25 Mart 2015 Çarşamba
24 Mart 2015 Salı
31 Mart'a kadar uzatıldı
2014 yılı gelirleri için gelir vergisi beyannameleri 31 Mart akşamına kadar verilebilecek.
Evsahipleri 2014 yılında elde ettikleri kira gelirleri için beyannamelerini, 31 Mart Salı günü mesai bitimine kadar verebilecekler.
2014 yılında evini kiraya veren kişilerin bu yıl mart ayında gelirlerini Maliye’ye bildirmeleri gerekiyordu. Beyan dönemi 25 Mart günü bitecekti. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı, dün bir sirküler yayımlayarak süreyi uzattı. 2014 yılı gelirleri için gelir vergisi beyannameleri 31 Mart akşamına kadar verilebilecek. Evini kiraya vermiş ve 2014 yılında 3 bin 300 liranın üstünde kira geliri elde edilmişse 31 Mart tarihinde mesai bitene kadar beyannamelerini verecekler. Eğer kira geliri 3 bin 300 liranın altındaysa beyanname verilmesine gerek kalmayacak.
YÜZDE 25 İNDİRİM
Konut kirası elde edenler beyanda bulunurken götürü gider ya da gerçek gider yöntemini seçebilecekler. Götürü gider yöntemini seçenler 3 bin 300 lira istisna düşüldükten sonra yüzde 25 oranında indirim uygulayabilecekler. Gerçek gider yöntemini seçenler sahibi bulunduğu konutu kiraya verip, kendisi kirada oturuyorsa, 2014 yılı içinde ödediği kira tutarını gider olarak indirebilecek.
Evsahipleri 2014 yılında elde ettikleri kira gelirleri için beyannamelerini, 31 Mart Salı günü mesai bitimine kadar verebilecekler.
2014 yılında evini kiraya veren kişilerin bu yıl mart ayında gelirlerini Maliye’ye bildirmeleri gerekiyordu. Beyan dönemi 25 Mart günü bitecekti. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı, dün bir sirküler yayımlayarak süreyi uzattı. 2014 yılı gelirleri için gelir vergisi beyannameleri 31 Mart akşamına kadar verilebilecek. Evini kiraya vermiş ve 2014 yılında 3 bin 300 liranın üstünde kira geliri elde edilmişse 31 Mart tarihinde mesai bitene kadar beyannamelerini verecekler. Eğer kira geliri 3 bin 300 liranın altındaysa beyanname verilmesine gerek kalmayacak.
YÜZDE 25 İNDİRİM
Konut kirası elde edenler beyanda bulunurken götürü gider ya da gerçek gider yöntemini seçebilecekler. Götürü gider yöntemini seçenler 3 bin 300 lira istisna düşüldükten sonra yüzde 25 oranında indirim uygulayabilecekler. Gerçek gider yöntemini seçenler sahibi bulunduğu konutu kiraya verip, kendisi kirada oturuyorsa, 2014 yılı içinde ödediği kira tutarını gider olarak indirebilecek.
Vatandaş konutta ikinci ele yöneldi
Konut ihtiyacını daha ekonomik karşılamak isteyenler ikinci el piyasasına yöneliyor. Bu doğrultuda geçen ay ikinci el konut satışları, 2014'ün şubat ayına göre yüzde 22,1 artarak 54 bin 359'a yükseldi. İkinci el satışlarında aslan payı İstanbul'a ait.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları bu yılın şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15 artarak 95 bin 21 oldu.
Söz konusu satışların içerisinde en yüksek satış ikinci elde gerçekleşti. Bu ayda 54 bin 359 ikinci el konut satılırken, ikinci el satışların toplam konut satışları içerisindeki payı yüzde 57,2 seviyesinde gerçekleşti.
İkinci el satışlarda aslan payı İstanbul'un
Şubat ayında İstanbul 9 bin 988 ile ikinci el konut satışında zirvede yer aldı. Bu ildeki ikinci el satışların ülke genelindeki ikinci el satışlar içindeki payı yüzde 18,4 oldu.
İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı ise yüzde 56,5 olarak hesaplandı. Şubatta Ankara'da 7 bin 1 ikinci el konut satılırken, İzmir de ise bu sayının 3 bin 741 olduğu görüldü. En az ikinci el konut satışı ise 1 konut ile Hakkari'de görüldü.
Bu yılın ilk 2 ayında toplam 102 bin 555 ikinci el konut satılırken, bunların 48 bin 196'sı ocak ayında gerçekleşti. Geçen yılın ilk 2 ayındaki ikinci el konut satışlarının toplamı ise 92 bin seviyesindeydi.
"Kredi oranlarındaki iyileşme konut satışlarına yansıdı"
Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED) Başkanı Ali Taylan, ikinci el konut satışlarının, her bütçeye hitap edecek şekilde geniş bir yelpazeye sahip olması nedeniyle daha fazla olduğunu söyledi.
Taylan, yeni yapılan konsept projelerin satış fiyatlarının çok yüksek olduğuna dikkati çekerek, "İyi bir bölgede 280 bin lira ile 350 bin lira arasında ikinci el konut alınabiliniyor ancak yeni, nitelikli, site içinde yapılmış konutlar 500 bin liradan başlayıp 1 milyon liranın üzerine çıkabiliyor. Vatandaşlar dolayısıyla bütçeleri anlamında yeni yapılan projelere çok fazla yönelemiyor" diye konuştu.
Konut kredilerindeki düşüşe ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Taylan, "Döviz kurundaki yükselişe rağmen halen konut kredisi faizlerinde bir iyileşme söz konusu. Kredi oranlarındaki bu iyileşme konut satışlarına da olumlu etki yapıyor" ifadelerini kullandı.
Şubat ayında iller bazında ikinci el konut satışları:
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları bu yılın şubat ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 15 artarak 95 bin 21 oldu.
Söz konusu satışların içerisinde en yüksek satış ikinci elde gerçekleşti. Bu ayda 54 bin 359 ikinci el konut satılırken, ikinci el satışların toplam konut satışları içerisindeki payı yüzde 57,2 seviyesinde gerçekleşti.
İkinci el satışlarda aslan payı İstanbul'un
Şubat ayında İstanbul 9 bin 988 ile ikinci el konut satışında zirvede yer aldı. Bu ildeki ikinci el satışların ülke genelindeki ikinci el satışlar içindeki payı yüzde 18,4 oldu.
İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı ise yüzde 56,5 olarak hesaplandı. Şubatta Ankara'da 7 bin 1 ikinci el konut satılırken, İzmir de ise bu sayının 3 bin 741 olduğu görüldü. En az ikinci el konut satışı ise 1 konut ile Hakkari'de görüldü.
Bu yılın ilk 2 ayında toplam 102 bin 555 ikinci el konut satılırken, bunların 48 bin 196'sı ocak ayında gerçekleşti. Geçen yılın ilk 2 ayındaki ikinci el konut satışlarının toplamı ise 92 bin seviyesindeydi.
"Kredi oranlarındaki iyileşme konut satışlarına yansıdı"
Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED) Başkanı Ali Taylan, ikinci el konut satışlarının, her bütçeye hitap edecek şekilde geniş bir yelpazeye sahip olması nedeniyle daha fazla olduğunu söyledi.
Taylan, yeni yapılan konsept projelerin satış fiyatlarının çok yüksek olduğuna dikkati çekerek, "İyi bir bölgede 280 bin lira ile 350 bin lira arasında ikinci el konut alınabiliniyor ancak yeni, nitelikli, site içinde yapılmış konutlar 500 bin liradan başlayıp 1 milyon liranın üzerine çıkabiliyor. Vatandaşlar dolayısıyla bütçeleri anlamında yeni yapılan projelere çok fazla yönelemiyor" diye konuştu.
Konut kredilerindeki düşüşe ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Taylan, "Döviz kurundaki yükselişe rağmen halen konut kredisi faizlerinde bir iyileşme söz konusu. Kredi oranlarındaki bu iyileşme konut satışlarına da olumlu etki yapıyor" ifadelerini kullandı.
Şubat ayında iller bazında ikinci el konut satışları:
23 Mart 2015 Pazartesi
Yatırımcı küçük daire arıyor
Türkiye’de olabildiğince büyük ve geniş alanlar revaçtaydı ancak dengeler değişti
Yaşam şartlarının değişmesi ile birlikte konut alıcılarının beklentileri de değişiyor. Amerika ve Avrupa’da büyük ölçüde küçük konut tercih edilirken Türkiye’de olabildiğince büyük ve geniş alanlar revaçtaydı. Azel Gayrimenkul Mali ve Finans Danışmanı Nihat Aslantaş, “Türkiye’de artık küçük daireler tercih ediliyor” diye konuştu.
Toplumun yapısı ile birlikte tüketim alışkanlıklarının değiştiğini kaydeden Aslantaş, “Mütahitler de küçük konut üretmeye yöneliyor. Bireysel yaşama isteği, küçük aile yapısı, konforlu ama ekonomik yaşam arzusu gibi pek çok nedenle küçük konutlar talep ediliyor. Isı tasarrufu, temizlik kolaylığı gibi nedenler de küçük konutları cazip kılıyor. Zorlaşan yaşam koşulları bireyleri hayatı daha kolay ve pratik hale getirecek tedbirlere yöneltiyor. Minimum metrekareden maksimum fayda sağlanmak isteniyor ” dedi.
Azel Kule’nin ileri teknoloji ve konfor odaklı bir proje olduğunu belirten Aslantaş, Azel Kule’yi küçük konut ihtiyacını göz önünde bulundurarak tasarladıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Gördük ki küçük daireler daha fazla talep görüyor. İç alanlarda metrekareleri küçültürken, alışılanın çok dışında 90 metrekareyi bulan teras alanları oluşturduk. Bu konutlar çok beğenildi. Hem rahat, pratik, konforlu bir yaşam alanı hem de bahçe olarak bile kullanılabilir ölçüde büyük teraslar… Bu yeni trend konut üreticilerinin mimari anlayışını da tamamen değiştirecek.”
Yatırımcının da gözdesi
Rakamsal anlamda da daha erişilebilir olan küçük konutların yatırımcının da gözdesi olduğunu belirten Aslantaş, “Daha uygun fiyat, daha kolay kiraya verilebilir ve daha yüksek getirisi var. Ayrıca satma düşüncesi olduğunda satışı çok daha kolay gerçekleşiyor.” dedi.
Günlük yaşam kültürünün konut tercihine etkisine vurgu yapan Aslantaş, şu bilgileri verdi:
“Bütün olarak tüm ihtiyaçlara cevap verebilen bir proje sunuyorsanız evin metrekaresi zaten ikinci planda kalıyor. Bireyler yaşadığı alanda sadece asansörü kullanarak fitness, havuz, alışveriş gibi ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsa; balkonunda teras bahçesinde de uzun vakit geçirebiliyorsa evdeki iç alanların ölçüsü ikinci planda kalıyor. Azel Kule’de bunlara büyük önem verdik. 90 metrekareyi bulan teraslar neredeyse ev büyüklüğünde. Artık insanlar açık havada bahçe ve balkonunda zaman geçiriyor. Özellikle Ankara’da o uzun kışlar çok eskide kaldı. Yaz mevsimi uzun. Havalar geç soğuyor, kış çabuk bitiyor. Eskiden altı ay süren kış şimdi üç ay gibi bir sürede etkisini gösteriyor. Sosyal alanlar yanında sunulan imkanlar da çok önemli. Evde bir yardımcıya gereksinim bile duyulmayacak. Azel Kule’de 7/24 kesintisiz olarak güvenlik, teknik servis, vale, oto yıkama, resepsiyon, telefon-faks, ulaşım, sanat etkinlikleri danışmanlığı, stil ve alışveriş danışmanlığı, restoran danışmanlığı hizmetleri yanında temizlik, teknik destek gibi klasik hizmetler de sunulacak.
Yaşam şartlarının değişmesi ile birlikte konut alıcılarının beklentileri de değişiyor. Amerika ve Avrupa’da büyük ölçüde küçük konut tercih edilirken Türkiye’de olabildiğince büyük ve geniş alanlar revaçtaydı. Azel Gayrimenkul Mali ve Finans Danışmanı Nihat Aslantaş, “Türkiye’de artık küçük daireler tercih ediliyor” diye konuştu.
Toplumun yapısı ile birlikte tüketim alışkanlıklarının değiştiğini kaydeden Aslantaş, “Mütahitler de küçük konut üretmeye yöneliyor. Bireysel yaşama isteği, küçük aile yapısı, konforlu ama ekonomik yaşam arzusu gibi pek çok nedenle küçük konutlar talep ediliyor. Isı tasarrufu, temizlik kolaylığı gibi nedenler de küçük konutları cazip kılıyor. Zorlaşan yaşam koşulları bireyleri hayatı daha kolay ve pratik hale getirecek tedbirlere yöneltiyor. Minimum metrekareden maksimum fayda sağlanmak isteniyor ” dedi.
Azel Kule’nin ileri teknoloji ve konfor odaklı bir proje olduğunu belirten Aslantaş, Azel Kule’yi küçük konut ihtiyacını göz önünde bulundurarak tasarladıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Gördük ki küçük daireler daha fazla talep görüyor. İç alanlarda metrekareleri küçültürken, alışılanın çok dışında 90 metrekareyi bulan teras alanları oluşturduk. Bu konutlar çok beğenildi. Hem rahat, pratik, konforlu bir yaşam alanı hem de bahçe olarak bile kullanılabilir ölçüde büyük teraslar… Bu yeni trend konut üreticilerinin mimari anlayışını da tamamen değiştirecek.”
Yatırımcının da gözdesi
Rakamsal anlamda da daha erişilebilir olan küçük konutların yatırımcının da gözdesi olduğunu belirten Aslantaş, “Daha uygun fiyat, daha kolay kiraya verilebilir ve daha yüksek getirisi var. Ayrıca satma düşüncesi olduğunda satışı çok daha kolay gerçekleşiyor.” dedi.
Günlük yaşam kültürünün konut tercihine etkisine vurgu yapan Aslantaş, şu bilgileri verdi:
“Bütün olarak tüm ihtiyaçlara cevap verebilen bir proje sunuyorsanız evin metrekaresi zaten ikinci planda kalıyor. Bireyler yaşadığı alanda sadece asansörü kullanarak fitness, havuz, alışveriş gibi ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsa; balkonunda teras bahçesinde de uzun vakit geçirebiliyorsa evdeki iç alanların ölçüsü ikinci planda kalıyor. Azel Kule’de bunlara büyük önem verdik. 90 metrekareyi bulan teraslar neredeyse ev büyüklüğünde. Artık insanlar açık havada bahçe ve balkonunda zaman geçiriyor. Özellikle Ankara’da o uzun kışlar çok eskide kaldı. Yaz mevsimi uzun. Havalar geç soğuyor, kış çabuk bitiyor. Eskiden altı ay süren kış şimdi üç ay gibi bir sürede etkisini gösteriyor. Sosyal alanlar yanında sunulan imkanlar da çok önemli. Evde bir yardımcıya gereksinim bile duyulmayacak. Azel Kule’de 7/24 kesintisiz olarak güvenlik, teknik servis, vale, oto yıkama, resepsiyon, telefon-faks, ulaşım, sanat etkinlikleri danışmanlığı, stil ve alışveriş danışmanlığı, restoran danışmanlığı hizmetleri yanında temizlik, teknik destek gibi klasik hizmetler de sunulacak.
Arsa tapulu yerler değerleniyor
Fiyat artışları gözleri ikinci nitelikli olarak nitelenebilecek arsa tapulu emlaklara çevirdi.
Emlak metrekare fiyatlarının 3.500 TL barajına yaklaştığı İstanbul’da, talepler ikincil nitelikteki gayrimenkullere yoğunlaşmaya başladı. Yaşanan demir fiyatlarındaki hızlı yükseliş, yapı ruhsatı, KDV oranındaki artış, Suriye başta olmak üzere Arap ülkelerinden göç ve seçimler gibi nedenlerle özellikle proje bazlı gayrimenkullerde yaşanan büyük fiyat artışları gözleri ikinci nitelikli olarak nitelenebilecek arsa tapulu emlaklara çevirdi.
B ve C Gelir Gurubu Rağbet Ediyor
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun İstanbul’da Şirinevler, Bağcılar, esenler gibi şehrin köklü merkezlerinde yer alan, ancak kredi kullanımına uygun olmadığı için nispeten daha uygun fiyattan pazarlanan gayrimenkullere talep arttığına dikkat çekerek şunları söyledi: “İstanbul’un kent merkezi sayılan bölgelerinde krediye uygun olmayan gayrimenkuller gerek fiyatının uygunluğu gerekse şehir olanaklarının yanında bulunmasından ötürü değer kazanıyor. Arzın daralmasıyla fiyat artışı yaşanan arsa tapulu yerlerin sahipleri nakde sıkışan ya da farklı bir gayrimenkul edinme aşamasında olduğu için bulunduğu yeri satma ihtiyacında olan satıcılardan oluşuyor. Avrupa Yakası’nda en fazla Sefaköy, Yenibosna, Zeytinburnu, Şirinevler, Bağcılar, Esenler ve Gaziosmanpaşa, Anadolu Yakası’nda ise fikirtepe, Kartal (başta Soğanlık) ve Pendik’te bulunan arsa tapulu yerlere özellikle B ve C gelir seviyesine sahip kesimler rağbet gösteriyor. Alıcılar, gayrimenkuldeki köklü tadilat işlemleri ile neredeyse sıfır yapı haline getirdikleri gayrimenkullerinde şehir merkezli lokasyonda olabiliyor.”
Kentsel Dönüşüm ve Kira Getirisi Avantajı
Gayrimenkul alıcılarının günümüzde artık bilinçli birer emlak yatırımcısı olduğunu söyleyen Hakan Erilkun şöyle devam etti: “Emlak alıcısı, sadece yaşam alanını değil geleceğe yönelik güvencesini de satın alacağı bilinciyle hareket ediyor. Bu nedenle ikincil nitelikteki bu gayrimenkuller hem Kentsel Dönüşüm kapsamına gireceği hem de o döneme kadar anında kira getirisi sağlayacağı için alıcıya maliyeti proje nitelikli sıfır gayrimenkule oranla çok daha uygun geliyor. Kentsel Dönüşümde ödenecek KDV oranının da yüzde 1 olması alıcı açısından riski bir kez daha minimize ediyor. Dolayısıyla kısa bir süre sonra Kentsel Dönüşümle yeni bir gayrimenkule masrafsız dönüşebilme ihtimali olan ve o döneme kadar maliyetinin büyük kısmını finanse edecek gayrimenkuller avantajlı sayılıyor.”
Arsa Tapulu Evler Bahçelievler’de 160 Bin TL, Soğanlık’ta 170 Bin TL Civarında
Kat irtifaklı veya kat mülkiyetli bir konutun metrekare fiyatının arsa tapulu bir konutla eşdeğer olmadığını arasındaki fiyat farkının yüzde 30 civarında olduğunu vurgulayan Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun bunu şu örneklerle açıklıyor: “İstanbul’da sınırları en geniş olan merkezi ilçelerin başında gelen Bahçelievler’de kat irtifaklı/mülkiyetli 100 metrekare büyüklüğünde yeni bir konutun değeri ortalama 320 bin TL seviyesindeyken aynı büyüklükte arsa tapulu bir gayrimenkulün değeri 160.000 TL civarında. Bu tarzda en çok yapının bulunduğu bir başka nokta ise Sefaköy. Sefaköy’de geçtiğimiz 4 aylık dönemde arsa tapulu olan yerlere talep o denli arttı ki fiyatlarda yüzde 50 oranında bir artış görüldü. Arsa tapulu yerlerin metrekare fiyatları 1000 TL’den 1.500 TL’ye çıktı. Yeni ve kat mülkiyetli/irtifaklı binalarda metrekare fiyatı ise minimum 3 bin TL oldu. Anadolu Yakası’nın en gözde lokasyonlarından olan Kartal’da ise lokasyonuna göre fiyat farkı oluşuyor. Şöyle ki; Soğanlık (E-5’in üst kesimi) bölgesinde kat mülkiyetli/irtifaklı ikinci el bir konutun ortalama satış fiyatı 230.000 TL, arsa tapulu 100 metrekare büyüklüğünde bir konutun değeri ise 170 bin TL civarında. Kartal Merkez ve Cevizli lokasyonuna inildiğinde fiyatlar da hızla tırmanıyor. Cevizli’de metrekare fiyatları kat irtifaklı/kat mülkiyetli ikinci ellerde 2.800 TL, sıfır nitelikli yapılarda 3.500 TL, arsa tapulu yerlerde ise 2 bin TL’den alıcı buluyor.”
Dikkat Edilmesi Gerekenler!
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, arsa tapulu yerlerin kredi kullanımına uygun nitelikte olmadığını belirterek, bu tarz gayrimenkulleri alırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:
• Gayrimenkulün amortisman süresi önemli. Muhtemelen bu tarz yerleri alan yatırımcının ana hedefi Kentsel Dönüşüm kapsamında yakın bir gelecekte sıfır bir binadan yer edinecek olmasıdır. Ancak bunun için gereken süreye kadar gayrimenkulün kiraya verilmesinden elde edeceği gelirle, yaptığı yatırımın ne kadarını ne kadar sürede refinanse ettiğine dikkat etmesi gerekir. Çünkü buradaki harcama yatırım harcaması olup ikamet amaçlı alım söz konusu değildir. Bu nedenle finansal getiri ve avantajının dikkatle incelenmesi gerekir.
• Kentsel Dönüşüm amaçlı bir alım ise, bölgenin Kentsel Dönüşümdeki hızı, binadaki kat sayısı, malikin arsadaki payı gibi verilere bakılması gerekir.
• Amaç sadece yer edinmek değil, Kentsel Dönüşümün avantajlı olduğu bir bölgede ve o bölge içinde çok avantajlı bir yapıda yer edinmektir. Arsa payı az ve yüksek katlı bir bina yerine, yüksek arsa paylı ve inşaat alanı yüksek, az katlı yerler her zaman öncelikli olmalıdır.
Emlak metrekare fiyatlarının 3.500 TL barajına yaklaştığı İstanbul’da, talepler ikincil nitelikteki gayrimenkullere yoğunlaşmaya başladı. Yaşanan demir fiyatlarındaki hızlı yükseliş, yapı ruhsatı, KDV oranındaki artış, Suriye başta olmak üzere Arap ülkelerinden göç ve seçimler gibi nedenlerle özellikle proje bazlı gayrimenkullerde yaşanan büyük fiyat artışları gözleri ikinci nitelikli olarak nitelenebilecek arsa tapulu emlaklara çevirdi.
B ve C Gelir Gurubu Rağbet Ediyor
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun İstanbul’da Şirinevler, Bağcılar, esenler gibi şehrin köklü merkezlerinde yer alan, ancak kredi kullanımına uygun olmadığı için nispeten daha uygun fiyattan pazarlanan gayrimenkullere talep arttığına dikkat çekerek şunları söyledi: “İstanbul’un kent merkezi sayılan bölgelerinde krediye uygun olmayan gayrimenkuller gerek fiyatının uygunluğu gerekse şehir olanaklarının yanında bulunmasından ötürü değer kazanıyor. Arzın daralmasıyla fiyat artışı yaşanan arsa tapulu yerlerin sahipleri nakde sıkışan ya da farklı bir gayrimenkul edinme aşamasında olduğu için bulunduğu yeri satma ihtiyacında olan satıcılardan oluşuyor. Avrupa Yakası’nda en fazla Sefaköy, Yenibosna, Zeytinburnu, Şirinevler, Bağcılar, Esenler ve Gaziosmanpaşa, Anadolu Yakası’nda ise fikirtepe, Kartal (başta Soğanlık) ve Pendik’te bulunan arsa tapulu yerlere özellikle B ve C gelir seviyesine sahip kesimler rağbet gösteriyor. Alıcılar, gayrimenkuldeki köklü tadilat işlemleri ile neredeyse sıfır yapı haline getirdikleri gayrimenkullerinde şehir merkezli lokasyonda olabiliyor.”
Kentsel Dönüşüm ve Kira Getirisi Avantajı
Gayrimenkul alıcılarının günümüzde artık bilinçli birer emlak yatırımcısı olduğunu söyleyen Hakan Erilkun şöyle devam etti: “Emlak alıcısı, sadece yaşam alanını değil geleceğe yönelik güvencesini de satın alacağı bilinciyle hareket ediyor. Bu nedenle ikincil nitelikteki bu gayrimenkuller hem Kentsel Dönüşüm kapsamına gireceği hem de o döneme kadar anında kira getirisi sağlayacağı için alıcıya maliyeti proje nitelikli sıfır gayrimenkule oranla çok daha uygun geliyor. Kentsel Dönüşümde ödenecek KDV oranının da yüzde 1 olması alıcı açısından riski bir kez daha minimize ediyor. Dolayısıyla kısa bir süre sonra Kentsel Dönüşümle yeni bir gayrimenkule masrafsız dönüşebilme ihtimali olan ve o döneme kadar maliyetinin büyük kısmını finanse edecek gayrimenkuller avantajlı sayılıyor.”
Arsa Tapulu Evler Bahçelievler’de 160 Bin TL, Soğanlık’ta 170 Bin TL Civarında
Kat irtifaklı veya kat mülkiyetli bir konutun metrekare fiyatının arsa tapulu bir konutla eşdeğer olmadığını arasındaki fiyat farkının yüzde 30 civarında olduğunu vurgulayan Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun bunu şu örneklerle açıklıyor: “İstanbul’da sınırları en geniş olan merkezi ilçelerin başında gelen Bahçelievler’de kat irtifaklı/mülkiyetli 100 metrekare büyüklüğünde yeni bir konutun değeri ortalama 320 bin TL seviyesindeyken aynı büyüklükte arsa tapulu bir gayrimenkulün değeri 160.000 TL civarında. Bu tarzda en çok yapının bulunduğu bir başka nokta ise Sefaköy. Sefaköy’de geçtiğimiz 4 aylık dönemde arsa tapulu olan yerlere talep o denli arttı ki fiyatlarda yüzde 50 oranında bir artış görüldü. Arsa tapulu yerlerin metrekare fiyatları 1000 TL’den 1.500 TL’ye çıktı. Yeni ve kat mülkiyetli/irtifaklı binalarda metrekare fiyatı ise minimum 3 bin TL oldu. Anadolu Yakası’nın en gözde lokasyonlarından olan Kartal’da ise lokasyonuna göre fiyat farkı oluşuyor. Şöyle ki; Soğanlık (E-5’in üst kesimi) bölgesinde kat mülkiyetli/irtifaklı ikinci el bir konutun ortalama satış fiyatı 230.000 TL, arsa tapulu 100 metrekare büyüklüğünde bir konutun değeri ise 170 bin TL civarında. Kartal Merkez ve Cevizli lokasyonuna inildiğinde fiyatlar da hızla tırmanıyor. Cevizli’de metrekare fiyatları kat irtifaklı/kat mülkiyetli ikinci ellerde 2.800 TL, sıfır nitelikli yapılarda 3.500 TL, arsa tapulu yerlerde ise 2 bin TL’den alıcı buluyor.”
Dikkat Edilmesi Gerekenler!
Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, arsa tapulu yerlerin kredi kullanımına uygun nitelikte olmadığını belirterek, bu tarz gayrimenkulleri alırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:
• Gayrimenkulün amortisman süresi önemli. Muhtemelen bu tarz yerleri alan yatırımcının ana hedefi Kentsel Dönüşüm kapsamında yakın bir gelecekte sıfır bir binadan yer edinecek olmasıdır. Ancak bunun için gereken süreye kadar gayrimenkulün kiraya verilmesinden elde edeceği gelirle, yaptığı yatırımın ne kadarını ne kadar sürede refinanse ettiğine dikkat etmesi gerekir. Çünkü buradaki harcama yatırım harcaması olup ikamet amaçlı alım söz konusu değildir. Bu nedenle finansal getiri ve avantajının dikkatle incelenmesi gerekir.
• Kentsel Dönüşüm amaçlı bir alım ise, bölgenin Kentsel Dönüşümdeki hızı, binadaki kat sayısı, malikin arsadaki payı gibi verilere bakılması gerekir.
• Amaç sadece yer edinmek değil, Kentsel Dönüşümün avantajlı olduğu bir bölgede ve o bölge içinde çok avantajlı bir yapıda yer edinmektir. Arsa payı az ve yüksek katlı bir bina yerine, yüksek arsa paylı ve inşaat alanı yüksek, az katlı yerler her zaman öncelikli olmalıdır.
Etiketler:
emlak,
gayrımenkul,
haber,
konut,
tapu
22 Mart 2015 Pazar
Kiracılar bu habere dikkat!
Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Petek, Yeni Türk Borçlar Kanunu'nda kiracıyı koruyan ama kamuoyunda pek bilinmeyen düzenlemeye dikkat çekti. Buna göre; kiracılar, oturdukları konutu sözleşme bitmeden boşaltabilecek. Erken tahliye durumunda, süre sonuna kadar tüm kiranın ödenmesini şart koşan sözleşme maddeleri geçerli olmayacak.
Oturduğu evi kira sözleşmesi dolmadan tahliye eden kiracı ile kiraya veren, zaman zaman karşı karşıya gelebiliyor. Mülk sahipleri, sözleşme süresinin tamamı kadar kirayı, kiracı oturmasa bile talep edebiliyor, sözleşmelere de bu yönde maddeler yazılıyor. Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Petek, Yeni Türk Borçlar Kanunu ile bu ihtilafı ortadan kaldıracak, kiracıyı koruyan düzenleme gerçekleştirildiğine, ancak kamuoyunda pek bilinmediğine dikkat çekti. Doç. Dr. Petek, yasanın 325'inci maddesiyle kiracılara kira süresinin sonunu beklemeden oturdukları konutu erken tahliye etme imkanı tanındığını açıkladı. Doç. Dr. Petek, “Kiracının erken tahliyesi durumunda kiraya verene cezai şart ödemesini veya kalan süreye ilişkin kira bedelinin tümünü ödemesini öngören sözleşme şartları artık hükümsüz" dedi. Doç. Dr. Petek şu bilgileri verdi:
“Örneğin kiraya veren ile kiracı 3 yıl süreli sözleşme yapmışlarsa ve sözleşmenin başlamasından 6 ay sonra evin tahliye edilmesi durumunda, geriye kalan 2.5 yıllık kira ödenmek zorunda değil. Kanunda, taşınmazın niteliğine, büyüklüğüne, bulunduğu yere göre bilirkişi tarafından belirlenecek ve kiralananın benzer koşullara göre kiraya verilebileceği makul süre kadar kiracının kira ödeme borcu öngörülmüş. Erken tahliye edilen taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul süre 2 ay ise kiracı sadece 2 aylık kira bedeli ödeyerek sözleşmedeki borçlarından kurtulabilecek. Hatta makul süre 2 ay olmasına rağmen, kiraya veren taşınmazı 1 ay sonra kiraya vermişse, eski kiracının sorumluluğu sadece taşınmazın boş kaldığı 1 ayla sınırlı. Kiraya veren taşınmaza hemen kiracı bulmuşsa, erken tahliye eden kiracının sorumluluğu da ortadan kalkıyor. Ayrıca kiracı, taşınmazı erken tahliye ederken, yerine kiraya verenin kabul edebileceği ödeme gücüne sahip ve kira sözleşmesini benzer koşullarda devralmak isteyen başka bir kiracı bulması halinde, makul süre kadar kira bedeli ödeme borcu da son buluyor."
EV SAHİBİ İSTEMEZSE
Aynı zamanda Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Hasan Petek, erken tahliye halinde ev sahibinin anahtarları almaya yanaşmaması ya da ev sahibine ulaşılamaması durumunda sulh hukuk mahkemesine gidilmesi gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Petek “Anahtarlar sulh hukuk mahkemesinde tevdi mahalli tayin ettirilerek teslim edilebilir veya ihtarname gönderildiğinde anahtarın notere tevdi edildiği bildirilebilir" diye konuştu. Doç. Dr. Petek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kiraya veren ile kiracı arasındaki sözleşme belirsiz süreli de olabilir. Herhangi bir süre kararlaştırılmamışsa, sözleşmenin başlangıcından itibaren 6'şar aylık dönemler belirleniyor. Her 6 aylık dönemin sonu için 3 ay önceden bildirimde bulunarak, 3 ay sonra taşınmazı boşaltabilir. Kiracı bu durumda herhangi bir ödeme yapmak zorunda değil. Fakat taşınmazı hemen ya da bildirimde bulunmadan tahliye ederse, yine kiralananın benzer koşullara göre kiraya verilebileceği makul süre kadar kira ödeme borcu var. Burada da kiracının yeni bir kiracı bulması durumunda, artık makul süre kadar kira ödemekten kurtulması da söz konusu. Kiralananın boş kaldığı dönemde kiraya veren bazı masrafları yapmaktan kurtulmuşsa, örneğin kendisinin ödemesi gereken elektrik parasını taşınmaz boş olduğu için ödememişse veya boş taşınmazı yeniden kiraya vereceği zamana kadar kendisi kullanmışsa, kiracının ödeyeceği kira bedellerinden bunların indirilmesi de gerekiyor." (milliyet.com.tr)
Oturduğu evi kira sözleşmesi dolmadan tahliye eden kiracı ile kiraya veren, zaman zaman karşı karşıya gelebiliyor. Mülk sahipleri, sözleşme süresinin tamamı kadar kirayı, kiracı oturmasa bile talep edebiliyor, sözleşmelere de bu yönde maddeler yazılıyor. Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Petek, Yeni Türk Borçlar Kanunu ile bu ihtilafı ortadan kaldıracak, kiracıyı koruyan düzenleme gerçekleştirildiğine, ancak kamuoyunda pek bilinmediğine dikkat çekti. Doç. Dr. Petek, yasanın 325'inci maddesiyle kiracılara kira süresinin sonunu beklemeden oturdukları konutu erken tahliye etme imkanı tanındığını açıkladı. Doç. Dr. Petek, “Kiracının erken tahliyesi durumunda kiraya verene cezai şart ödemesini veya kalan süreye ilişkin kira bedelinin tümünü ödemesini öngören sözleşme şartları artık hükümsüz" dedi. Doç. Dr. Petek şu bilgileri verdi:
“Örneğin kiraya veren ile kiracı 3 yıl süreli sözleşme yapmışlarsa ve sözleşmenin başlamasından 6 ay sonra evin tahliye edilmesi durumunda, geriye kalan 2.5 yıllık kira ödenmek zorunda değil. Kanunda, taşınmazın niteliğine, büyüklüğüne, bulunduğu yere göre bilirkişi tarafından belirlenecek ve kiralananın benzer koşullara göre kiraya verilebileceği makul süre kadar kiracının kira ödeme borcu öngörülmüş. Erken tahliye edilen taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul süre 2 ay ise kiracı sadece 2 aylık kira bedeli ödeyerek sözleşmedeki borçlarından kurtulabilecek. Hatta makul süre 2 ay olmasına rağmen, kiraya veren taşınmazı 1 ay sonra kiraya vermişse, eski kiracının sorumluluğu sadece taşınmazın boş kaldığı 1 ayla sınırlı. Kiraya veren taşınmaza hemen kiracı bulmuşsa, erken tahliye eden kiracının sorumluluğu da ortadan kalkıyor. Ayrıca kiracı, taşınmazı erken tahliye ederken, yerine kiraya verenin kabul edebileceği ödeme gücüne sahip ve kira sözleşmesini benzer koşullarda devralmak isteyen başka bir kiracı bulması halinde, makul süre kadar kira bedeli ödeme borcu da son buluyor."
EV SAHİBİ İSTEMEZSE
Aynı zamanda Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Doç. Dr. Hasan Petek, erken tahliye halinde ev sahibinin anahtarları almaya yanaşmaması ya da ev sahibine ulaşılamaması durumunda sulh hukuk mahkemesine gidilmesi gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Petek “Anahtarlar sulh hukuk mahkemesinde tevdi mahalli tayin ettirilerek teslim edilebilir veya ihtarname gönderildiğinde anahtarın notere tevdi edildiği bildirilebilir" diye konuştu. Doç. Dr. Petek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kiraya veren ile kiracı arasındaki sözleşme belirsiz süreli de olabilir. Herhangi bir süre kararlaştırılmamışsa, sözleşmenin başlangıcından itibaren 6'şar aylık dönemler belirleniyor. Her 6 aylık dönemin sonu için 3 ay önceden bildirimde bulunarak, 3 ay sonra taşınmazı boşaltabilir. Kiracı bu durumda herhangi bir ödeme yapmak zorunda değil. Fakat taşınmazı hemen ya da bildirimde bulunmadan tahliye ederse, yine kiralananın benzer koşullara göre kiraya verilebileceği makul süre kadar kira ödeme borcu var. Burada da kiracının yeni bir kiracı bulması durumunda, artık makul süre kadar kira ödemekten kurtulması da söz konusu. Kiralananın boş kaldığı dönemde kiraya veren bazı masrafları yapmaktan kurtulmuşsa, örneğin kendisinin ödemesi gereken elektrik parasını taşınmaz boş olduğu için ödememişse veya boş taşınmazı yeniden kiraya vereceği zamana kadar kendisi kullanmışsa, kiracının ödeyeceği kira bedellerinden bunların indirilmesi de gerekiyor." (milliyet.com.tr)
12 Mart 2015 Perşembe
Baharı evinize getiren koleksiyon
Crate and Barrel, canlı renklerle farklı materyal ve tarzları birleştirdiği 2015 Bahar Koleksiyonu ile baharın coşkusunu evinize taşıyor.
Mavinin tüm tonları ile sahil havasını evlere taşıyan Bahar Koleksiyonu, geometrik desenler, dekorasyonda kontrast yaratma imkanı sunan özgün formlar ve sualtını çağrıştıran deniz kabukları ve balık figürleri ile yaşam alanlarına deniz kokusunu taşıyor.
Maviyi destekleyen beyaz, kırmızı, sarı ve turuncu gibi bahar renkleri, metal, altın ve ahşap gibi tamamlayıcı malzemelerle tasarımlarda hayat buluyor.
Sofralarda Mallorca koleksiyonunun taşıdığı sahil havasına, Marin koleksiyonunun kelebek motifleri eşlik ediyor. Meksika’daki geri dönüştürülmüş camlardan üretilen Aaron Probyn özel tasarımı Mexican Glass serisi ise keyifli davetlerin en dikkat çekici parçası olmaya aday…
“Gündelik Şıklık”, “Klasik”, “Kır Evi” ve “Modern” olmak üzere dört ana tarzı benimseyen Crate and Barrel, Bahar Koleksiyonu ile farklı tarzları değişik stillerle birleştirme fırsatı sunuyor. Rahatlığın ön planda olduğu “Gündelik Şıklık”ta, ham ahşabın metal dokularla birleşimi ve farklı malzemelerle stilin şık karışımı göze çarpıyor.
“Klasik” tarzı yaşam alanlarına taşırken, geleneksel tasarımlardan ödün vermeden yerleşimde simetriye özen gösteriliyor. Kır evlerinden esinlenen tarzda ise, rüstik ahşaplar, yumuşak çizgiler ve ‘vintage’ akımı ön plana çıkıyor. Sahil temasını destekleyen mavi-beyaz renklerin yanı sıra, siyah ve beyazın birlikte kullanıldığı evler, sofistike bir kır hayatı için ilham veriyor.
“Modern” tarzı ön plana çıkartan metal, cam ve derinin bir arada kullanımı, geometrik şekiller, abartılı form ve yapılar ise evlere alışılmışın dışında bir stil katıyor.
Crate and Barrel, 2015 Bahar Koleksiyonu’nu Zorlu Center, Akasya Acıbadem, İstinyePark mağazalarında dekorasyon tutkunlarının beğenisine sunuyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)