleyen Akkaya, söz konusu fiyat segmentindeki villaların daha çok Yalıkavak, Türkbükü ve Gündoğan bölgelerinde yoğunlaştığını dile getirdi. Akkaya'nın verdiği bilgiye göre, Yalıkavak, Türkbükü mahallelerinde metrekare birim fiyatları 6 bin ile 27 bin lira aralığında, inşası devam eden projelerde KDV hariç birim satış fiyatlarını metrekare bazında 8 bin ile – 40 bin lira arasında değişiyor. Turgutreis bölgesinde ise birim fiyatların daha düşük olduğuna işaret eden Akkaya, metrekare fiyatı 2 bin 500 – 4 bin lira aralığında değişen küçük alanlı dairelerin alıcı bulduğu belirtiliyor.
Bodrum'u bekleyen risk
Yapılan yatırımlar ve nüfusu çeken cazibe unsurlarına rağmen Bodrum'un altyapısının nüfusunun gelişimine paralel ilerleyemediğini kaydeden Akkaya, imar düzenlemesinin de gelişim hızına yetişemediğini söyledi. Şehrin doğal coğrafyasını ve çekiciliğini bozmadan büyümeye ve yenilenmeye ihtiyacı olduğunu belirten Akkaya, öte yandan yoğunluğun yarımada genelinde çok artmasının bölgenin doğal güzelliği ve çekiciliğinin azalmasına neden olması riskini de beraberinde getirdiğini ifade etti. sözcü
Etiketler:
emlak,
gayrımenkul,
haber,
konut,
yazlık ev
4 Temmuz 2016 Pazartesi
‘Zeytin dalı’ konut sektörüne de değecek
Rusya ve Türkiye arasında yaşanan olumsuzluklardan sonra esen barış rüzgarı iki ülke arasında ticareti de olumlu yönde etkileyecek.
Türkiye ve Rusya'nın 24 Kasım'da yaşan uçak krizinden sonra iki ülke arasındaki ticaret de askıya alınmıştı. Geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında esen barış rüzgarları, piyasalara hemen olumlu yansımaya başladı. Turizm sektörü başta olmak üzere, gıda, tekstil gibi sektörler oldukça ümitli. Gayrimenkul sektörünün de bu esen rüzgardan en çok etkilenen sektörlerden biri olması bekleniyor.
Rusya'nın, Türkiye’nin önemli bir komşusu olduğunu söyleyen Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, iki ülke arasında yaşanan olumlu gelişmelerin gayrimenkul sektörünü pozitif anlamda etkileyeceğini söyledi. Hamit Demir; “Bugün baktığımızda yabancı ülkeler arasında Türkiye'yi en çok Irak başta olmak üzere Kuveyt, İran, Afganistan ve Türk Cumhuriyeti ülkelerinin tercih ettiğini görüyoruz. Ancak Türkiye'nin kuzey komşusu ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olarak kabul edilen Rusya'yı yok sayıyoruz. Hükümetin Rusya'ya uzattığı ‘zeytin dalı'nın başta turizm sektörü olmak üzere gayrimenkul sektörünü de olumlu yönde etkileyeceğini düşüyorum. Sektör oyuncuları olarak bizler nasıl İran, Irak, Kuveyt'te pazarlama stratejileri ve faaliyetleri yapıyorsak, Rusya için de hükumetin adımını destekleyici aksiyonlar yapmamız gerekiyor. Rusya'da düzenlenen fuar ve etkinlikleri takip etmeliyiz. Özetle Rusya'da Türkiye'nin tanıtımını yapmalıyız. Uzatılan bu ‘zeytin dalı' konut sektörüne de değecektir. İlerleyen günlerde iki ülke arasındaki ilişkiler daha da yerine oturacaktır” dedi.
Rusya konut alımında 4'üncü sırada
Mayıs 2012'de yürürlüğe konan Mütekabiliyet Yasası ile birlikte yabancı yatırımcıların Türkiye'den mülk sahibi olmalarının önü açılmıştı. 2013 – 2016 tarihleri arasında TÜİK verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 62 bin adet konut yabancı yatırımcılara satıldı. Bu rakamın büyük bir kısmını Arap yarımadası ve çevresindeki ülkeler oluşturuyor. Yine TÜİK verileri doğrultusunda 2016 yılında sadece yabancılara satılan 7 bin 926 konutun, bin 400 adedini Iraklı yatırımcılar aldı. Listenin ikinci sırasında Kuveyt ve üçüncü sırasında ise Suudi Arabistan yer alıyor. Dünyanın en fazla alım gücüne sahip ülkelerinden biri olarak kabul edilen Rusya ise bu listenin dördüncü sırasında yer alıyor.
İstanbul'dan sonra Antalya revaçta
Türkiye'nin her coğrafyasının yabancı yatırımcılar tarafından tercih edildiğini kaydeden Hamit Demir, yabancı yatırımcıların sadece İstanbul değil, Türkiye'nin birçok semtine yatırım yaptıklarına dikkat çekiyor. Demir, “Her ülke Türkiye'den farklı bir lokasyon tercih ediyor. Örneğin Yalova'dan Tekirdağ'a kadar uzanan, İstanbul'u da içine alan aksı ağırlıklı olarak Arap yatırımcıların tercih ettiğini söyleyebiliriz. Birleşik Arap Emirlikleri temsilcisi Dubaili yatırımcılar ise , Karadeniz Bölgesi'yle ilgileniyorlar. Kuzey komşumuz Rusya ise, Antalya ve Mersin gibi Akdeniz iklimine hakim sıcak kentleri seviyorlar. Verilere göre, yabancı yatırımcılar İstanbul'dan sonra en çok Antalya'dan konut alımı yapıyorlar. Demir İnşaat olarak bizler de markalı konut konseptimizi Antalya'da devam ettirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda bölgede proje geliştirmek için gerekli çalışmaları sürdürüyoruz. Antalya'da ilgilendiğimiz birkaç arsa var. Antalya'ya İstanbul standartlarında bir proje yapmak istiyoruz” dedi.
İnşaat sektörünün önde gelen markası Demir İnşaat, Türkiye'de İstanbul'un çeşitli semtlerinde nitelikli konut projeleriyle öne çıktı. Türkiye'deki tecrübesini yurtdışına taşıyan şirket, Ukrayna'da Türk Şehri adıyla, konut, otel ve AVM'den oluşan bir proje geliştirdi. Ukrayna Vinnitsya'da yaklaşık 600 daire ve bir otelden oluşan, altında ticari alanlar bulunan projeye geçtiğimiz yılın ekim ayında start veren şirket, yıllar önce Kiev'de satın aldığı 530 dönümlük büyük arazisinde, AVM, konut, villa ve otelden oluşan yeni bir proje planlıyor. Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, “2007-2008 yılında Ukrayna'da proje geliştirmek üzere arazi almıştık. 2008 kriziyle beraber durağana geçtik. Fiyatların dip yapmasıyla orada arazi alımını sürdürdük. 2015'te Ukrayna-Rusya arasındaki Kırım krizinin durulmasıyla yatırımımıza başladık” dedi. Vinnitsya'daki otel ve konut projesine ilk etapta 25 milyon dolar yatırım planlanıyor. 2015 yılının ekim ayında inşaatına başlanan projenin 200 daireden oluşan ilk etabının 18 ay gibi bir sürede teslim edilmesi, 2.Etap ve 3.Etap'ların da benzer periyodlarla teslim edilmesi hedefleniyor. Kiev projesinde ise, imar çalışmalarına geçilmiş durumda.
İkinci Adım Almanya
Yurt dışında Ukrayna'dan başka ülkelerde de proje geliştiren şirket Almanya'ya da açılmayı planlıyor. Geçtiğimiz haziran ayından itibaren Almanya Berlin'de bir çalışma yaptıklarını belirten Demir, “Berlin'de devletten yani bakanlıktan talep ettiğimiz üç yerimiz vardı, bunlardan ikisi onaylandı. Süreç gayet olumlu bir şekilde ilerliyor. Önümüzdeki günlerde Almanya'ya giderek çalışmaları başlatacağız. Demir İnşaat olarak Berlin'de konut ve AVM'den oluşan güzel bir proje düşünüyoruz” dedi.
Türkiye ve Rusya'nın 24 Kasım'da yaşan uçak krizinden sonra iki ülke arasındaki ticaret de askıya alınmıştı. Geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında esen barış rüzgarları, piyasalara hemen olumlu yansımaya başladı. Turizm sektörü başta olmak üzere, gıda, tekstil gibi sektörler oldukça ümitli. Gayrimenkul sektörünün de bu esen rüzgardan en çok etkilenen sektörlerden biri olması bekleniyor.
Rusya'nın, Türkiye’nin önemli bir komşusu olduğunu söyleyen Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, iki ülke arasında yaşanan olumlu gelişmelerin gayrimenkul sektörünü pozitif anlamda etkileyeceğini söyledi. Hamit Demir; “Bugün baktığımızda yabancı ülkeler arasında Türkiye'yi en çok Irak başta olmak üzere Kuveyt, İran, Afganistan ve Türk Cumhuriyeti ülkelerinin tercih ettiğini görüyoruz. Ancak Türkiye'nin kuzey komşusu ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olarak kabul edilen Rusya'yı yok sayıyoruz. Hükümetin Rusya'ya uzattığı ‘zeytin dalı'nın başta turizm sektörü olmak üzere gayrimenkul sektörünü de olumlu yönde etkileyeceğini düşüyorum. Sektör oyuncuları olarak bizler nasıl İran, Irak, Kuveyt'te pazarlama stratejileri ve faaliyetleri yapıyorsak, Rusya için de hükumetin adımını destekleyici aksiyonlar yapmamız gerekiyor. Rusya'da düzenlenen fuar ve etkinlikleri takip etmeliyiz. Özetle Rusya'da Türkiye'nin tanıtımını yapmalıyız. Uzatılan bu ‘zeytin dalı' konut sektörüne de değecektir. İlerleyen günlerde iki ülke arasındaki ilişkiler daha da yerine oturacaktır” dedi.
Rusya konut alımında 4'üncü sırada
Mayıs 2012'de yürürlüğe konan Mütekabiliyet Yasası ile birlikte yabancı yatırımcıların Türkiye'den mülk sahibi olmalarının önü açılmıştı. 2013 – 2016 tarihleri arasında TÜİK verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 62 bin adet konut yabancı yatırımcılara satıldı. Bu rakamın büyük bir kısmını Arap yarımadası ve çevresindeki ülkeler oluşturuyor. Yine TÜİK verileri doğrultusunda 2016 yılında sadece yabancılara satılan 7 bin 926 konutun, bin 400 adedini Iraklı yatırımcılar aldı. Listenin ikinci sırasında Kuveyt ve üçüncü sırasında ise Suudi Arabistan yer alıyor. Dünyanın en fazla alım gücüne sahip ülkelerinden biri olarak kabul edilen Rusya ise bu listenin dördüncü sırasında yer alıyor.
İstanbul'dan sonra Antalya revaçta
Türkiye'nin her coğrafyasının yabancı yatırımcılar tarafından tercih edildiğini kaydeden Hamit Demir, yabancı yatırımcıların sadece İstanbul değil, Türkiye'nin birçok semtine yatırım yaptıklarına dikkat çekiyor. Demir, “Her ülke Türkiye'den farklı bir lokasyon tercih ediyor. Örneğin Yalova'dan Tekirdağ'a kadar uzanan, İstanbul'u da içine alan aksı ağırlıklı olarak Arap yatırımcıların tercih ettiğini söyleyebiliriz. Birleşik Arap Emirlikleri temsilcisi Dubaili yatırımcılar ise , Karadeniz Bölgesi'yle ilgileniyorlar. Kuzey komşumuz Rusya ise, Antalya ve Mersin gibi Akdeniz iklimine hakim sıcak kentleri seviyorlar. Verilere göre, yabancı yatırımcılar İstanbul'dan sonra en çok Antalya'dan konut alımı yapıyorlar. Demir İnşaat olarak bizler de markalı konut konseptimizi Antalya'da devam ettirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda bölgede proje geliştirmek için gerekli çalışmaları sürdürüyoruz. Antalya'da ilgilendiğimiz birkaç arsa var. Antalya'ya İstanbul standartlarında bir proje yapmak istiyoruz” dedi.
İnşaat sektörünün önde gelen markası Demir İnşaat, Türkiye'de İstanbul'un çeşitli semtlerinde nitelikli konut projeleriyle öne çıktı. Türkiye'deki tecrübesini yurtdışına taşıyan şirket, Ukrayna'da Türk Şehri adıyla, konut, otel ve AVM'den oluşan bir proje geliştirdi. Ukrayna Vinnitsya'da yaklaşık 600 daire ve bir otelden oluşan, altında ticari alanlar bulunan projeye geçtiğimiz yılın ekim ayında start veren şirket, yıllar önce Kiev'de satın aldığı 530 dönümlük büyük arazisinde, AVM, konut, villa ve otelden oluşan yeni bir proje planlıyor. Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, “2007-2008 yılında Ukrayna'da proje geliştirmek üzere arazi almıştık. 2008 kriziyle beraber durağana geçtik. Fiyatların dip yapmasıyla orada arazi alımını sürdürdük. 2015'te Ukrayna-Rusya arasındaki Kırım krizinin durulmasıyla yatırımımıza başladık” dedi. Vinnitsya'daki otel ve konut projesine ilk etapta 25 milyon dolar yatırım planlanıyor. 2015 yılının ekim ayında inşaatına başlanan projenin 200 daireden oluşan ilk etabının 18 ay gibi bir sürede teslim edilmesi, 2.Etap ve 3.Etap'ların da benzer periyodlarla teslim edilmesi hedefleniyor. Kiev projesinde ise, imar çalışmalarına geçilmiş durumda.
İkinci Adım Almanya
Yurt dışında Ukrayna'dan başka ülkelerde de proje geliştiren şirket Almanya'ya da açılmayı planlıyor. Geçtiğimiz haziran ayından itibaren Almanya Berlin'de bir çalışma yaptıklarını belirten Demir, “Berlin'de devletten yani bakanlıktan talep ettiğimiz üç yerimiz vardı, bunlardan ikisi onaylandı. Süreç gayet olumlu bir şekilde ilerliyor. Önümüzdeki günlerde Almanya'ya giderek çalışmaları başlatacağız. Demir İnşaat olarak Berlin'de konut ve AVM'den oluşan güzel bir proje düşünüyoruz” dedi.
Pana Yapı, ‘Cennet Bahçesi’ni 2017’de teslim edecek
Pana Yapı, Çeşme’nin en büyük projesi olarak hayata geçirdiği ‘Jardin Eden’de gelecek yaz yaşam başlıyor.
‘Dünyada gidilmesi gereken 52 yer' listesine girerek adından söz ettiren Çeşme'de, cennetin kapıları
Pana Yapı tarafından aralanıyor. Çeşme'nin en güzel koylarından birinde, eşi benzeri olmayan bir proje olarak hayata geçirilen ‘Jardin Eden'de cennet gibi bir yaşam için geri sayım başladı. İnşaatı hızla ilerleyen ‘Jardin Eden’in, 44 villa ve 3 konaktan oluşan ilk etabının tesliminin 2017 yılı haziran ayında yapılması planlanıyor.
Sakinlerine şehrin bunaltıcı kalabalığından uzakta, günlük koşturmaların ve trafik karmaşasının çok gerilerde kaldığı cennet gibi bir yaşam sunan ‘Jardin Eden’; yeşil ve mavinin buluştuğu, sıcak iklimlerin çiçek kokuları arasında huzurlu bir yaşam vadediyor.
‘Jardin Eden’; deniz manzarasına hakim konumu, meydanları, kemerleri, otoparkları, müştemilatları ve geniş bahçeler içine konumlanmış her biri kendine has tasarlanmış villaları ile Çeşme’nin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Güney Fransa ve Ege mimarisinin birleşimiyle tasarlanan ve bir benzeri olmayan ‘Jardin Eden’, toplam 124 bin metrekare alanla Çeşme'nin en büyük projesi olma özelliği taşıyor.
Farklı tipte 118 villa ve toplam 6 ayrı konakta 60 rezidanstan oluşan ‘Jardin Eden'; her villanın ve her sokağın denize baktığı, sosyal olanakları arasında özel havuzlar, çocuk havuzları, fitness, sauna ve hamamın da bulunduğu çok özellikli bir proje olarak hızla ilerliyor.
Yerden ısıtma ve su arıtma sisteminin yanı sıra 24 saat özel güvenlik ve housekeeping hizmetlerinin de verildiği ‘Çeşme Jardin Eden'; akıllı ev teknolojisiyle sadece yaz aylarında değil, yılın 12 ayında da lüks ve konforlu yaşamın kapılarını aralıyor.
Geçtiğimiz ay lansmanı gerçekleştirilen proje, özellikle işadamları, üst düzey yöneticiler, sporcu ve sanatçılar tarafından yoğun ilgi görüyor.
150 milyon TL’lik yatırım
Pana Yapı’nın müşteri memnuniyeti odaklı bir şirket olduğunu ve stratejisini de bu doğrultuda belirlediğini anlatan Pana Yapı İnşaat Grup Başkanı Mahir Şaşmaz, insan odaklı projeler ürettiklerine dikkat çekti. Şaşmaz “Pana markasına inanarak daire satın alan müşterilerin kendilerini güvende hissetmeleri, onların memnuniyeti bizim için öncelikli konuların başında geliyor. O nedenle bu projeyi eşi benzeri olmayan cennetten bir köşe, bir yaşam bahçesi olarak tasarladık” dedi.
‘Jardin Eden’deki ayrıcalıklı yaşama dahil olmak isteyenler için fiyatlar ise 1 milyon 652 bin TL'den başlıyor. Ilıca Plajı ile Alaçatı merkeze de 6 kilometre mesafede bulunan ‘Jardin Eden’; 150 milyon TL yatırımla hayata geçiyor.
Öte yandan; Alaçatı'ya yapılması planlanan havalimanı projesinin de bölgenin ve projenin değerini daha yukarılara taşıması bekleniyor.
‘Dünyada gidilmesi gereken 52 yer' listesine girerek adından söz ettiren Çeşme'de, cennetin kapıları
Pana Yapı tarafından aralanıyor. Çeşme'nin en güzel koylarından birinde, eşi benzeri olmayan bir proje olarak hayata geçirilen ‘Jardin Eden'de cennet gibi bir yaşam için geri sayım başladı. İnşaatı hızla ilerleyen ‘Jardin Eden’in, 44 villa ve 3 konaktan oluşan ilk etabının tesliminin 2017 yılı haziran ayında yapılması planlanıyor.
Sakinlerine şehrin bunaltıcı kalabalığından uzakta, günlük koşturmaların ve trafik karmaşasının çok gerilerde kaldığı cennet gibi bir yaşam sunan ‘Jardin Eden’; yeşil ve mavinin buluştuğu, sıcak iklimlerin çiçek kokuları arasında huzurlu bir yaşam vadediyor.
‘Jardin Eden’; deniz manzarasına hakim konumu, meydanları, kemerleri, otoparkları, müştemilatları ve geniş bahçeler içine konumlanmış her biri kendine has tasarlanmış villaları ile Çeşme’nin vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Güney Fransa ve Ege mimarisinin birleşimiyle tasarlanan ve bir benzeri olmayan ‘Jardin Eden’, toplam 124 bin metrekare alanla Çeşme'nin en büyük projesi olma özelliği taşıyor.
Farklı tipte 118 villa ve toplam 6 ayrı konakta 60 rezidanstan oluşan ‘Jardin Eden'; her villanın ve her sokağın denize baktığı, sosyal olanakları arasında özel havuzlar, çocuk havuzları, fitness, sauna ve hamamın da bulunduğu çok özellikli bir proje olarak hızla ilerliyor.
Yerden ısıtma ve su arıtma sisteminin yanı sıra 24 saat özel güvenlik ve housekeeping hizmetlerinin de verildiği ‘Çeşme Jardin Eden'; akıllı ev teknolojisiyle sadece yaz aylarında değil, yılın 12 ayında da lüks ve konforlu yaşamın kapılarını aralıyor.
Geçtiğimiz ay lansmanı gerçekleştirilen proje, özellikle işadamları, üst düzey yöneticiler, sporcu ve sanatçılar tarafından yoğun ilgi görüyor.
150 milyon TL’lik yatırım
Pana Yapı’nın müşteri memnuniyeti odaklı bir şirket olduğunu ve stratejisini de bu doğrultuda belirlediğini anlatan Pana Yapı İnşaat Grup Başkanı Mahir Şaşmaz, insan odaklı projeler ürettiklerine dikkat çekti. Şaşmaz “Pana markasına inanarak daire satın alan müşterilerin kendilerini güvende hissetmeleri, onların memnuniyeti bizim için öncelikli konuların başında geliyor. O nedenle bu projeyi eşi benzeri olmayan cennetten bir köşe, bir yaşam bahçesi olarak tasarladık” dedi.
‘Jardin Eden’deki ayrıcalıklı yaşama dahil olmak isteyenler için fiyatlar ise 1 milyon 652 bin TL'den başlıyor. Ilıca Plajı ile Alaçatı merkeze de 6 kilometre mesafede bulunan ‘Jardin Eden’; 150 milyon TL yatırımla hayata geçiyor.
Öte yandan; Alaçatı'ya yapılması planlanan havalimanı projesinin de bölgenin ve projenin değerini daha yukarılara taşıması bekleniyor.
Kentsel dönüşümde emlak vergisi indirimli ödenebiliyor
Büyükşehirlerin yüzünü değiştiren kentsel dönüşümde en çok gündeme gelen konulardan biri de vergi düzenlemeleri. KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Hakan Orhan, kentsel dönüşüm kapsamında olan gayrimenkullerin emlak vergilerinin indirimli ödenebileceğini hatırlattı.
Emlak vergisinin çok kişiyi ilgilendirmesine rağmen uygulamaların pek bilinmediğini vurgulayan KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Hakan Orhan, Emlak Vergisi Kanunu içinde yer alan ‘tasarruf kısıtı’nı anlattı. Emlak Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki “Kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina arsa ve arazinin vergisi, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunur” hükmüne değinen Orhan, şu bilgiyi verdi:
“Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik'in 2'nci maddesinde, umumi hizmetlere ayrılması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufunun kısıtlanmış sayılacağı belirtiliyor. Bu hallerde kısıtlı olarak vergilemenin, imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yılbaşından itibaren ilgili arsa veya binanın bulunduğu alanın imar programına alınıncaya kadar devam edeceği ifade ediliyor. Aynı madde hükmünde, arsanın imar planında kısıtlılığı gerektiren amaçlara tahsis edildiğinin bu yönetmeliğin bildirim mecburiyeti hükümlerine göre tespit edilmemiş olması halinde, arsa veya bina sahibi tarafından yazılı müracaatıyla alınacak kısıtlılık durumunu gösteren belgenin ibrazı halinde kısıtlılık durumunun uygulanacağı belirtiliyor.”
Hakan Orhan, Danıştay 9’uncu Dairesi'nin 2007/2143 sayılı Kararı ile imar planına alınan yerlerin tasarrufu kısıtlı yerlerden sayıldığını, imar planına alınmakla birlikte henüz imar programına alınmayan davacılara ait taşınmaz için planda olduğu döneme ilişkin ödenen emlak vergisinin iadesinin yapılması gerektiğine oybirliğiyle karar verildiğini hatırlattı.
Hakan Orhan, kentsel dönüşüm planındaki arsa ve gayrimenkul sahiplerinin bu düzenlemeden nasıl yararlanacağını şöyle anlattı:
“Kentsel dönüşüm aslında bir imar planı… Bu plan dâhilinde olan; ancak henüz imar izni verilmeyen gayrimenkuller için ilgili makamlara dilekçe ile başvurulması neticesinde kısıtlılığa ilişkin belge alınması ve bu belgenin bir dilekçe ile beraber belediyeye ibraz edilmesi durumunda mükellef, kentsel dönüşüm planına dâhil edilen yıldan itibaren kısıtlılık uygulamasından faydalanılabilecek, emlak vergisini 9/10 indirimli ödeyebilecek. Kimi durumlarda da geçmişe yönelik fazla ödenen emlak vergilerinin iadesi mümkün olabilecek.
Burada dikkat edilmesi gereken başka bir noktanın altını çizelim. Yukarıda bahsi geçen Emlak Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin 2’nci fıkrasının devam eden kısmı uyarınca tecil edilen 9/10 oranındaki verginin kısıtlılık kapsamındaki bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla devir ve temliki halinde, tahsilat zamanaşımına uğramamış vergilerin ödenmesi gerekir. Bu nedenle imar programı kesinleşinceye kadar gayrimenkulün elden çıkarılması gündemde ise indirim uygulamasından yararlanılmasının tekrar değerlendirilmesi faydalı olacaktır.”
Emlak vergisinin çok kişiyi ilgilendirmesine rağmen uygulamaların pek bilinmediğini vurgulayan KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Hakan Orhan, Emlak Vergisi Kanunu içinde yer alan ‘tasarruf kısıtı’nı anlattı. Emlak Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki “Kanunlar veya diğer kamu düzeni koyan mevzuatla tasarrufu kısıtlanan bina arsa ve arazinin vergisi, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunur” hükmüne değinen Orhan, şu bilgiyi verdi:
“Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik'in 2'nci maddesinde, umumi hizmetlere ayrılması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufunun kısıtlanmış sayılacağı belirtiliyor. Bu hallerde kısıtlı olarak vergilemenin, imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yılbaşından itibaren ilgili arsa veya binanın bulunduğu alanın imar programına alınıncaya kadar devam edeceği ifade ediliyor. Aynı madde hükmünde, arsanın imar planında kısıtlılığı gerektiren amaçlara tahsis edildiğinin bu yönetmeliğin bildirim mecburiyeti hükümlerine göre tespit edilmemiş olması halinde, arsa veya bina sahibi tarafından yazılı müracaatıyla alınacak kısıtlılık durumunu gösteren belgenin ibrazı halinde kısıtlılık durumunun uygulanacağı belirtiliyor.”
Hakan Orhan, Danıştay 9’uncu Dairesi'nin 2007/2143 sayılı Kararı ile imar planına alınan yerlerin tasarrufu kısıtlı yerlerden sayıldığını, imar planına alınmakla birlikte henüz imar programına alınmayan davacılara ait taşınmaz için planda olduğu döneme ilişkin ödenen emlak vergisinin iadesinin yapılması gerektiğine oybirliğiyle karar verildiğini hatırlattı.
Hakan Orhan, kentsel dönüşüm planındaki arsa ve gayrimenkul sahiplerinin bu düzenlemeden nasıl yararlanacağını şöyle anlattı:
“Kentsel dönüşüm aslında bir imar planı… Bu plan dâhilinde olan; ancak henüz imar izni verilmeyen gayrimenkuller için ilgili makamlara dilekçe ile başvurulması neticesinde kısıtlılığa ilişkin belge alınması ve bu belgenin bir dilekçe ile beraber belediyeye ibraz edilmesi durumunda mükellef, kentsel dönüşüm planına dâhil edilen yıldan itibaren kısıtlılık uygulamasından faydalanılabilecek, emlak vergisini 9/10 indirimli ödeyebilecek. Kimi durumlarda da geçmişe yönelik fazla ödenen emlak vergilerinin iadesi mümkün olabilecek.
Burada dikkat edilmesi gereken başka bir noktanın altını çizelim. Yukarıda bahsi geçen Emlak Vergisi Kanunu'nun 30'uncu maddesinin 2’nci fıkrasının devam eden kısmı uyarınca tecil edilen 9/10 oranındaki verginin kısıtlılık kapsamındaki bina, arsa veya arazinin satılması, istimlaki veya hibe yoluyla devir ve temliki halinde, tahsilat zamanaşımına uğramamış vergilerin ödenmesi gerekir. Bu nedenle imar programı kesinleşinceye kadar gayrimenkulün elden çıkarılması gündemde ise indirim uygulamasından yararlanılmasının tekrar değerlendirilmesi faydalı olacaktır.”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)